Fatih Altaylı'dan olay sözler!

Bloomberg HT'de Fatih Kuşçu'nun sunumuyla yayınlanan "Spor Saati" programının yorumcusu Fatih Altaylı, spor gündemini yorumladı.

Söze Galatasaray'ın ilk yarısını 2-0, tamamını da 4-0 kaybettiği Medipol Başakşehir maçıyla başlayan Altaylı, teknik direktör Igor Tudor'un kararlarını ve Dursun Özbek yönetimini yerden yere vurdu:

"GALATASARAY, TUDOR'LA YOLA DEVAM EDEMEZ"

"Maçı bırakıp stüdyoya son derece sevinçle indim. İki nedenle sevinçle indim. Birincisi bu rezilliği daha fazla seyretmeyeceğim için. İkincisi ise ilk yarı 4 ve ya 5 bitebilirdi, 2 ile bitti bu iyi bir şey. 5,6,7 de olabilirdi bu maç. İkinci yarıda da 2 yersek 4'le kapatırız bu işi. Sezon başında Tudor iyi antrenör dedim. İyi antrenör olmak başka bir şey, büyük takımın büyük hocası olmak başka bir şey. Bunu en net şekilde gördük. Tudor'u getirirlerken de 'bu saatten sonra değişikliğe gerek yok. Tudor başka bir klasmanın hocası. Ama yapılabilecek en iyi tercih. Neden, Tudor ligi tanıyor' demiştim. Fakat ligi tanımak başka, teknik direktör olmak başka, büyük takımda çalışmak başka bir şey.

Galatasaray yarından itibaren Tudor'a 'sen kendine iş ara, sezon sonundan sonra seninle yürümeyeceğiz' demeli. Bu adamla yürünmez. Sahaya çıkardığı kadroya bak. Sezon başından beri çıkan kadro belli. Sezon başından beri 'şapkadan tavşan çıkarmaya çalışan teknik direktörden uzak duracaksın' diyorum ben.

Bir takımın bir tane 11'i olur. İlk maçta, ikinci maçta belirleyemedim. Üçüncü maçta artık belirlersin. Bununla dansöz donu gibi indir-kaldır oynanmaz. Bir gün o tarafta adam, bir gün bu tarafta. Niye belli değil. Semih Kaya'dan sol bek yaratmaya çalışıyor. Elinde Cavanda var. Cavanda'yı beğenmiyorsan, Sabri var. Sabri'yi beğenmiyorsan, Linnes var. Sol bekte Carole'ün var, Hakan Balta yedekte... Chedjou'yu yollayın bu adamdan cacık olmaz' diyorlar. Sonra bir bakıyoruz orada. İki hafta yok, üçüncü hafta orada. Bunları bir tarafa koy...

"SNEIJDER VE PODOLSKI'NİN YERİNDE OLSAM OYUNA GİRMEM"

Şimdi eğer bir teknik direktör dangalak değilse, bir spor kulübünün yönetimi de beyinsiz değilse önüne koyarsın listeyi... Sıfırdan kurulan bir takımı düşünelim, teknik direktörün önüne bir liste konsa, Galatasaray'ın kadrosundan kimi istersin dense, hangi oyuncuları yazar ilk 5'e? 1 Sneijder, 2 Podolski... Nerede bu adamlar? Yedek kulübesindeler yani sakat değiller. Kilosu varmış, kardeşim zayıflatmak senin işin... Podolski geçen maç yıldızdı. Cavanda geçen maç, çok iyiydi. Nerede bu adamlar? Linnes oynuyor, iki gol nereden geldi? Gol olmayan 4 orta nereden geldi? Şimdi bir teknik direktör bunları görmüyorsa, o adam teknik direktör olamaz. Bu dakikadan sonra Sneijder'i, Podolski'yi alsan ne olur. Ben Sneijder olsam, bana 'oyuna giriyorsun' dese, lifim attım' derim, oyuna girmem. Podolski olsam da, 'sen ikinci sınıf teknik direktör olduğun için al sen bu ikinci, üçüncü sınıf oyuncularla oynamaya devam et' derim. Ama buradaki kabahat nerede? Galatasaray yönetimi de 5. sınıf... Türkiye liginde herhangi bir kulübün başına bu Dursun Özbek ve avaresi getirilmez. Bunların olduğu yere teknik direktör Tudor olur, takımın beyni Josue olur. Ondan sonra da ligde biraz dişli takıma rezil olursun. Ligde bir büyük maç kazanmadan sezonu tamamlarsın. Ligdeki üçüncü sırayı da öldü bitti Fener'e teslim edersin...

