Fransa'da panter diyorlardı Türkiye'de aslan oldum
Galatasaray'ın eski golcüsü Bafetimbi Gomis SoFoot'a özel açıklamalarda bulundu.
Galatasaray'da 2017/18 sezonunda 29 golle gol kralı olan ve şampiyonluğun mimarlarından biri olan Bafetimbi Gomis, Fransa'dan SoFoot'a açıklamalarda bulundu.
Sarı kırmızılı kulüpten ayrılık nedenine ve Al Hilal'i seçmesine dair konuşan Gomis'in açıklamaları şöyle: "Galatasaray'dan ekonomik nedenlerden ötürü ayrıldım. Bir yabancı oyuncunun attığı en çok golü attım, rekor kırdım ve şampiyon oldum. Galatasaray'da hedeflerime ulaştım. Swansea'da başarısız olmuştum ve Fransa dışında ilk kez Galatasaray'da başarılı oldum. O yaşta bu mücadeleyle başa çıktım.
"Fransa'daki PSG gibiyiz"
Al Hilal'den teklif geldiğinde 33 yaşındaydım. Böyle bir yaşa gelince ekonomik koşullar çok önemli oluyor. Başarılı bir kariyer beraberinde birçok şeyi getiriyor; Futbolu, aileyi, iyi bir yaşamı ve doğal olarak iyi bir finansal durumu. Al Hilal, bana bunları verdi. Avrupa'da bilinenin aksine Al Hilal çok büyük bir kulüp. Bir nevi Fransa'daki PSG gibiyiz. Biz herkesin mutlaka yenmek istediği takımız.
"Buraya tatil yapmaya gelmedim"
12 yıl sonra ilk kez Asya Şampiyonlar Ligi'ni kazandık. Kupayı kazanmak çok heyecan vericiydi. Uzun vadede burada iyi bir takım olduk. Buraya geleli 3 yıl oldu ve tercihimin ne kadar doğru olduğunu fark ettim. Buraya tatil yapmaya gelmedim. Suudi Arabistan'da yaşamak güzel. Suudi Arabistan'da sınırlar kapalı olduğu için kimse bilmiyor ama burası harika bir yer. Çok güzel manzaralar, harika bir tarih ve çok cömert insanları var. Bence yakın gelecekte Suudi Arabistan, yıldızı parlayan ülkelerden biri olacak.
"Gol atmak kolay değil"
Suudi Arabistan Ligi, Türkiye Ligi'ne çok benziyor. Al Hilal'e karşı herkes kapanıyor. Çok ufak boşluklar bulabiliyorsunuz. Gol atmak kolay değil. Fiziksel olarak çok güçlü olmak zorundasınız, çünkü çok fazla ikili mücadele oluyor. Ayrıca, teknik kapasitesi yüksek bir lig. Taktiksel açıdan gelişmesi gereken yönler var. Suudi futbolunun, uluslararası alanda tanınması için biraz daha tecrübeye sahip olması gerekiyor.
"Bence 2-3 sezon daha futbol oynarım"
Yaşıma göre oldukça iyi hissediyorum. Bu saatten sonra Ligue 1'de ya da majör bir ligde oynamam. Seviyemi koruyabilmek için çok antrenman yapıyorum. Özel fizyoterapistim, fizik kondisyon antrenörüm ve diyetisyenim var. Günlük olarak sürekli beni takipteler. Günde 2-3 antrenman yapıyorum. 5 yıldan beri bu organizasyona sahibim. Detaylara çok fazla dikkat ediyorum. Bu olgunluğa genç yaşımda da sahip olsaydım, daha etkileyici bir kariyerim olurdu. Futbol dünyası çok hızlı ilerliyor ve sürekli kendinizi yenilemek zorundasınız. Benim için ana nokta sürekli gol atmak. Her sezon en az 20 gol atmalıyım. Ayrıca, takımım da şampiyon olmalı. Gün gün yaşıyorum. Bence 2-3 sezon daha futbol oynarım. Ancak, en önemlisi oynarken de eğlenmeyi sürdürebilmek. Burada Suudi yerel futbolculara da tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum. Gignac'ın Meksika'da, Blaise Matuidi'nin MLS'te olduğu gibi kendime ek bir görev biçtim. Fransız futbolunun buradaki temsilcisi olduğumu düşünüyorum.
