İspanya’yı kimse alt edemez
Güntekin Onay, 24 günlük nefes kesen futbol festivalini VATAN okuyucuları için değerlendirdi
Anti futboldan uzak, takımların daha çok oynayarak sonuca gittiği bir şampiyonaydı. Görünen o ki Xavi ve Iniesta futbolu bırakmadığı sürece mükemmel bir omurgaya sahip olan Matadorlar’ın bileği bükülmez.
TURNUVANIN 1 gün öncesine geri dönersek kağıt üzerinde 1 numaralı favori olan İspanya kupayı kazandı. 2008’de Avrupa, 2010’da da Dünya Şampiyonu olan İspanya’nın Barcelona omurgasına sahip jenerasyonu 2012’de de büyük bir turnuva daha kazanarak ulaşılması hemen hemen imkansız bir başarı elde etti. Turnuvalarda tek maçlı eleminasyonun olduğu organizasyonlarda ne kadar iyi olursanız olun takılma şansınız her zaman vardır. Futbol tarihi nice iyi takımların elenme hikayeleriyle doludur. Bu şampiyonluk şunu gösteriyor ki İspanya gerçekten çok çok iyi.
ŞAMPİYONA boyunca sadece İrlanda ve İtalya karşısında gerçek potansiyellerini sahaya yansıtsalar da hiçbir takım onlarla baş edemedi. Xavi ve Iniesta’ya Silva’nin da katılımıyla rakiplere topu vermeyen pas oyunu yine çözümsüz kaldı. Görünen o ki bu iki büyük usta (Xavi ve Iniesta) bıkmadığı sürece İspanya’yi hiç kimse alt edemeyecek.
ÇİZGİ KAMERASI ŞART
CASILLAS başta olmak üzere iki büyük ustaya büyük bir uyumla yardım eden Fabregas, Pique ve Ramos da başarıda büyük pay sahibi. Turnuvanın en iyi oyuncusu hiç tartışmasız Iniesta.
En iyi kaleci: Casillas şampiyona boyunca sadece 1 gol yedi. Kalesinde pozisyonlar olduğu zaman da yaptığı kurtarışlarla büyük güven verdi.
Turnuvanın en iyi maçları: İtalya-İngiltere, Portekiz-Hollanda, Almanya-İtalya maçları oldu. Futbol kalitesi olarak en çok akılda kalan bu 3 mücadeleydi.
Turnuvanın hayâl kırıklığı: Hollanda ve Rusya kesinlikle turnuvanin en çok hayal kırıklığı yaratan ekipleri oldular. Oynadığı futbolla iz birakan Hırvatistan’ın elenmesi de bir başka hayal kırıklığıydı.
Turnuvanın getirdikleri: Genel anlamda anti futboldan uzak, takımların daha çok futbol oynayarak sonuca gitmeye çalıştığı bir EURO 2012 izledik. Saha içinde ve dışında şiddet ve benzeri çirkinlikler olmadı, büyük sürprizler yaşanmadı. Özellikle bu tip şampiyonalarda kale çizgisi kamerası gibi teknolojik yardımların şart olduğunu gördük. 4. ve 5. hakemlerin de katılımıyla hataların minumuma indiğini gördük.
UEFA turnuvanın en iyisini seçti: Iniesta
FİNALE kayıpsız şekilde çıkan İspanya İtalya’yı gole boğup kupayı yine müzesine getirirken, UEFA teknik heyetince de turnuvanın en iyi oyuncusu Andreas Iniesta seçildi. Turnuvayı 1 asistle kapatması ve gol atamamasına rağmen, takımın hücumda en önemli silahlarından biri olan yetenekli futbolcunun yanı sıra UEFA’nın en iyi 23 futbolcuyu belirlediği listede, 10 İspanyol, 4 de İtalyan yıldız yer aldı. Turnuvanın gol kralı olan Torres ise bu sıralamaya dahil olamadı.
‘Tarih İspanyolca yazılıyor’
Dünya gazeteleri 2 kez üst üste Avrupa Şampiyonu olan İspanya’yı göklere çıkarttı, finalde 4 fark yiyen İtalyanlar’la dalga geçti.
DÜNYA, son 3 büyük turnuvayı da gruplardan sonra gol yemeden şampiyon olarak tamamlayıp, kırılması güç bir rekora imza atan İspanya’yı konuşuyor.. Matadorlar’ın bu büyük başarısı Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada büyük yankı uyandırırken, gazeteler attıkları başlıklarla finalde fark yiyen İtalyanlar’ı da yerin dibine soktular. İşte en dikkat çekici manşetler:
İSPANYA
Marca: Tarihin en iyisi
El Mundo Deportivo: Üçüncü kez şampiyon İspanya. En büyüğüz!
AS: Milli Takım’ın Pep Guardiola’sı Del Bosque oldu.
İTALYA
Corriere dello Sport: İtalya, bir rüyanın sonu. Hem de çok acı.
La Gazzetta dello Sport: İtalya’nın acı gözyaşları.
Tuttospor: Finalde kaybetmek kötü, fark yemek skandal.