"CAMİALAR DURSUN ÖZBEK'TEN DE AZİZ YILDIRIM'DAN DA ACİLEN KURTULMALI"

20. dakikada doğru bir teknik direktör 'ben bir hıyarlık yaptım' diyerek Sneijder ve Podolski'yi oyuna alırdı. Bunları yaparsın ve durumu kurtarmaya çalışırsın. Dakika 70 olmuş, değişeceksin de Sneijder gelip vuracakta... 3-0 olmuş, bu saatten sonra 4-3 mü olacak? 20 dakikada 4 golü kime atmış Galatasaray, Adanaspor dışında?

Çok ucuz atlattı Galatasaray. İlk yarıda kaleyi bulmayan bir şutu var. Başakşehir'in 8 şutu var, 4'ü kaleyi bulmuş, 2 tanesini de Muslera kurtarmış. Başakşehir presle oynadı. Galatasaray sahasından bile doğru dürüst çıkamadı. Başakşehir her 1.5 dakikada bir atak yapmış Galatasaray'a karşı. Tudor'a kızarız, oyunculara kızarız. Bütün bunların sorumlusu Dursun Özbek ve saz arkadaşlarıdır... Dursun ve Mehmet Özbek'tir. Özbek brothers... Dursun Özbek'in de Aziz Yıldırım'ın da kongrelerde maaşallahı var. Kulübün anasını ağlatıyorlar, kongreler alkışlıyor... Birisi ağzına geleni söylüyor, diğeri inşaattan falan bahsediyor. Burası bir spor kulübü, böyle bir şey olmazı. Bu adamlardan her iki camianında acilen kurtulması lazım. Galatasaray bu yönetimle gelir elde edemez. Ben seneye loca, koltuk falan almam. Alanın da alnına 'enayi' diye yazarlar, bu başkan burada olduğu müddetçe..."

"SERVET YARDIMCI'NIN YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLMASI YILDIRIM DEMİRÖREN'İN BAŞARISIDIR"

Fatih Altaylı, Servet Yardımcı'nın UEFA Yönetim Kurulu'na seçilmesinin de çok önemli olduğunu vurguladı ve başarının Yıldırım Demirören'e ait olduğu belirtti:

"Servet Yardımcı'nın UEFA Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmesi çok önemli. Bu iş Yıldırım Demirören'in şahsi başarısıdır. Ceferin'i evinde ağırladı, muazzam ikili ilişkiler kurdu. Bu ilişkiler sonucu Ceferin, yönetiminde daha ilk seçilirken Yıldırım Demirören'i görmek istedi. Demirören niyeyse bunu kabul etmedi. Ben olsam ederdim. Kendisinin yerine Servet Yardımcı'yı soktu. Servet Yardımcı'nın yerine Yıldırım Demirören olsaydı çok daha fazla oy alırdı. Türkiye açısından çok önemlidir. Oradaki çeşitli kurullara da çok sayıda Türk spor insanını da sokmak lazım. Oralarda etkinliği arttırmak lazım. O kurulların her birinde olmak Türk futbolunun geleceği açısından çok önemli.