"Hain olarak anılıyorum"
Fransa Milli Takımı'nda olmamam tamamen benim hatam. 2014'te Didier Deschamps ile tartıştım. O günden sonra futboluma daha çok odaklandım, kendimi işime adadım ve kendimi geliştirdim. Pişmanlıklarım var. Daha farklı bir yaşam biçimi, daha fazla fedakarlık yapmam gereken zamanlar vardı. Sezon başına 5-6 gol daha fazla atabilirdim. Böylece daha çok Fransa Milli Takımı'nda oynardım. Yine de şu an olduğum noktadan da mutluyum. Herkesin kendi yolu var. 12 kez Fransa Milli Takım formasını giydim ve bundan da gurur duyuyorum. Geçmişimden dersler çıkardım, bunları düzeltebildiğim için de mutluyum. Saint-Etienne gibi efsanevi bir kulüpte yetiştiğim için mutluyum. Orada futbolcu oldum. İstikrarlı oynama şansı bulduğum Troyes'da benim için önemliydi. Kariyerimde zorlu kararlar verdim. Bir tanesi Saint-Etienne'den Lyon'a transfer olmaktı. Kolay değildi, cesaret gerekiyordu. Lyon'da kazandığım iin mutluyum. O dönem Fransa'nın en iyi kulübüydü, bana kalırsa hala en iyi kulübü. Olimpik Marsilya forması giydiğim için de kendimle gurur duyuyorum. 3 büyük kulübün de formasını giydim. Zlatan Ibrahimovic Milan, Inter ve Juventus formalarını giydi ve iyi olarak anılıyor. Ben St.Etienne, Lyon ve Marsilya'da oynadığım için 'hain' olarak anılıyorum. Bana göre bu kulüpler için forma giymek gurur vericidir.
"Kimse beni istemezken Marsilya istemişti"
Olimpik Marsilya'nın şu anki durumu bana üzüntü veriyor. Marsilya, kulüp ve şehrin birlikteliğini temsil eden bir yer. Büyüleyici bir kulüp ve gerçekten çok büyük. Problemler ise hep içeride. Bir şey kesin, kulübün taraftarına ihtiyacı var. Herkes, her şey geçer gider ama kulüp ve taraftarlar kalır. Olimpik Marsilya'nın formasını giymek kolay değil. O formayı giyiyorsan bahane üretemezsin. Bir forvetin Marsilya'da her zaman iyi olması gerekir. Hafta boyunca siz konuşulursunuz. O baskıyı kabul etmeniz ve yönetmeniz gerekir, kolay değildir. Ben o bölgede yetiştiğim için Marsilya'yı biliyordum. Benim için de Marsilya kolay olmadı. Taraftarlar ile tartıştığım dönemler oldu. Ancak, o kulübün formasını giydim, kaptanlık bandını taktım. Marsilya beni kurtaran yer oldu. Kendimi tekrar buldum. Çocukluğumda desteklediğim kulüptü ve maaşımda fedakarlık yaparak oynadım. Hala bağlarım var. Marsilya benim için eşsiz bir yerdir. Babamın benden isteğini yerine getirdim ve Marsilya'da oynadım. Kimse beni istemezken Marsilya istemişti. Her şeyin başladığı yer St. Etienne'di. Profesyonel futbolcu olmayı hayal ettiğim yerdi. Bana eğitim, değerler ve futbol sevgisi verdiler. Çok büyük tarihi olan bir kulüptür. St.Etienne fedakar insanların şehri ve kulübüdür. Babam 10-15 yıl daha fazla yaşadıysa bu St. Etienne Kulüp Başkanı Romeyer ve kardiyolojist olan kızı sayesindedir. Onlara çok büyük borcum var. Kariyerimin sonunda Fransa'ya dönebilirim, kapıları kapatmadım. Hala Avrupa'dan teklifler alıyorum, özellikle Fransız kulüpleri beni istiyor. Baş döndürücü geliyor, hoşuma gidiyor. Belki de Al Hilal son kulübüm değildir. Bir proje beni cezbederse ve bende de hala iş varsa neden olmasın. Ayrıca, kariyerim bittikten sonra teklif gelirse futbol dışında da yönetici olarak geri dönebilirim.
"Panterdim, aslan oldum"
Kariyerimin başında panterim. Galatasaray'da oynadıktan sonra aslan oldum. Galatasaray, gerçek bir aslan istediği için beni transfer etmişti. Bana Fransa'da panter diyorlardı ama ben hayvanların kralı olmak istedim. Burcum Aslan. Ayrıca, Senegal kökenliyim. Kendime limit tanımam. Kendime limitler belirlediğim gün bu işi bırakırım. Futbol kariyerimden sonrasını düşündüm. Teknik direktör olmam. Kendimi bu rolde göremiyorum. Organizasyon yönünde, belki de medyada bir rolde olurum."