“Alt yapıda torpil, tanıdık sözünü kimseden duymamış olayım. Bizde asla olmaz, lafı bile geçmez. Velilere cezalar uyguluyoruz. Madem bu kadar sinirlendin 2 hafta gelme diyoruz. Bütün sporcularımın ismlerini soyadını bilirim. Mevkilerine, oynadıkları oyun karakterine kadar konuya hakimim. Ben Altınordu organizasyonun CEO’suyum. Bu kulüp bacasız bir sanayidir.”
ALTINORDU, Türk futbolunun en çok eleştirilen noktası olan alt yapıya yaptığı yatırımın geri dönüşünü alabilen kulüp olarak tarihe geçti... Başarı hikâyesinin mimarı başkan Seyit Mehmet Özkan yaşadığı zorlukları, hayatında değişenleri, kulüpteki kuralları VATAN’a anlattı. Kimsenin ayrıcalıklı olmadığı bir sistem yarattığının altını çizen başarılı başkan, şunları söyledi:
“ALT yapıda torpil, tanıdık sözünü duymamış olayım. Bizde olmaz, lafı bile geçmez o işlerin. Biz velilerden çocuğu alırız deriz ki ‘çocuk senin futbolcu bizim.’ Sen de söyle bunu. Tekrar et. Sen nasıl milli eğitimde tarih dersine girip ‘hoop sen benim çocuğuma nasıl yanlış tarih dersi verirsin, Mercidabık Savaşı’nı yanlış anlattın’ diyemiyorsan burada da veliler hiçbir şekilde işimize karışamaz.
Altınordu’da veliler iyi birey olmak zorunda. Onlara bile küçük küçük hatırlatmalar ve cezalar uyguluyoruz. Madem bu kadar sinirlendin 2 hafta dinlen gelme diyoruz. Sonra ben sakinleştim Mehmet ağabey deyip sonra içeri giriyorlar.
‘İSPAT ETTİK’
BÜTÜN sporcuların ismini soyadını bilirim. Mevkilerini, oynadıkları oyun karakterine kadar konuya hakimim. Ben bu organizasyonun CEO’suyum, orkestranın şefiyim. Futbol okulu hariç, 57 antrenörümüz çalışıyor. 12 kişilik de scout ekibimiz var. Bacasız sanayi Altınordu.
AVRUPALILAR gibi yaparsak Türkiye’nin de futbolcu yetiştirdiğini futbolcu ihraç edebileceğini ispat eden 2 tane de önemli örneğiniz var.
Biri Freiburg’ta oynayan Çağlar Söyüncü diğer evladımız da Roma’da oynayan Cengiz Ünder. Berke’nin ismi şu anda öne çıksa da kimin ne zaman atak yapacağı belli olmaz. 250 çocuğumuz var, hepsi yavaş yavaş geliyor.”
"Atletico Bilbao modeli bizi çok etkiledi"
Özkan: “Önce Ajax’ı inceleyerek işe başladım. Ardından Atletico Bilbao gibi mucize bir kulübün varlığını öğrendim. Şu an 11. yılımızı yaşıyoruz.”
“BU topraklara bu modeli uydurmak için önce Ajax’ı inceleyerek işe başladım. Ocak 2007’de başladık Ajax’ı takibe. Şu an 11. yılımızı yaşıyoruz. Onların TIPS (Technique, Insight, Personality, Speed) denen önemli bir kriter var.
ARDINDAN Atletic Bilbao gibi mucize bir kulübün olduğunu öğrendim. Bu takım da La Liga’da Real Madrid ve Barcelona’dan sonra hiç düşmeden ligde kalan önemli bir kulüp. Bu başarıyı da 3.5 milyonluk şehirde sadece Bask bölgesinden oyuncu oynatarak dışarıdan oyuncu almayarak başarıyor.
‘6 BİN SPORCU VAR’
BU bana önemli bir veriydi. Biz de bu veriden yola çıkarak şu an bulunduğumuz noktaya geldik. 74 futbol okulu ve 6 bini geçen spor yapan çocuğumuz var, 6-14 yaş arasında. Onların içinden futbolcularımızı seçiyoruz ve önce Yeşilyurt’taki ilköğretim bölümünde eğitiyoruz. Sonra da burada bulunmakta olduğunuz Altınordu Futbol Meslek Okulu eğitiminde ileri derecede futbol eğitimi veriyoruz.”
‘R.Madrid, B.Münih bizi izliyor’
“AVRUPA’DAN bizi incelemeye gelen pek çok kulüp var. Her ay en az 3 kulüp geliyor. Arsenal, Real Madrid, PSV, Ajax, Bayern Münih’in şef scout’ları buraya gelip, oyuncularımızı izleyip giderler.
HEPSİNİN ajandasında Altınordu, iyi bir yetiştirici kulüp olarak vardır. Onlara bir oyuncu vermemiz veya satmamız için bizim bir aracıya ihtiyacımız yok. Her kulüp ile bire bir görüşüyoruz.”
‘Futbol için babamdan dayak yedim’
“YILLLARCA futbol oynadım. Eğer okumasaydım Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne gitmeseydim İzmirspor’da forma giyme ihtimalim vardı. İçimde uhde kaldı futbolculuk. Babamdan birkaç kez dayak da yedim. Son dayağımı yediğimde 15 yaşındaydım. O gün anneme ve kız kardeşime demişim ki; bir gün çok zengin olacağım, babam şimdi bana futbol oynatmıyor ama bir gün ben bütün çocuklara spor yaptıracağım. Şu an da bu hayalimi gerçekleştiriyorum.”
‘Bayrağı İlhan ağabeyden devraldım’
“BEN bu misyona başlarken Türkiye’de sadece Allah gani gani rahmet eylesin İlhan Cavcav ağabey vardı. Hacattepe’yi ikinci takım olarak Süper Lige çıkardıktan sonra konsantrasyonu dağıldı.
HACETTEPE’Yİ ikinci takımı olarak lige çıkarmak büyük başarıydı ama özkaynak düzeni ve sistemini ihmal etti. Ben İlhan ağabeyden aldığım bayrağı götürüyorum. Bu işin zor olduğunu, uzun ince bir yol olduğunu, yokuşunun çok olduğunu biliyordum.”
‘Bu benim hayatım!’
“50 yaşından sonra bu işe başladım. Gök kubbede hoş bir seda bırakmak, hayatıma bir anlam katmak adına önemli bir vizyon koydum. Bu hayat benim hayatım. Ailem, bunu yaparken bu işte son nefesime kadar uğraş vereceğimi biliyorlar. Hırslı, araştırmacı ve çalışkan biriyim. Benim ne zaman ne yapacağımı bilirler.”