'İskele babası değilim!'
Galatasaray’daki iki yönetici Adnan Nas ile Mehmet Cibara arasında Londra’da yaşanan büyük krizin en önemli aktörü Genel Sekreter Adnan Nas, yaşananları ve düşüncelerini anlattı.
Cim-Bom’da, aynı zamanda Sportif A.Ş. Yönetim Kurulu’nda bulunan tek yönetici olan Nas bir hayli doluydu. Çünkü, ikinci kez hedef gösterildiğini düşünüyor ve bunun kasıtlı olabileceğini tahmin ediyordu. Cibara ile yaşadığı polemiğin farklı şekilde dışarı yansıtılmasından rahatsızdı. Nas yaşadıklarını Milliyet gazetesine anlattı;
‘Kapıcı değilim’
“Ben gönüllü hizmet eden biriyim. Öyle ıvır zıvır dedikodularla işim olmaz. İşim gösteri yapmak değil, kulübün nakit akışını nasıl düzenli hale getiririz, sermayeyi nasıl yukarı çıkarırız gibi sorunlarla ilgilenmek... Öyle demeç veren, röportaj yapan biri değilim. Ancak bu kulübün kapıcısı değil yöneticisiyim. Çıkıp fikirlerimi yanımdaki 1-2 kişiye söylemeyecek miyim? Sonra biri çıkıp bunları duyacak ve başka şekilde dışarı servis edecek. Kaldı ki Chelsea önündeki ezik futbola herkes sitem edecek, ben edemeyeceğim! Statta sadece ben değil, herkes isyan ediyordu. Allah aşkına ben iskele babası falan değilim! Her şeyden önce Galatasaraylıyım ve taraftarım. Biz bu oyunculara Avrupa piyasalarının üzerinde para veriyoruz. Bunun karşılığında o heyacanı, iyi oyunu, fedakârlığı beklemek de hakkımız. Biz mi çıkıp oynayacağız!
Stattaki tepkim bu çerçevede idi. Mesela Muslera’yı uçakta gördüm tebrik ettim. Çünkü iyi mücadele etti. Görev yeri itibariyle de o arkadaşla (Mehmet Cibara) bugüne kadar hiçbir çatışmamız olmamıştır. Uyumlu bir arkadaş olarak bilirdim. Ben Bizans entrikalarından da anlamam.”
‘Servis yapıyorlar’
Maçtan sonra İstanbul’a dönüş yolunda uçakta geçen ikinci diyaloğun da farklı aktarıldığını dile getiren Adnan Nas, “Organizasyon kötüydü. Futbolcuların neden Business Class’ta uçtuğunu merak ettim, sonra durum bana izah edildi. Ama öyle yüksek sesle, tartışma falan yok. Büyük uçakta arka tarafta kongre üyeleri ve taraftarlar olduğu için oyuncuların rahat etmeleri adına bu karar alınmış. Anlatıldı, anlayış gösterdik. Ancak nasıl bir uçak verilmişse gerçekten de ilgi çok kötüydü. Bir su istiyorsunuz 2 saat sonra geliyor mesela ya da bir yönetici arkadaşımızın eşinin üzerine kahve dökülüyor. Ben de bunu eleştirdim. Ne var ki yan tarafımda biri bunu duyup gelip servis ediyorsa söyleyecek de bir şey yok” dedi.