Fatih Terim: Korku demek yetersiz kalır

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, İtalyan gazetesi La Gazzetta dello Sport’a verdiği telefon röportajında, koronavirüsle mücadele günlerini anlattı. Hastalığı atlatmasında en büyük şansın erken tanı olmasına dikkat çeken 66 yaşındaki çalıştırıcı, “Salgın yüzünden dünya çok kritik bir sınavdan geçiyor. Şu anda iyiyim. Hastalık sırasında şanslıydım. Virüsü semptomlar belirmeden tespit ettik ve hemen tedaviye başladık. Şimdi evimdeyim ve dinleniyorum. Korku kelimesi yaşadıklarımı ve hissettiklerimi anlatmada yetersiz kalır. Hayatta kalan İtalyan arkadaşlarım beni çok iyi anlıyordur” diye konuştu.

Terim’in favorisi Juventus

Şampiyonlar Ligi için düşünülen dörtlü final senaryosu ve buna İstanbul’un ev sahipliği yapması olasılığını da değerlendiren Terim, “İstanbul, neden olmasın? Türkiye son yıllarda spora ve spor tesislerine büyük yatırımlar yaptı. İstanbul büyük organizasyonlara ev sahipliği yapacak yeteneğe sahip” diye konuştu. Fatih hoca, Şampiyonlar Ligi’nde favorisinin Juventus olduğunu da belirterek, “Futbol pek tahmin edilebilir bir oyun değil. Takımlar sahaya nasıl geri dönecek bilemiyoruz. Ama tabii ki Juventus’un İstanbul’da kupayı kazanma ihtimali fazlasıyla var” yorumunu yaptı.

‘Merih en iyisi olabilir’

Terim, Juventus’ta forma giyen Milli yıldız Merih Demiral’a da övgüler yağdırırken, “Merih çok çalışıyor. Kendine güveni var. Juventus’ta da kendini kanıtladı. En iyi özellikleri sezgisi, boyuna rağmen hızı, atletizmi ve kararlılığı. Oyun bilgisi ve vizyonu da iyi. Harika işler yaptığını söyleyebilirim. Umarım sakatlıktan sonra onu daha çok konuşacağız” dedi. Tecrübeli hoca, ‘Merih dünyanın en iyi savunmacısı olabilir mi’ sorusuna ise “Bu zor ama imkansız değil. Merih bu potansiyele sahip. Dahası önünde uzun bir kariyer var. Hâlâ kendini geliştirebilir” yanıtını verdi.

‘Büyük egolar değişir mi?’

Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök de, Terim’le yaptığı görüşme sonrasında köşesinde şu ifadelere yer verdi: Fatih Terim’in hastaneden çıkarken söylediklerini yazmıştım. Diyordu ki: “Ben, bu sınavdan çok şey öğrenerek çıkacağım. Daha çok kıymet bilecek, karantina süreci sonrası aileme ve sevdiklerime daha çok vakit ayıracağım. Daha çok affedeceğim, daha az üzülmeye çalışacağım.” Dün arayıp sordum: “Hocam böyle diyorsunuz ama siz de ben de ego insanıyız. Böyle büyük egolar değişebilir mi?” Bana çok çarpıcı bir cevap verdi. Kelimesine dokunmadan aktarıyorum...

‘Amerika bile ne hale geldi’

“Tamam egomuz var da, Amerika’dan daha büyük bir ego mu vardı bu dünyada? Onu atarım, bunu keserim, şunu vururum... Bak bir virüs ne hale getirdi. Yani artık benim egom, onun egosu, bunların hiçbirinin manası yok. Hiçbirinin esamesi okunmaz. Bütün dünyanın başına geldi bu... Evet değişeceğim. Çünkü artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Değişmek zorundayız. Çünkü değişmezsek mutlu olamayız. Ben değişeceğim. Görmediğimiz, ihmal ettiğimiz arkadaşlarımızı buluncaya kadar arayacağız. İşimizi daha iyi yapacağız. Seveceğiz. Ailemize daha çok zaman ayıracağız.”