Torreira'dan Fenerbahçeli yıldıza övgü: Keşke bizde oynasaydı
Galatasaray'ın Uruguaylı orta saha oyuncusu Lucas Torreira, sarı-kırmızılı ekibin Avusturya kampında çok konuşulacak açıklamalar yaptı.. Birçok konuya değinen yıldız futbolcu, Fenerbahçe forması giyen Fred hakkında ise bir itirafta bulundu.
Yeni sezon öncesi hazırlıklarını Avusturya'nın Geinberg bölgesinde sürdüren Süper Lig'in son şampiyonu Galatasaray'da Uruguaylı orta saha Lucas Torreira, açıklamalarda bulundu.
Şampiyon olmanın önemine değinen Lucas Torreira, "İki sene üst üste şampiyon olduk. Şampiyon olmanın kulüp ve taraftar olarak ne kadar önemli olduğunu biliyorduk. Gerçekten çok mutluyuz. Bazen zamanda durup düşünmek gerekiyor. Bütün bu iki sene boyunca neler olduğunu düşünmek gerekiyor. Kısa zamanda bu başarılar gerçekten beni çok mutlu ediyor. Her andan çok büyük keyif alıyorum" şeklinde konuştu.
"FENERBAHÇE DE BÜYÜK BİR TAKIM"
İkinci şampiyonluğun ilkine göre daha zor kazanıldığını ifade eden Torreira, "Bence sonuncu gerçekten çok zordu. Çünkü son maça kadar kaldı. İlk sezonda daha öncesinde şampiyon olmuştuk. Fenerbahçe ile oynadığımız maçta şampiyonluğumuzu ilan etmiş bir şekilde oynadık. O zaman farklı bir rahatlıkla oynadık tabii ki. Bu sene kazandığımız şampiyonluğun ise farklı bir tadı vardı çünkü bunu son maçta kazandık. Maalesef evimizde Fenerbahçe'ye karşı oynadığımız maçı kazanıp da kutlayamadık. Taraftarımızın ve bizim isteğimiz buydu aslında. Fakat futbol böyledir. Bazen büyük rakiplere karşı oynarsınız. Fenerbahçe de büyük bir takım. Kesinlikle altını çizmek istiyorum. Her zaman burada saygıyı eksik etmemek lazım. Benim için en önemlisi ikincisi diyebilirim. Daha zor olan oydu" diye konuştu.
"TÜRK FUTBOLU İÇİN BU TARZ ŞEYLERİN OLMAMASI LAZIM"
Fenerbahçe'nin Süper Kupa mücadelesine U19 takımı ile çıkması üzerine yorumlarda bulunan Uruguaylı orta saha, "Gerçekten neden öyle bir şey oldu, nasıl bu noktaya gelindi ve Fenerbahçeliler ne yaptı tam olarak öncesini bilmiyorum. Önceki haftada birçok seçeneğin olduğunu biliyorum. Biz sadece konsantreydik. O maç için hazırlıklarımızı yaptık. Hem ülke için hem de o şehir için de önemli olduğunu düşünüyorum. Maalesef olan oldu. Biz bir kurum olarak basitçe kendimizi orada oynamak için hazırlamıştık ve geldik. Orada U19 ile çıkmaya karar verdiler. O anda bizim içimizden geldi diyebilirim. Orada alkışlamamız gerektiğini düşündük çünkü gençler de sabah maça çıkmışlardı. Çok önemli bir efor sarfettiklerine inanıyorduk. Kararlar maalesef başkaları tarafından alınıyor. Onların çıkması gerekti. Biz daha sonrasında kupayı kaldırdığımız için mutluyduk. Onu kutladık ve daha sonrasında oraya gelen insanlar için bir antrenman yaptık. Türkiye gibi bir futbol ülkesi için çok önemli. Aynı zamanda bir sürü insan o şehirde maçı izlemeye gelmişti. Onlar için de önemliydi. Bence bu tarz şeylerin olmaması lazım. Ben daha önce görmemiştim zaten. Umarım tekrardan olmaz. Sadece Galatasaray veya Fenerbahçe için değil. Türk futbolunun ve genel olarak futbolun iyiliği için" dedi.
