'Fantastik bir oyuncu olabilir'
Niang, takım arkadaşı Oğuzhan için "Çok büyük ve fantastik bir oyuncu olabilir" ifadelerini kullandı.
Beşiktaş'ın Senegalli forveti Mamadou Niang, Türkiye Futbol Federasyonu'nun yayın organı Tam Saha Dergisi'ne özel bir röportaj verdi.
Röportajda Mazlum Uluç'un sorularını yanıtlayan Niang'ın açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:
Göçmen bir ailenin çocuğu olarak Fransa'da zorluklar yaşadın mı?
Elbette yaşadım. Bizim için her şey çok zordu. Babam bizlere bakabilmek için çok çalıştı. Fransa'daki bazı insanlar ırkçı. Dolayısıyla kendimi ispat edebilmek için okulda, futbolda, hayatın her alanında büyük zorluklarla karşılaştım. Onları aşmak için de çok çalıştım. Evet, hayat gerçekten zordu ama bir yandan da yaşadığımız bölge göçmen ailelerin yoğun olduğu bir bölgeydi.
Biraz önce ırkçılıktan ve futbol hayatında da bu çirkinlikle karşılaştığından söz ettin. Bu konuyu biraz açar mısın?
Irkçılıkla hem Fransa'da hem de Avrupa'nın başka ülkelerinde pek çok kez karşılaştım. Fransa Ligi'nde oynarken de Marsilya ile Şampiyonlar Ligi'nde farklı ülkelerde sahaya çıktığımda da ırkçı sataşmalara maruz kaldım. Ama hayat bu. Böyle şeylerle karşılaşıyorsunuz. 18 yaşında futbolu bırakmamın sebebi de ırkçılıktı. Le Havre'ın altyapısında oynarken biz siyahi oyuncular için her şey çok daha zordu. Bazı şeyleri daha iyi yaptığımızı gösterebilmemiz, kendimizi ispatlayabilmemiz için diğerlerine göre iki kat fazla çalışmamız gerekiyordu. Üstelik herhangi bir olay olduğunda suç bizim üzerimize atılıyordu. Çünkü rengimiz daha koyuydu ve daha kötü mahallelerden geliyorduk. Soyunma odasında bir şey kaybolduğunda otomatik olarak suçlu biz oluyorduk. Bu beni çok mutsuz ediyordu. Bu şekilde mutsuz yaşayamayacağımı, bunun hiç âdil olmadığını, her şeyi ne kadar iyi yapmaya çalışırsam çalışayım derimin rengi yüzünden hor görüleceğimi düşünerek futbolu bırakmıştım.
Seni en çok etkileyen teknik adam kimdi?
Kesinlikle Eric Gerets. Bence çok büyük bir antrenör. Oyuncularla fazla konuşmazdı, sadece bakışarak anlaşırdı ama son derece âdil bir teknik direktördü. Hafta içinde iyi idman yapan bir oyuncu kesinlikle hafta sonunda takımdaki yerini alırdı. Büyük bir oyuncu olsanız bile hafta içinde yeterince çalışmazsanız oynama şansınız yoktu. Genç ve tecrübesiz oyuncular bile hafta içinde iyi çalışıyorlarsa formayı kaparlardı. Âdil olmak, oyuncu açısından çok önemli bir teknik direktörlük özelliği bence.
Bugüne kadar birlikte oynadığın futbolculardan seni en çok etkileyenler hangileriydi?
(Gülüyor) Alex de Souza... Bütün kariyerimi gözden geçirdiğimde, birlikte oynadığım en iyi iki oyuncudan birisi Frank Ribery, diğeri de Alex de Souza'ydı.
Şampiyonlukla biten sezonun ardından Fenerbahçe'de devam edecektin. Kampa katıldın, hazırlık maçlarında da oynadın ancak sonrasında aniden fikrini değiştirip Al-Sadd'a transfer oldun. Bu tercihin sebepleri nelerdi?