Şenes Erzik çok yakın dostumdur. Çok eleştirdiğim olmuştur. Zaman zaman kırılsa da hiçbir zaman bunu şahsi bir mesele haline getirmemiştir. Necdet Çobanlı FIFA Asbaşkanı ve İcra Kurulu üyesiydi. Londra'da yaşadığı dönemde kendi kurduğu şahsi ilişkilerle FIFA içerisinde bir yer edindi. Eşi olan sevgili Belma abla Galatasaray'da ikinci başkanlık yapmıştı. Daha sonra Şenes Erzik, UEFA'da yükseldi, sonra FIFA'da da önemli görevler üstlendi. Burada Türkiye'nin her zaman hazır kuvvet bulunması lazım. 1980'lerde biz UEFA'ya etkinlik kuralım' dedik. Ali Şen, Alp Yalman gibi isimler çeşitli komitelere girdiler ama hepsi sonra bıraktı. Bir tek Levent Bıçakçı devam etti ama çok da önemli noktalara gelemedi. Dediğim gibi; fazla spor insanıyla olmak önemli."

"DURSUN ÖZBEK'İ KEŞKE ORMANDA BIRAKSALARDI"

Galatasaray Başkanı'nın 1905 Ankara Galatasaraylı Yönetici ve İşadamları Derneği'nce Galatasaray Hatıra Ormanı açılışı etkinliğine katılmasını da eleştiren Fatih Altaylı şunları söyledi:

"Keşke Dursun Özbek'i kim götürdüyse ormanda bıraksaydı da Galatasaray kurtulsaydı. Bu mudur Galatasaray Başkanı? Orman dikiyor, inşaat yapıyor. Spor nerede? Bu kulüp spor kulübü, spor... Spordaki durumumuz da ortada. Basketbol da ortada, futbol da ortada, voleybol da ortada... Kızlar bir Vakıfbank'ı yendi. Vakıfbank da kendi mi yenildi Avrupa'yı düşünerek onu da bilmiyoruz ama... Final-Four oynayacaklar sonunda... Kimsin sen abi? Çek git, abi senin burada işin yok. Sen bu işten anlamıyorsun. UEFA'ya gitmesiyle ilgili de ortada atla deve bir iş yok.

"ÜNAL AYSAL 2 MİLYON EURO CEZA ÖDEMEDİ, GALATASARAY'A AVRUPA'DAN MEN CEZASI GELDİ"

Ünal Aysal, 2 milyon Euro ceza ödememek için belli taahhütler vermek üzere UEFA ile anlaşma yapsaydı bize 2 sene içinde 1 yıl men gelmeyecekti. Bu anlaşma Galatasaray'a özel bir şey değil. Bunu daha önce Fenerbahçe ve Beşiktaş da yaptı. Şimdi Galatasaray da aynı şeyi yaptı. UEFA ile randevuyu alan da TFF'den bir isim... UEFA'da Dursun Özbek'e 'şeffaf olun. Gelin bize anlatım. Türk ekonomisinden doğan kur farkını anlıyoruz. diğer kulüpler de aynı şeyleri yaşıyorlar. Onlarla ilgili bir hoşgörü payı bırakabiliriz. Yeter ki açık olun' demişler.

Şimdi Galatasaray'ın bundan sonra çok ciddi bir bütçe uyumu göstermesi gerekiyor. Bütçeleri aşmaması, para harcamaması gerekiyor. Akılcı transfer yapması gerekiyor. Oynatmayacağı Serdar Aziz gibi oyunculara 4-5 milyon bonservis vermemesi gerekiyor. Enayi gibi transferler yapmaması gerekiyor. Bunları yaparken de belli bir düzeyde başarılı olması gerekiyor ki gelir üretsin."

