'Galatasaray hakkında konuştuk'
Borussia Dortmund'un Türk yıldızı Nuri Şahin'den samimi açıklamalar...
Borussia Dortmund forması altında yeniden eski parlak günlerine dönmeye başlayan yıldız oyuncu, Milliyet’e verdiği röportajda, Abdullah Avcı’ya sahip çıktı, “Biz ondan çok memnunuz. Dünya Kupası’na gidemezsek hocayı değiştirmek çözüm değil. Biz Türk Futbolu’nda neleri değiştirmemiz gerektiğini bulmalıyız” dedi.
Çıktığı uzun yolculuğun ilk adımı çok özeldi. 16 yıl, 334 günlüktü ve Borussia Dortmund formasıyla Bundesliga tarihinde forma giyen en genç isim olarak ayak basmıştı yeşil sahalara.
26 Kasım 2005’te ise Schalke filelerini havalandırıyor, Bundesliga tarihinde gol atan en genç isim unvanını da kariyerine ekliyordu. Bir yıllığına kiralık gittiği Feyenoord’ta bir ön libero için hatırı sayılır (6) gol bulmuştu. Dortmund’a dönüşü muhteşem olmuştu. İkinci Dortmund serüveninde futbolu daha da olgunlaşmış, takımın önemli isimlerinden biri haline gelmişti.
Dünyanın en büyük kulübü Real Madrid’in dikkatini çekmişti artık. Hayalini gerçekleştirmişti bir anlamda. Ancak İspanya günleri istediği gibi gitmedi. Uzun süreli sakatlık yaşamasa belki de durum çok farklı olacaktı. Yine de La Liga şampiyonluğunu kariyerine ekledi. Sezon başında Liverpool’a kiralandı, sonra da eski yuvası olan Dortmund’a geri döndü.
Milli Takım için ise başlangıç yine muhteşemdi. 8 Ekim 2005’te Türkiye ile Almanya arasında oynanan maçta Olimpiyat Stadı’nda 86. dakikada oyuna girdiğinde Nuri henüz 16 yaşındaydı. 3 dakika sonra da golle tanışmıştı. Özellikle 17 Yaş Altı Milli Takımı ile Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda sergilediği üst düzey performans da hafızalardaydı.
İşte genç yaşına büyük başarılar sığdıran geçen hafta attığı iki golle yeniden eski parlak günlerine döndüğünü müjdeleyen Nuri ile bir araya geldik. Özel hayatından, Milli Takım’ın içinde bulunduğu duruma, Galatasaray’ın yeni transferleri; Sneijder ile Drogba’dan, bonservisini elinde bulunduran eski takımı Real Madrid ve Hamit Altıntop’a, Milli Takım’daki gruplaşma iddialarından Sercan Sararer’in Türkçe’yi bilememe mevzusuna kadar çok özel konuları konuştuk.
Paralel bir hayatın olsaydı, Nuri Şahin şu an ne yapıyor olurdu?
* “Eşim ve oğlumuzla beraber, Los Angeles ya da New York’ta güzel bir hayat sürüyor olurdum. Mehmet Okur’la çok konuşuyorum. Onun yaşadığı emeklilik hayatını ben de geçirmek isterdim. Çok değerli bir insan. Onun gibi yaşamayı arzuluyorum.”
Milli Takım’ın şansını nasıl görüyorsun?
* “Şu an ipler bizim elimizde değil. Sonuçlar ortada. İyi oynamadık, kazanamadık. En büyük suç bizde. Gereken puanları getiremedik.”
Çok oyuncu değişimi bunda etkili olmuş olabilir mi?
* "Aslında çok da oyuncu değişmedi. Futbol sonuçta top çizgiyi geçtiğinde iyisiniz, geçmediğinde kötüsünüz. Özellikle bizim ülkemizde bu uçurumlar çok fazla.”
Kulüp performansı ve Milli Takım performansı arasında fark var mı?
