Dany Nounkeu: Penaltıdan dolayı ayrılmadım

"Tudor’un, Galatasaray’ın başına geçmesi sürpriz değil. Takım zor bir dönemde olduğu sırada, Karabük’te başarılı sonuçlar aldığı için göreve getirildi. Bu kulübün hocası olması için gereken güçlü karakter ve karizmaya sahip”

"İdmanları fizik ve güce dayalıdır. Her zaman maksimumu ister. Onunla çıktığım ilk idmandan sonra yorgunluktan çok iyi uyumuştum. Ancak bu yorgunlukların karşılığını daha sonra maçlarda almayı başardık”

“Onun taktik anlayışı, 90 dakika boyunca rakibi baskı altına almak ve sürekli bir boksör gibi karşı tarafa vurmaya dayalı. Sonrasında ise amaç, yumruk darbelerini alan rakibi yıkarak nakavt etmek ve maçı kazanmak”

Türkiye’de adını Gaziantep’te duyuran, ardından Galatasaray’a transfer olan, sonrasında ise Beşiktaş’a kiralanıp, derbide yaptırdığı penaltıyla bir anda gündeme oturan Dany Nounkeu, FANATİK’e konuştu. Sarı-Kırmızılılar’la yollarını ayırdıktan sonra sırasıyla Beşiktaş, Granada, Evian, Bursaspor’da oynayan, iki sezondur da Karabükspor’un başarısı için ter döken Dany’ye, hem birlikte çalıştığı İgor Tudor’u hem de kariyerinde şu ana kadar yaşadıklarını sorduk. Şimdi söz, 31 yaşındaki Kamerunlu stoperde: “İgor Tudor iyi bir teknik adam. Karabük’te 6 ay beraber çalıştık. Galatasaray’a gelmesi sürpriz değil. Türkiye’ye geldi ve sezonun ilk yarısında iyi işler yaptı. Galatasaray da zor bir dönemdeydi ve başarılı sonuçlar aldığı için onu aldı. Futbolda her şey hızlı gelişilir. Tudor, Galatasaray teknik direktöründe olması gereken güçlü bir karaktere ve karizmaya sahip. Çünkü Türkiye’de ‘hoca karizması’ çok önemli. İdmanları fizik ve güce dayalıdır. Takımından her zaman maksimumu ister.”

‘Favorim Galatasaray ve Beşiktaş’

Onun yönetimindeki ilk antrenmandan sonra şok olmuştum, idman sonrasında yorgunluktan çok iyi uyumuştum! Ancak sonrasında bu yorgunlukların karşılığını maçlarda aldık. Çünkü Süper Lig’de fizik güç çok önemli. Koşu mesafelerinde her zaman rakiplerimizden daha iyiydik. Tudor’un taktik anlayışı, 90 dakika boyunca rakibi baskı altına almak ve sürekli bir boksör gibi rakibine vurmaya dayalı. Sonrasında da hedef, rakibi yıkarak nakavt etmek. Onun için de Galatasaray önemli bir kariyer. Sonuçta Avrupa’nın en önemli kulüplerinden biri. Beşiktaş’la birlikte bu sezon şampiyonluktaki favorim onlar. Şampiyonluk konusunda iki favorim var, Galatasaray ve Beşiktaş. Ancak futbolda her şey her an değişebilir. Bir anda başka takımlar da işin içine girebilir. Şu an oynanan futbola baktığımda bu iki takım daha önde gözüküyor.”

‘Türkiye Ligi zor ve sert...’

Türk futbolu ise her geçen sezon daha iyiye gidiyor. Gomis, Negredo, Valbuena, Nasri, Fernando ve Pepe gibi birçok önemli oyuncu, kariyerlerine burada devam etme kararı aldı. Onların buradaki olumlu düşünceleri, başka yıldızların da gelmesinin önünü açacaktır. Maçları artık Beinsports’un vermesi de Avrupa’nın, Türkiye Ligi hakkında fikir sahibi olmasını sağladı. Birçok yabancı arkadaşım, Türkiye Ligi’nin zor ve sert bir lig olduğunu daha iyi anlamış durumda. Bu sezon maçların temposu da gayet iyi. Birçok takım hücum oyununu tercih ediyor.”

