F.Bahçe Ülker üst üste iki mağlubiyetten sonra U.Olimpija önünde adeta şov yaptı.
Uzun bir aradan sonra sahaya sağlıklı çıkan McCalebb 16 dakikada 13 sayı ve 4 asistle takımı sürükledi. İlk 5 dakikadan sonra kontrolü ele alan F.Bahçe rahat kazandı.
MCCALEBB’IN F.Bahçe için önemini anlatmaya gerek yok. Sadece oyuna direkt katkıları, attığı sayı ve asistleri değil Amerikalı oyuncunun etkisi. Tempoya, takım arkadaşlarına, rakibe yaptığı, yarattığı yan etkiler daha da önemli. Oyunun oynanış şeklini değiştiriyor McCalebb. Takımın enerjisini, oyuna bakışını. Her şeyi...
5 hafta önce ilk U.Olimpija maçında sakatlanmıştı McCalebb. O günden sonra işler çok yolunda gitmedi. Avrupa Ligi’nde 4 maçın 3’ünü kaybetti sarı-lacivertliler. Ama yenilgilerden öte maç boyu bir işaret bekliyor, sıkıştığı yerden çıkmak için bir sıçrama arıyor gibi görünüyordu parke üzerinde.
F.BAHÇE potansiyeline ulaşacaksa bu, tempolu oyundan geçiyor. Zaten Akdenizli bir takıma coşkudan daha büyük doping olmaz. F.Bahçe’nin coşması, bir şeyler beklermiş gibi nöbet tutmak yerine harekete dayalı, hep hamle avantajına sahip oynaması için de en önemli isim McCalebb.
ATLI BİRLİKLER GİBİ
DÜN sakatlıktan yeni döndüğü için 16 dakika kullanıldı Amerikalı oyuncu. 5. dakikada oyuna girdiğinde F.Bahçe Ülker 7-6 gerideydi. 7 dakika sonra çıkarken skor 31-16’ya gelmişti. Bu bölümde hücuma fırtına gibi çıkıp herkesi de peşinden sürüklemesi, hem kendine hem de başta Bogdanovic ve Ömer olmak üzere tüm takıma yarıyor.
F.BAHÇE coştukça rakip sahaya adeta atlı birlikler gibi gidiyor. Ayrıca savunma. O kadar çabuk ki McCalebb bazen risk alsa da rakip guardları inanılmaz baskı altına alıyor. Çaldığı toplardan çok rakibi toptan kurtulmaya zorlaması, sisteminden çıkarması önemli. Onun baskısı bütün takıma yayılıyor. O 7 dakikada 6 top kaybetti Olimpija. Maç da o 7 dakikada bitti zaten. O 7 dakikada gördük, F.Bahçe’nin üst düzey performansla, tempo kazandığı, coştuğu zaman neler yapabileceğini.
F.BAHÇE böyle oynadığı zaman keyif alıyor. Elbette izleyene de keyif veriyor. Eğer bu takım dünkü gibi potansiyelinin üst sınırlarına ulaşabilecekse bunun esas lokomotifi belli. 7 dakikası yetti.