* “Kimi futbolcu kulübünde iyi oynar, gelir milli takımda oynayamaz. Belki benim hakkımda da böyle düşünebilirler. Herkes istediğini veremiyor. Ortam da önemli. 2014’e gidemezsek bile o zaman oturup düşünmemiz lazım. Bizim Türk futbolunda neyi değiştirmemiz lazım. Başka ülkelerden neleri örnek almamız lazım. İspanya niye Dünya Şampiyonu oluyor? Avrupa Şampiyonu oluyor üst üste iki kere? Almanya neden her turnuvada zirveyi zorluyor? Almanya 2000’de Avrupa Şampiyonası’nda gruptan elendi. İlkokuldan başladılar, ailelere mesaj gönderdiler. İlk meyvesini 2010’da aldılar. Benim zamanımda okulan giden çocuklardı oynayanlar. Bunu rağmen mutlu değiller. Kupa kaldırmak istiyorlar. Örnek alınacak çok ülke var. Bizim ülkemizde potansiyel var. Çifte pasaport yok artık. Herkes kendi için karar verecek. Dinliyorum ‘Almanya olmazsa Türkiye için oynarım’ Yanlış olan bu. İlkay da mesela Türk. Almanya Milli Takımı’nı seçmiş. O’nu eleştiremeyiz. Bazı futbolcular var ‘Almanya, Hollanda olmazsa Türkiye için oynarım’ diyor. Tepki gösterdiğim nokta bu. Ya Türk’üm ya da değilim. Ya Türk Milli Takımı için oynarım ya da oynamam. Mesut da kararını Alman Milli Takımı’ndan yana kullandı. Eleştirmem doğru olmaz.”
Milli Takım’da gurbetçiler-Türkiye’dekiler şeklinde bir bölünme olduğundan bahsediliyor. Bu nereden çıkıyor?
* “Hamit ağabeyi bir kenara koyarsak, ben Milli Takım’a geldiğim zaman en yakın olduklarım Mehmet Topal, Arda ve Caner. Bunların 3’ü ne Almanya’da yaşadı, ne de Almanya’da büyüdü. Öyle ayrım falan yok bizim aramızda. Zaten sahaya çıkıldığı andan itibaren tek düşünceniz üstünüzdeki milli formadır.”
Sercan Sararer’in Türkçeyi bilmemesini nasıl karşılıyorsun?
* “Babası Türkçe’yi öğretmemiş. Sercan ne yapabilir ki? Babası çok iyi bir insan ve her maça da gelir. Kendisine ‘Sen niye çocuğuna Türkçe öğretmedin?’ diye sordum.
Soyunma odasında G.Saray’ı konuştuk
Türkiye Ligi’ndeki kaliteyi nasıl buluyorsun?
* “Temposu düşük diğer liglere göre. Kendini geliştiren bir ligimiz var. Drogba ve Sneijder’den sonra bizim soyunma odasında bile Galatasaray konuşuldu. Artık ‘Türkiye’ye gidersem paramı alabilir miyim?’ endişesi taşımıyor oyuncular. Güven veriyor. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa’daki başarıları da çok önemli.”
Galatasaray’la eşleşseydiniz neler hissederdin? Real Madrid karşısındaki şansı nedir?
* “Elenirsek, Galatasaray’ın kupayı kazanmasını isterim. Çeyrek final kuraları çekilirken eşleşmek istememiştim. Galatasaray’ın zor bir kura olduğu ortada. Galatasaray’ın ve Fatih Terim’in R. Madrid’e bir sürprizi olacaktır.”
Hamit’i nasıl yorumlayacaksın?
* “Şampiyonlar Ligi’nde iki Manchester maçında da UEFA tarafından maçın adamı seçilmiş bir oyuncudan bahsediyoruz. Bayern Münih ve Real Madrid’te top oynamış bir insandan bahsediyoruz. Türkiye’de bu kariyeri gösterebilen başka bir oyuncu gösteremezsiniz. Ama Schalke maçında şanssızlığını yendi, bu da beni sevindirdi. Önemli ve büyük bir ameliyat geçirdiğini de unutmamak gerekir. Bel fıtığı olup futbola dönemeyen futbolcular var.”
