Devler ligi büyük geldi

21 katılımın 18’inden 4 defa UEFA bileti kaptık. Beşiktaş hiç gruptan çıkamadı. Terim ve Denizli ise hayâl kırıklığı yaşattı

ŞAMPİYONLAR Ligi takımlarımıza ’bol’ geliyor. Türkiye, 1992’den bu yana yapılan 18 sezonluk dev organizasyonda 16 sezon yer aldı. 5 kez çift takımla girdiğimiz Devler Ligi’nde başarılarımız ise bir elin parmaklarını bile bulmuyor. 18 yılda sadece Lucescu G.Saray’ı, Zico da F.Bahçe’yi gruplardan çıkarttı ve çeyrek final oynattı. Fatih Terim’den Mustafa Denizli’ye, Toshack’tan Gerets’e, Holmann’dan Lazaroni’ye, Scala’dan Ertuğrul Sağlam’a 11 hoca bizi hep hüsrana uğrattı.

ÖZELLİKLE de Terim ile Denizli.. UEFA Kupası kazanan, A Milli Takım’ı Avrupa üçüncüsü yapan, 4 kez G.Saray’ı şampiyon yapan İmparator, 5 defa gruplarda 2. tura çıkamadı. Zira A Milli Takım’a EURO 2000’de çeyrek final oynatan Denizli, Şampiyon Kulüpler Kupası’nda 1989’da yarı final gördü ama bu kupanın ismi Devler Ligi olunca 2 kez grup sonunculuğu gördü. Yani iki hocaya da bu lig yaramadı.

İŞTE Türkler’in Şampiyonlar Ligi serüveni:

*1993-94: Holmann’lı G.Saray, M.United’ı eleyip Devler Ligi’ne kalan ilk Türk takımı oldu. Ancak grupta Barça, Monaco, Spartak M. önünde galibiyet alamadı, tek gol atabildi.

*1994-95: 2. kez bu ligde yer alan G.Saray, sadece Barça önünde teselli galibiyeti aldı.. M.United ve Göteborg’u yenemeyince Saftig’le de sonuculuktan kurtulamadı.

*1996-97: F.Bahçe, Lazaroni’yle Manchester United zaferi ile ismini duyurdu. Ancak Juventus ve A.Wien’li gruptaki 3.’lük turu getirmedi.

*1997-98: Toshack’lı Beşiktaş, B.Münih, PSG, Göteborg’un bulunduğu grupta 3. olup elendi. 3. kez gruplara kalan G.Saray, Dortmund, Parma ve S.Prag önünde tek galibiyeti Prag’ı 2-0 yenerek aldı. Hoca Fatih Terim’di.

*1998-99: Artık bu ligde tecrübelenen G.Saray son maça kadar şansını taşıdı. Athletic Bilbao’ya yenilen sarı-kırmızılılar, Juventus, Rosenborg’la üçlü averaja girdi, ikinci olup elendi. Fatih Terim, yine turu ıskaladı.

*1999-00: Fatih Terim ile Chelsea, H.Berlin ve Milan’ın olduğu H Grubu’nda ilk 4 maçta 1 puan alan G.Saray, son 2 maçı kazandı. Milan’ı tarihi bir zaferle 4-3 yendi. UEFA’ya devam edip yenilmeden kupanın sahibi oldu.

*2000-01: Mircea Lucescu ise G.Saray ile bir ilki başardı. 2 aşamalı grup sistemiyle düzenlenen ligde önce D Grubu’nda ikinci oldu. 2. turda B Grubu’nda Milan ve PSG’yi geçip Deportivo’nun ardından 10 puanla 2. olup çeyrek finale kaldı. Real Madrid çeyrek finaldeki rakipti. İlk maçı 3-2 kazandı ama rövanşı 3-0 kaybedip elendi. Scala’lı Beşiktaş ise grup 4.’sü olabildi.

*2001-02: G.Saray bu ligde adeta firma haline gelmişti ve Lucescu’yla Nantes, PSV Eindhoven, Lazio’lu D Grubu’ndan 2. olarak tur atladı. Roma, Liverpool, Barça karşısında 6 maçta 5 beraberlik, 1 yenilgi alıp 2. grupta sonuncu oldu ama şansını son maça kadar taşıdı. Mustafa Denizli, F.Bahçe ile sıfır çektiği grupta sonuncu oldu.

*2002-03: Düşüş dönemi Fatih Terim ile başladı. Terim’li G.Saray, CSKA Moskova, Brugge ve Barcelona’lı zayıf grupta tek galibiyetle 4. olabildi.

