"Hepsi çok güzel ama Schalke'ye attığım ilk golü hiçbir zaman unutamam"
Türk futbolunun yetiştirdiği en iyi golcülerden biri olan ve 4 büyüklerde forma giyen Burak Yılmaz 'En güzel golünüz?' sorusuna "Hepsi çok güzel ama Schalke'ye attığım ilk golü hiçbir zaman unutamam" yanıtını verdi.
Fortuna Sittard forması giyen Burak Yılmaz, Instagram'daki takipçilerinden gelen soruları yanıtladı. Burak Yılmaz'a sorulan sorular arasında Portekiz maçında kaçan penaltı, Şampiyonlar Ligi'nde attığı en iyi gol, 2010 yılı öncesinde ve sonrasındaki performansları, normal yaşantısındaki bir günü ile Lille zamanları yer aldı.
Şampiyonlar Ligi'nde attığı en güzel gol sorulan Yılmaz, "Hepsi çok güzel ama Schalke'ye attığım ilk golü hiçbir zaman unutamam. Benim için en güzel gol, içerideki Schalke golüydü" dedi.
'2010 öncesi Burak Yılmaz ile 2010 sonrası Burak Yılmaz arasındaki fark neydi?' sorusuna yanıt veren yıldız oyuncu, "2010 yılından önce düşündüklerim farklıydı. 2010 yılından sonra Şenol Güneş ile tanışmamla beraber tamamen hayatımın merkezine futbolu koydum. Futbola göre yaşamaya başladım" diye konuştu.
Yılmaz, Portekiz maçında kaçırdığı penaltı yüzünden Dünya Kupası'nın başlaması sonrasında çokça küfürlü mesaj aldığını dile getirdi ve, "Kaçırınca tabii ki çok üzüldüm. Hatta Dünya Kupası'nda izlerken de Türkiye'deki insanlardan çokça küfürlü mesajlar da geldi. Ama hepsinin canı sağ olsun, hiç önemli değil. Hayatımın en üzücü günlerinden bir tanesiydi. Ülkemdeki üzdüğüm insanlardan da tekrardan özür diliyorum" ifadelerini kullandı.
PORTEKİZ MAÇINDA MİLLİ TAKIM'I BIRAKTI
Yılmaz, Portekiz ile oynanan ve 3-1 kaybedilen 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri Play-Off turu yarı finali sonrası milli takım kariyerini sonlandırmıştı. Kaçırdığı penaltı atışından dolayı üzgün olduğunu söyleyen Yılmaz, "Maça iyi başlayamadık Portekiz maça daha iyi başladı. Kendimize sonradan güvenmeye başladık. Sonrasında pozisyon da geldi, gol de geldi. Penaltıyı da atsam 2-2 olacaktı ve Portekiz için zorlaşabilirdi. Atamadım, nasıl atamadım? Ben de şok içerisindeyim. Futbolun bizim için kötü Portekiz için ise güzel yanlarında biri. Ülkemizi ve insanlarımızı üzdük. Başta ben üzdüm, kusura bakmasınlar. Maçtan sonra da çok üzgündüm. Hala üzgünüm. Bu benim son Dünya Kupasıydı, bitmiş oldu. Penaltı olunca kesin gol dedim. 2-2 dedim ve sonrasını düşünmeye başladım. Kaçırınca da çok büyük hayal kırıklığı oldu. Özür dilerim. Başka söyleyecek bir şey yok. Ömrüm boyunca her gece uyumadan bu penaltıyı atacağım herhalde " diye konuşmuştu.
Milli takım kariyerini sonlandırdığını söyleyen Yılmaz, "Arkadaşlarım ve hocam bana çok destek oldu. Duygu patlaması yaşadım. Kesinlikle öyle bir şey yok ama gönlümü almak için bizi buraya sen getirdin dediler. Gurur duymalısın, sen bu takımın kaptanısın ve ezilmedik dediler. Benim yanımda oldular. Bazı arkadaşlarım da burada. Onların üzerinde iyi bir etki yarattığımı düşünüyorum. Futbolda ağabeylik söylemine inanmıyorum ama onlara kaptanlık ve ağabeylik yapmadım. Onların sıradan bir takım arkadaşıydım. Bana hiç saygısızlık yapmadılar çok teşekkür ediyorum. Kalplerini kırdıysam haklarını helal etsinler. Daha fazla uzatmadan söyleyeyim bugün benim son maçımdı. Milli takım kariyerime son noktayı koyuyorum. Bir bayrak değişimi gerekiyor. Enes, Umut, Serdar Dursun, dışarda olan Halil, Cenk, Kenan Karaman var. Nasıl bizler bunu devraldıysak onlara bu bayrağı, formayı bırakıp onlara dışardan destek vermek istiyorum. Üzüntülü bir maçtan sonra bırakmak istemezdim. Böylesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Bu formayı şerefle namusla taşıdığımı düşünüyorum. Çalıştığım tüm hocalarıma teşekkür ederim" ifadelerini kullanmıştı.
Milli takımı bırakma kararını duygusal bir şekilde almadığını söyleyen Yılmaz, "Duygusal karar değil. Yarın 3 forvetimiz sakatlanır, 2 tanesi korona olur, bana çok ihtiyaç olursa, ekstrem durumlar olur, o zaman istenirse yardımcı olurum. Kesin kararım ve duygusal olarak bunu vermiyorum. Mantıkla veriyorum. Bir bayrak değişimi olmalı. Genç arkadaşlarımız da formda. Yeni jenerasyon, yeni yapılanma. Bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Ne bir sitem, ne penaltıyla ilgili değil. Duygusal değil, mantıkla verilmiş bir karar. Kardeşlerimizin gerekeni yapacağını düşünüyorum" demişti.