"İNSANLARIN BANA SEVGİYLE YAKLAŞIYOR OLMASI MUTLU EDİYOR"
Takımın içerisinde önemli bir oyuncu olduğuna inandığını söyleyen 28 yaşındaki oyuncu, "Beni her zaman mutlu eden bir şey. Her zaman söylüyorum. İnsanların bana sevgiyle yaklaşıyor olması mutlu ediyor. Kendimi gerçekten güçlü hissetmemi ve bu şekilde devam etmemi sağlıyor. Sahanın içinde veya dışında aldığım bütün kararlarıma daha da adanmış olmamı sağlıyor. Takımın içerisinde önemli bir oyuncu olduğuma inanıyorum. Bu kendimi vermiş olmamdan, çalışmamla ve formaya duyduğum saygıdan olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda da insanların bana sevgiyle yaklaştığını ve bunun da bir parçası olduğunu biliyorum. Sizlere de gerçekten çok teşekkür etmek istiyorum. Oyuncuların arkasında işleriyle ilgilenen ve onlara yardımcı olmaya çalışan birçok insan var. Onların da her zaman önemli olduğunu düşünüyorum. Onların da sevgisine bir karşılık vermek gerektiğine inanıyorum. Tabii ki hocamızın ve teknik ekibimizin bizlere yardımcı olması, destek olması, her maçta rahat bir şekilde çıkabiliyor olmam, hata yapmama izin veriliyor olması ve tekrardan oynama şansımın olması benim için çok önemli. Birçok oyuncu değişiyor tabii. Sadece orta sahada değil, farklı pozisyonlarda yıldan yıla yeni oyuncular geliyor ve gidiyor. Bu bir adaptasyon meselesi. Önemli olan hocanın ne istediğini anlamak, hafta boyunca neleri yapmamızı istiyor onları iyi bir şekilde kavrayıp sahaya yansıtmak ve takım arkadaşlarıma hücumda veya savunmada yardımcı olabilmek" ifadelerini kullandı.
"TAMAMEN TAKIMIM İÇİN OYNUYORUM VE HOCAM DA BENDEN NE İSTERSE HAZIRIM"
Mevki ayırmaksızın sadece sahada olmak istediğini ifade eden Lucas Torreira, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben her zaman ilk 11 olmak istiyorum. 6-8-10 oynarım o önemli değil. Sahanın herhangi bir yerinde oynamak benim için tamam. Tamamen takımım için oynuyorum ve hocam da benden ne isterse hazırım. Tabii daha çok rahat ettiğim yer orta saha diyebilirim. Fakat benim için gerçekten önemli olan dengeyi sağlayabilmek. O sahanın içerisinde savunma ile hücum arasında bir bağlantı olabilmek. Kaan ile Şampiyonlar Ligi'nde oynamıştık. Birbirimizi gerçekten iyi tamamladık. Gerçekten iyi anlıyorduk birbirimizi. Sahanın içerisindeki alanları kaplamayı iyi biliyorduk. Kerem ile de çok iyi anlarımız oldu. Berkan ile de öyle. Bazen Sergio ile birlikte oynadığımızda da öyleydi. Herhangi bir oyuncu tipiyle oynadığım zaman olabildiğince onlara destek olmak istiyorum. Herhangi bir oyuncuyla oynarken hiçbir problemim olmuyor. Tabii ki de benim için önemli olan takımıma yardımcı olabiliyor olmam. Hücumda veya savunmada olsun bu her zaman için geçerli."