"TRABZON-BEŞİKTAŞ MAÇINDA EKRAN BAŞINDAN KALKAMADIM"

Altaylı, nefesleri kesen Trabzonspor-Beşiktaş maçı için övgü dolu ifadeler kullandı. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in maç yerine bir televizyon yarışmasına katılmasını eleştiren Altaylı, "Bu yaptığı Türk milletine karşı bir hakarettir" ifadesini kullandı:

"İngiltere ligi maçlarını aratmayan bir maçtı. Hırs, taktik olarak müthişti. Takımının yenilmesine tahammülü olmayan Trabzon seyircisi bile iki takımı da alkışladı. Gollerin hepsi güzeldi. Trabzon'un iki golü de muazzamdı. Bir an bile çay içmeye, tuvalete gitmeye kalkamadım ekran başından. 90+3'e kadar kimsenin tempoyu düşürmediği, çirkinlik yapmadığı bir maç.

"GALATASARAYLI FUTBOLCULARI SANDALYEYE BAĞLAYIP, 'UTANMANIZ VARSA, ATIBA'YI İZLEYİP UTANIN' DİYECEKSİN"

Zirvedeysen herkes sana laf söyler. Şenol Güneş, Beşiktaş'la anlaştığı gün, 'Beşiktaş çok iyi iş yaptı' dedim. Bakıyorsun abi Beşiktaş'ta hakikaten bugün oyuncular 3 gömlek üzerine çıktı. 34 yaşındaki Atiba, 90+3'te rakibinden daha fazla yükselip kafa vuruyor. Maç boyunca da bir tane hata yapmadan oynuyor. Bunlar önemli işler. Atiba kaç para alıyor, 1 milyon Euro... Sneijder, Galatasaray'dan 5.5 milyon Euro alıyor. Bu Galatasaraylı futbolcuları toplayıp sandalyeye bağlayacaksın ve o Beşiktaş maçını seyrettireceksin. Diyeceksin bu Atiba 'sizin aldığınız paranın yarısını alıyor, seyredin ve mercimek kadar utanma duygunuz varsa utanın'. Tudor kötü tamam ama bir de yırtınırsın be kardeşim. Sen Galatasaray'sın ya, Galatasaray'sın. Bütün bunların temelinde Galatasaray yönetiminin ve kongresi var. Bunlar bu haldeki durumun sebebi. Fikret Orman yönetimini de alkışlamak gerekiyor. Trabzon-Beşiktaş maçında futbolcuların suratlarında ışık var. Galatasaray ve Fenerbahçeli futbolcular da ise karanlık çökmüş. Çünkü bu iki takımda da kötü yönetimler var."

"MAÇIN HAKKI BERABERLİKTİ"

Şenol Güneş 'sezon başından beri hep rakip şöyle yaptı, böyle yaptı' diyor. Sürekli bir küçümseme ya da bir şey söyleme. Hoş değil... Biz de bunu onun düşmanı olduğu için söylemiyoruz. Öven de biziz, bu konuda yeren de biziz... Bizim onu eleştirme, onun da bize cevap verme hakkı var.

İki takım da beni ilgilendirmiyor, aynı mesafededir. Beşiktaş'ı da çok severim, Trabzon'a da sevgim vardır. Ama maçın hakkı beraberlikti. O kadar güzel futbolla kimsenin hakkı heba olmayacaktı. Kimse üzülmeyecekti. Beraberlik olsa daha iyi olabilirdi ama Beşiktaş açısından da kazanmak şampiyonluk için çok önemli bir hamleydi.

Mehmet Ali Yılmaz'ın haklı olduğunu düşünmüyorum. Stadın adı ayrı bir tartışma konusu ama, orası Trabzonspor'a kazandırılmış bir yer. Tesisleri Mehmet Ali Yılmaz yaptı diye sonsuza kadar orada oturacak halleri yok. Halil Burnaz da Galatasaray'a Florya Tesisleri'nin alınmasında çok önemli bir yöneticiydi. O da desin ki; Vay, Florya'yı sattınız! Böyle bir şey yok. Kulüpler tesislerini değerlendirebilir. Stadın adı için ben de 'Şamil Ekinci' olmalıydı dedim mesela. Şamil Ekinci, Trabzon'un peşpeşe şampiyon olduğu dönemlerde kulübün başkanıdır. Ben öyle düşündüm ama o benim düşüncem."