NURİ’NİN GÖZÜYLE
REAL MADRİD: Gerçekleştirdiğim hayalim. Orada oynamak en büyük isteğimdi. Tesislerinde 2007’de Milli Takım’la idman yapmıştık. Ondan sonraki gün de idman vardı. Fatih hoca zamanıydı. 1-0 yenilmiştik. Hayalimi o tesislerde kurmuştum. Gerçekleştirdim. Bana nasip oldu.
AŞK: Eşim
MİLLİ TAKIM: Gurur verici, benim için çok önemli. Değerini formayı giyemediğin zaman anlıyorsun. İyi ve kötü zamanda sahip çıkmak lazım bu formaya, taşıyanlara. Birlikte olma yolunda önemli işler bize düşüyor.
ABDULLAH AVCI: Benim için çok değerli bir hoca. İnanılmaz saygı duyduğum birisi. Türk futbolu için de bir değer ve ona sahip çıkılmalı. Biz futbolcular olarak ondan çok memnunuz. Basın hocamıza çok yükleniyor. Dünya Kupası’na gidemezsek bile hoca değiştirmek çözüm değil. Ferguson, Manchester United’a geldiğinde ilk 5 sene başarısız. Klopp Dortmund’un başına geçtiğinde takım düşmemeye oynuyordu. Ondan önceki sene 14 ve bir sonraki sene 8. olduk. Klopp’le ilk sezon 6., sonra 5. ve ondan sonra da iki sene üst üste şampiyon olduk. Herşeyin ilacı sabır ve zaman. Bugüne kadar çok hoca değişti. Bir tek Fatih Terim uzun kaldı. Elde edilen başarılar da uzun serüvenlerden sonra oldu hep. Sahip çıkmamız lazım.
AY-YILDIZ: Bizim için çok değerli. Bayrağımız. Onur. Biraz eksiklerimiz var. Özellikle spor alanında kendi çıkarını düşünme zamanı değil. Birlik olma zamanı. Bu sorunları yaşıyoruz ne yazık ki. İnşallah takımımız daha iyi yerlere gelir.
AİLE: Benim için her şey. 1.5 yaşında oğlum Ömer.
FUTBOL: Hayatım. Diğer aşkım.
F.BAHÇE-G.SARAY: Dünyanın en büyük kulüplerinden iki tanesi. Dışardan seyreden birisi olarak da etkilenmemek mümkün değil.
TRİBÜN: Dortmund’un kale arkası.
GOL: Futbolda olmazsa olmaz. Neşe ve huzur veren bir şey. Unutamadığım gol şampiyon olduğumuz yıl Bayern Münih’e attığım gol. Brezilya’ya U-17’de attığım gol de güzeldi. Tabii benim için önemli olan her zaman asist yapmak.
MESSİ: Dünyanın en iyisi diyebiliriz. Ronaldo ile beraber. Allah onlara çok büyük yetenek vermiş. İnşallah sakatlanmazlar, bizler için de çok büyük seyir zevki.
PARA: Tabii olmadan olmaz. Sonuçta biz bu işten çok büyük paralar kazanıyoruz. Değerini biliyorum ama. Her insanın ihtiyacı var. Özümü kaybettirecekse Allah bana vermesin. Beni ne bozdu, ne değiştirdi.
ŞÖHRET: Futbolun içinde olan şeyler bunlar. Kaçınılmaz. Her maçın yayınlanıyor, özel hayatın işleniyor. O yüzden Mehmet Okur gibi yaşamak isterim dedim. Amerika’ya gittiğimde her yaz bu yüzden çok rahatım.
GAZETECİ: Eleştiri işin parçası. Bazı gazeteciler haddinden fazla eleştiriyor. Olmaz şeyleri yazıyorlar. O zaman kendimi kaybedebiliyorum. Gazeteci olmazsa bizim hakkımızda iyi haberlerde olmaz. Aynı gemideyiz.