"FRED BİZİM TARAFIMIZDA OYNUYOR OLSAYDI ÇOK GÜZEL OLURDU"
Fenerbahçe'nin Brezilyalı orta sahası Fred'in Süper Lig'de en iyi oyunculardan biri olduğunu dile getiren Lucas Torreira, "Gerçekten büyük bir şans aslında Türkiye'de oynuyor olması. Maalesef rakip takımımızda oynuyor. Ama yine de onunla oynamak, oynuyorken görmek bizim için bir keyif oluyor. Fenerbahçe'ye ne kadar kendini verdiğini biliyoruz. Geçtiğimiz sezonun en iyi oyunculardan biri tanesi olduğunu da biliyoruz. Çok güzel olurdu tabii ki de bizim tarafımızda oynuyor olsaydı. Fakat bugün bizim karşımızda ve biz onun karşısına çıkmakta da motive oluyoruz. Benim ve takım arkadaşlarım içinde öyle. Fenerbahçe ile evimizde oynadığımız maçta da en iyi oyuncularından bir tanesiydi. Bu ligin en iyi oyunculardan bir tanesi. Bu kötü bir şey değil. Umarım Fred, Torreira ve İsmail gibi aynı zamanda her zaman söylüyorum Kerem gibi, Sergio ve Berkan gibi bu seviyede oyuncuların gelmesi bu ligde kalitenin daha da fazla artması bence güzel bir şey" dedi.
Ay-yıldızlı bilekliğinin sorulması üzerine ise Lucas Torreira, şu cevabı verdi:
"Bunu Mauro hediye etti. Geçen sene takımdaki herkes için birer tane hediye etti."
"BU ÜLKEYE AŞIK OLDUM"
Türkiye'ye ilk geldiğinde çok zorlandığını ve İtalya'yı çok özlediğini ifade eden Torreira, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunu kabul etmek lazım, Türkiye'ye gelmek için ilk fırsat çıktığı zamandan beri Nando neredeyse her gün beni arıyordu. Ben de Fiorentina'da çok iyi bir sezon geçirmiştim ve İtalya'dan ayrılmak istemiyordum. Çünkü orası çok sevdiğim ve rahat hissettiğim bir ülkeydi. İtalya'da da oynamak gerçekten hoşuma gidiyordu. Fiorentina'da geçirdiğim en iyi sezonlarımdan bir tanesiydi. 6 ay sonrasında Dünya Kupası maçları vardı ve çok hızlı bir şekilde imza atmam gerekiyordu. Nando aradığı zaman telefonları açmıyordum. Çok fazla gelmek istemiyordum çünkü ülkeyi tanımıyordum. Türkiye neresi bilmiyordum. Ama şunu söylemem lazım. İlk hafta çok zordu. Geldiğim zaman İtalya'yı çok özlemiştim. Biraz da değişiklikten korkuyordum. Fakat şimdi iki sene geçti ve kesinlikle söylemem gerekiyor ki bu ülkeye aşık oldum. Bunları insanların hoşuna gitsin diye söylemiyorum. Gerçekten geldikten sonra insanlar beni çok iyi karşıladılar. Ben de her anımda çok keyif aldım. Tatilden de o yüzden erken geldim çünkü benim için İstanbul çok keyifli. Burada bir sürü insanla tanıştım, birçok bağlantım oldu. Bu ülke hoşuma gidiyor. Şu anda keyif alıyorum ve Avrupa Kupası'ndan da çok keyif aldım. Türkiye gibi büyük bir ülkenin dünyada tanınıyor olması, farklı bir futbol gösteriyor olması bence çok önemli. Futbol dışında da aslında birçok konuda ön plana çıkması gereken bir ülke. İnsanlar gelsinler ve Türkiye'yi tanısınlar. Çünkü Türkiye'nin inanılmaz yerleri var. Ailemle ve arkadaşlarımla buraya geldiğimiz zaman çok keyifli vakit geçiriyorum. Bence dünyanın ve Türkiye'nin en iyi takımlarından bir tanesinin formasını giymek de benim için çok mutlu verici. Galatasaray'daki maceram umarım birçok sene daha devam edecektir. Türkiye'deki insanlarla birlikte vakit geçirdiğimizi görüp diğer oyuncular da buraya gelsinler. Ben kendi tarafımdan en azından iyi bir imaj vermeye çalışayım, çocuklara da iyi örnek olayım istiyorum. Sadece Galatasaray taraftarı değil, diğer taraftarlardan da bir sürü insan bizi takip ediyor ve seviyor. Benimle de ilgili iyi şeyler söylüyorlar. Onlar için de saygı değer ve örnek bir insan olmak istiyorum."