"FENERBAHÇE MAÇINDA PESPAYE BİR FUTBOL VARDI"

Fenerbahçe'nin 3-1 kazandığı Akhisar Belediyespor mücadelesini de değerlendiren Fatih Altaylı, maçta zevksiz bir futbol oynadığını belirtirken, Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde de favorisinin Sarı-Lacivertli takım olduğunu söyledi:

"Fenerbahçe maçında tribünlerde 3-4 bin kişi vardı. Bomboş bir stattı. Aynı Galatasaraylı oyuncular gibi Fenerbahçeliler'in de yüzlerinden mutsuzluk, karamsarlık akıyor. Maçta son derece zevksiz, pespaye bir futbol oynandı. Kendi kalesine attığı golle geriye düşen bir rakip...

"DERBİDE FAVORİM FENERBAHÇE"

Türkiye liginin en büyük hayal kırıklığı yaratmış iki takımı Galatasaray'ın sahasında karşılaşacak. Galatasaraylı futbolcularda 1 liralık onur varsa bir onur mücadelesi yaparlar. İyi bir maç olur diye umuyorum ama çok açık söylüyorum; Favorim Fenerbahçe... İlk yarıda Galatasaray'ı yenmeyi başardı. Galatasaray son derece kötü bir gidişata sahip, gol atma yolunda bir plana sahip değil. Advocaat, Tudor'dan daha iyi bir teknik direktör. Galatasaray ve Tudor bu sene büyük maç kazanmadı. Büyük maçı kazanacak bir ışık da vermedi.

"FENERBAHÇELİLER KALABALIK GELİP, DURSUN ÖZBEK'İ DE ALIP GİTSİNLER"

Türkiye'de Fenerbahçe aleyhine en çok konuşan kişi Advocaat... Sezon başından beri oyunculara demediğini bırakmadı. Şimdi de 'ben iyiyim, utanç verici bir şey yapmadık' diyor. Sonuç olarak performansı hayal kırıklığı...

İyi bir maç beklemiyorum, ama bir onur mücadelesi oynayabilirler. Oynarlar mı, bilmiyorum. Fenerbahçeliler'den bir ricam var; kalabalık gelip giderken de Dursun Özbek'i götürsünler. Fenerbahçe'ye hediyemiz olsun. Götürüp müzelerine koysunlar. Fenerliler de sonsuza kadar gülsün. Başka türlü kurtulamayacağız. Ya da gelip 9-10 tane atsınlar bize. Öyle bir deprem olsun ki, onun altında Dursun Özbek de Tudor da oyuncular da kalsın. Kurtulamayacağız yoksa. Galatasaray kongresi de bir başkan adayı çıkartamıyor. Abdürrahim Albayrak'tan başka bir aday yok. Galiba sonunda ben çıkacağım. Avantaj şu; Dursun Özbek'ten kötü kimse yönetemez. Bu vatandaş sürekli bir hayal ve palavra peşinde..."

"İSLAM OLİMPİYATLARI'NI DÜZENLERİZ. KİM NE DİYECEK?"

Samsun'da düzenlenecek olan Dünya İşitme Engeliler Olimpiyatı ve İslam Oyunları'yla ilgili de şunları söyledi:

"Türkiye güçlü, büyük bir ülke. Türkiye, 5'ten, 7'den de 20'den de büyüktür. IOC Başkanı Thomas Bach'a 'sen İslam ülkelerini adamdan saymıyormusun? deyip düzenlerim kardeşim İslam Olimpiyatları'nı, kim ne diyecek? Bildiğimiz olimpiyatlara da gidemezsen bu Batı'nın bize bir kumpası deriz..."