Fenerbahçe ile gerçekten de unutulmaz bir şampiyonluk yaşamıştım. Ancak sonra herkesin bildiği sorunlar ortaya çıktı. Fenerbahçe'nin küme düşme ihtimali söz konusuydu, Şampiyonlar Ligi'nde oynama hakkının elinden alındığını öğrenmiştim. Dolayısıyla gelecek tamamen belirsizlik içindeydi ve ben de böyle bir karar almak zorunda kaldım. Bu arada Fenerbahçe'nin de para kazanma ihtiyacı olduğunu eklemeliyim.
Devre arasında Al-Sadd'dan ayrılıp Beşiktaş'a gelmene neden olan faktörler nelerdi? Teklifi hemen kabul ettiğine bakarsak Türkiye'yi çok özlediğin sonucu çıkarabilir miyiz?
Kesinlikle Türkiye'yi çok özlemiştim. Çünkü buradaki insanlar çok iyi niyetli ve sıcakkanlı. Bana çok iyi davranıyorlar. Türkiye'ye ilk geldiğimde kendimi evimde gibi hissetmiştim. Beşiktaş'a geldiğimde de aynı duyguları yaşadım. Bu ülkeye ve bu lige dönmeyi gerçekten çok istiyordum. Bu kararı verdiğimden dolayı pişman değilim. Futbol hayatını Katar'da sürdüren pek çok oyuncu da bunu istiyor.
Fenerbahçe'de oynadığın dönemde bıraktığın Beşiktaş'la bugünkü Beşiktaş arasında ne gibi farklar var?
Fenerbahçe'de oynarken diğer takımları izlemiyordum. Sadece oynadığım kulübe konsantre oluyordum. Aynı şeyi Beşiktaş'ta oynarken de yapıyorum. Sadece oynadığım maçlara ve kendi takımıma konsantre oluyorum. Fenerbahçe, Galatasaray veya diğer takımların oynadığı maçları izlemiyorum. Dolayısıyla içeriden veya dışarıdan bakış şeklinde bir karşılaştırma yapmak doğru olmaz. Ancak Beşiktaş'taki oyuncu grubu için şunu söyleyebilirim ki, harika bir beraberliği ve çok iyi mantalitesi olan bir grup var burada. Herkes birbirine yardımcı olmaya, destek vermeye çalışıyor. Bu mantalite hem takım hem de oyuncuların kendileri için çok önemli.
Beşiktaş'ın genç oyuncuları arasında gelecek için büyük ümitler vaat eden isimler var mı?
Elbette var. Mesela Oğuzhan çok büyük ve fantastik bir oyuncu olabilir. Aynı şekilde Muhammet de öyle. Tabii önlerinde çalışmaları ve çok iyi değerlendirmeleri gereken uzunca bir dönem var. Ancak ikisi de büyük oyuncu olabilecek potansiyele sahip.
Futbolseverler Oğuzhan'ı izliyor ve onun hakkında benzer fikirlere sahip. Ancak adı çok geçen Muhammet'i A takım düzeyinde yeterince izleme şansı bulamadık. Dolayısıyla onun hakkında yeterince fikir sahibi değiliz. Sen Muhammet hakkında bize ışık tutacak neler anlatabilirsin?
Onu her gün idmanlarda görüyorum. Çok teknik bir oyuncu ve topla birlikte çok hızlı. Ciddi bir potansiyeli var ama elbette onu maçlarda görmek gerekiyor.
Beşiktaş'taki ilk golünü eski takımın Fenerbahçe'ye attın ancak abartılı bir sevinç gösterisi yapmadın. O andaki hislerin ve düşüncelerin nelerdi?
Elbette takımıma bir avantaj sağladığım için çok mutlu oldum. Ama Fenerbahçe'ye de eski takımım olduğu için saygı duyuyorum. Aynı duygularım bana çok şeyler veren Marsilya için de geçerli. Bu saygı nedeniyle golü abartılı bir şekilde kutlamadım.
Marsilya ve Fenerbahçe gibi çok coşkulu taraftar grupları olan kulüplerde oynadın. Benzer özelliklere sahip Beşiktaş tribünlerini nasıl buluyorsun?
Beşiktaş harika bir taraftar grubuna sahip. Kasımpaşa maçında yenilmemize rağmen bizi desteklediler ve arkamızda durdular. Kariyerim boyunca böyle büyük taraftar kitlelerinin önünde oynadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.