*2003-04: Terim’li G.Saray, Juventus, Real Sociedad ve Olympiakos’un arasında 3. olurken, Mircea Lucescu’lu Beşiktaş da Chelsea zaferine rağmen Lazio ve S.Prag’ın da bulunduğu grupta yine 3.’lükte kaldı.

*2004-05: Bu kez temsilcimiz Daum’lu F.Bahçe idi. ManU, O.Lyon’a geçilen Fener, Sparta Prag’ı geçip UEFA’ya devam etti.

*2005-06: F.Bahçe Daum’la Milan, PSV Eindhoven, Schalke’li grupta 1 galibiyetle sonuncu oldu.

*2006-07: Eric Gerets’li G.Saray, Liverpool, PSG ve Bordeaux’nun gerisinde kaldı.

*2007-08: Beşiktaş, Ertuğrul Sağlam ile sonuncu olurken 2. tarihi başarı Zico ile geldi. F.Bahçe, Inter’in bulunduğu grupta PSV ve CSKA’nın önünde 2. oldu. 2. turda Sevilla’yı 3-2, 2-3’ün ardından penaltılarla 5-3 eledi. Çeyrek finalde Chelsea’yi 2-1 yendi, rövanşı 2-0 kaybetti ama başarı tarihe geçti.

*2008-09: Luis Aragones, Arsenal, Porto, D.Kiev’li grupta 4. oldu.

*2009-10: Beşiktaş, teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde yine grup sonuncusu oldu.

Türkiye, 21 kez mücadele ettiği Şampiyonlar Ligi’nde
12 kez grup sonuncusu oldu.

Rakiplerin de zaafları var!

MIRCEA LUCESCU:

BATI Avrupa ve Doğu Avrupa arasında büyük futbol farkı var. Batıda her hafta sonu Şampiyonlar Ligi değerinde maçlar oynanıyor. Ligler çok kaliteli. Ama doğuda bu durum ne yazık ki böyle değil... Bu sebepten dolayı oyuncuları özel olarak Şampiyonlar Ligi’ne hazırlamanız lazım. Batılı takımların da zaafları olduğunu bilip analizlerinizi takımınızı inandıracak şekilde yapmalısınız. Ancak bu şekilde kendi oyuncularınızı başarıya inandırabilirsiniz. Aradaki farkı takımınıza hissettirirseniz maçı baştan kaybedersiniz.

‘AVRUPA LİGİ YAKLAŞIR’

ORGANİZE olabilen, inanan, rakibinin zayıf yönlerini bilen doğu Avrupa takımları kalite eksiklerine rağmen başarılı olabilirler. Bu tamamen teknik direktörün ve yönetimin onlara vereceği vizyonla gerçekleşir. Çünkü şu bir gerçek ki doğu Avrupa’da futbol bir kültüre dayanmıyor. Günlük, anlık dürtülerle oynanıyor. Şunu da söylemeliyim... Şampiyonlar Ligi artık sadece mart ayından itibaren Şampiyonlar Ligi... Eskisi gibi zorluk derecesi yüksek maçlar sonbaharda oynanmıyor artık.. Çok yakın gelecekte Avrupa Ligi, Şampiyonlar Ligi seviyesini yakalar...

*

Yüzde 10 çıkıyorsak bizim için başarıdır

MEHMET DEMİRKOL:

ŞAMPİYONLAR Ligi’nde bizim gruptan çıkmamız, Bank Asya’nın orta sıra takımlarının çeyrek final oynamasıyla eşdeğer. Büyük ligler ve onların uydularıyla biz ve diğerleri arasında büyük uçurum var.

5 büyük ligden gelen 20’ye yakın takımın üzerine, başaltı liglerden gelen, Avrupa tecrübesi sağlam ve nispeten kültürünü korumuş, Hollanda/Belçika/Portekiz ekiplerini ekleyin.. Bunların arasına girmek aynı Bank Aysa takımlarının kupada çeyrek finali görmesi kadar zor..

BÜYÜK ligler dünyanın neresinde sivrilen bir oyuncu olsa onu alır. Avrupa’nın büyük ligleri için Afrika ve Güney Amerika daha kolay hedefler. Ayrıca aldıkları futbolcuları da kendi sistemlerine uydurarak işi rahatça çözebiliyorlar.

‘BİZE ŞEKİL VERİYORLAR’

BİZDE ise böyle bir kalıp yok. Gelenler bize şekil veriyor. Yani futbol Avrupa’da dengesiz iki kutup arasında oynanıyor. Bu dengesizlik içinde senin en iyi oyuncun Stoke City’de, Rubin’de, Zenit’te oynayabiliyor. Böyle bir durumdan sürekli bir Şampiyonlar Ligi başarısı çıkması olanaksız. %10 gruptan çıkma oranı başarıdır.