'Ronaldo maç içinde beni övdü'

“Dünyanın şu anda en iyi iki futbolcusu Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi. Ronaldo’ya karşı oynama fırsatı buldum. İnanılmaz güçlü ve gerçek anlamda çalışmanın ürünü. İnanın bir duvar kadar sert. Galatasaray’la, Real Madrid maçında ona karşı oynadım ve maç içinde birkaç diyaloğumuz oldu. Bana, iyi bir savunma oyuncusu olduğumu söyledi ve bu beni gururlandırdı. Messi ise doğal bir yeteneğin ürünü. Diğer oyuncuların çok üstünde ve Ronaldo ile birlikte başka bir seviyede.”

'Çalıştığım en iyi hoca Fatih Terim'

“Fatih Terim, benim Galatasaray’a gelmemi sağladı. Çalıştığım hocalar içinde en iyisi Terim’di. İmparator, diğerlerinden çok farklı bir hoca. Oyuncusundan her zaman en iyisini almayı başarıyor. Taktik olarak da çok başarılı. Bana her zaman güven verdi. İlk kulübe geldiğimde bana, ‘İyi olduğun için seni transfer ettik. Burası Galatasaray ve burada her zaman en iyiler oynar’ demişti.”

'Kural değişirse Türk futbolu ölür'

“Yabancı kuralı çok sık değişime uğradı. Bana göre şu anki kural doğru ve bunun değiştirilmesi, açıkçası Türk futbolunu öldürür. Artık birçok yıldız isim Türkiye’ye geliyor. Yaşı ne olursa olsun, verdiği katkılara bakarak bunun Türkiye’deki futbola katkı sağladığını düşünüyorum. Sonuçta ben bir yabancı oyucuyum, ancak yerli futbolcu iyiyse, hoca onu oynatır. Bu gayet basit. Kuralın gelmesi halinde Türk Milli Takımı’na yarayacağı düşüncesinin, Türkiye’ye bir faydası olacağını sanmıyorum. Kim iyiyse, sahada o oynar.”

'Penaltıdan dolayı ayrılmadım'

“Fatih Terim’le, Galatasaray’da geçirdiğim 2012-13 sezonu, kariyerimdeki en iyi sezondu. Daha sonra Mancini geldi ve Beşiktaş’a kiralandım. Oradan ayrılmamın ana sebebi ise kesinlikle derbide neden olduğum penaltı değildi”

“Galatasaray’daki ilk sezonumda (2012-13) Fatih Terim’le birlikte tüm kupalarda forma giyme şansı buldum. Kariyerimdeki en iyi sezondu. Kupalar kazandık, Devler Ligi’nde çeyrek final oynadık. Terim gittikten sonra Mancini geldi. Farklı bir anlayıştaydı. Beni bir anda kadroya almadı, sonra bekledim ama bir şey değişmedi ve gitmemin daha iyi olduğunu anladım. Beşiktaş’tan teklif geldi ve ayrıldım. Sonrasında Granada’ya gittim ve fazla oynama şansı bulamadım.

‘Slaven Bilic beni aradı...’

“Ama bu süreçte hocalarımdan neden oynamadığım hakkında bir açıklama gelmedi. Ne olduğunu ya da neyi değiştirmem gerektiğini bilseydim, daha farklı olurdu. Beşiktaş’ın o dönemki hocası Slaven Bilic beni aradı ve stopere ihtiyaçları vardı. Galatasaray’dan kiralık olarak gittim ve oynadım. Bilic’le iyi bir ilişkimiz vardı.”

‘Kimse tepki göstermedi’

“Oradan ayrılmamın nedeni, Galatasaray maçında yaptırdığım penaltı değil. Ben gittiğim her takımda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Eğer benim kariyerime o penaltıyla bakılırsa, burada profesyonellik yoktur. O derbi sonrasında ne Bilic ne de takımdan başka biri tepki gösterdi. Sonrasında çıktım, Fenerbahçe maçında da oynadım. Burada açıklamak istemediğim bir nedenden dolayı ayrıldım.”

(Fanatik)