FRANSA
L’Equipe: Tarih İspanyolca yazılır.
ALMANYA
Bild: Tebrikler İspanya, dünyanın en iyisisiniz.
İNGİLTERE
Daily Mail: En iyisi onlar. Aksini kim inkar edebilir ki?
Mirror: İtalyanlar yerin dibinde.
AMERİKA
New York Times: Hala şampiyon.
BREZİLYA
Globoesporte: Barça’nın oyun tarzı İtalya’yı devirdi. İspanyollar Avrupa’yı fethettiler.
ARJANTİN
Clarin: Boğalar, İtalyanlar’ı ezdi geçti..
Balotelli baba oluyor
BİR dönem bekaretini 1 milyon Euro’ya satmak istediği için gündeme gelen İtalyan manken Raffaella Fico, Manchester City ve İtalya Milli Takımı’nın yıldız futbolcusu Mario Balotelli’den hamile olduğunu açıkladı. Haberi Almanya maçından bir gün önce alan ‘çılgın futbolcu’nun, kaydettiği 2 golü çocuğu için attığı gündeme geldi. Bu arada Balotelli’nin yakın zamanda Fico ile dünya evine gireceği haberi Çizme basınında manşetleri süslüyor.
Bizim penceremizden turnuva
1- Turnuvada hakem Çüneyt Çakır ve yardımcılarının görev almasıyla gururlandık. Türk hakemliği Türk futbolunun artık gerisinde değil, önünde. Bu durum hakemlerimize daha fazla güven verecektir ve yollarını açacaktır.
2- Dünya Kupası elemelerindeki rakibimiz Hollanda’nin ‘0’ puanla elenmesi büyük bir deprem yarattı. Teknik direktör Marwick görevinden istifa etti. Yeni bir yapılanma süreci mutlaka başlayacaktır. Bu bizim avantajımız olabilir.
3- Kim ne derse desin Türkiye’de defansif ve faullü bir futbol oynanıyor. Avrupa Şampiyonası’nda böyle bir oyun yoktu. Teknik adamlarımız EURO 2012’deki pozitif oyunu referans almalıdır. Medyamız da pozitif oyuna ve adil hakem kararlarına destek vermelidir.
EMEK EGE: Spor almanakları Boğalar’ı yazar
SPOR almanakları peş peşe 3 büyük turnuvadan şampiyon ayrılan ilk takım olan İspanya’yı yazacak. Ancak futbolseverler için bu sorunun tek yanıtı yok. Bazıları, İspanya’yı övmekle birlikte, belki bir parantez açacak ‘forvetsiz oynadılar’ diye. Catenaccio’nun mucidi İtalyanlar’ın, Prandelli yönetiminde nasıl hücum takımına evrildiği unutulmayacak tabii ki ‘Yaramaz Çocuk’ Balotelli de. 2006’dan itibaren kadrosunu biriktirerek gelen Almanlar bu kez daha zengin takımlarıyla başarı bekliyorlardı ama en net hayal kırıklığını Hollanda ile birlikte onlar yaşadı.
İNGİLİZLER başarı için ‘Ada futbolundan’ vazgeçmek zorunda olduklarıyla yüzleştiler bu turnuvada. Yeniden yapılanan Fransa ise sonuca ulaşamasa da sadece ‘gidiş yolundan’ puan aldı. Rusya ve Yunanistan ise bizi ters köşeye yatırdı. İrlanda mı? Ben bile unuttum. Biz Türkler’e gelince.. Muhtemelen Cüneyt Çakır’ın düdük çaldığı turnuva sıfatıyla markalaştıracağız EURO 2012’yi. Bir son değil başlangıç olması dileğiyle.
ERSİN DÜZEN: Şampiyonanın rengi İtalya’ydı
İLK maçtan şampiyonanın heyecanlı geçeceği belli olmuştu. Açıkçası grup karşılaşmaları elemeli maçlardan daha tatmin ediciydi. Bir iki sürpriz dışında çeyrek finale favori takımlar çıktı. Ama bu takımların kendi aralarında oynadığı maçlar genellikle tek taraflı geçti. Belki farklı oyun sistemlerine şahit olmadık ama İtalya bu şampiyonanın rengi oldu. Yıllardır defansif futbolla ismi yan yana gelen İtalya, Prandelli farkıyla sempati kazandı. Pirlo’ya bir kez daha hayran kaldım. Almanya’da Mesut Özil yeteneğiyle bizleri gururlandırdı. Rusya’nın elenmesine üzüldüm. Ülkesinden gelen 30 bin İrlanda taraftarına hayran kaldım.
İSPANYA çok fazla pas yaparak finale kadar olan maçlarda futbol heyecanını alıp götürse de İtalya karşısındaki zaferi yeniden sempati kazanmalarını sağladı. Bu turnuvada bireysel ve takım performansıyla bazı rekorlara da şahit olduk. Ronaldo’nun şut, Xavi’nin pas, İspanya’nın elemeli maçlarda gol yememe ve kafayla atılan 22 gol rekorlara girdi.