Bardağı taşırdı

Adam, kendisini yücelten, kişilik veren takımına ihanet ediyor... Adam, cebindeki son kuruşunu Beşiktaş'ın şampiyonluğu için harcayan taraftarına ağza alınmayacak küfürler ediyor... Adam, kendisini zirveye çıkartıp fenomen haline getiren gazetecilere saldırıyor. Adam, şampiyonluğa koşan arkadaşlarının ekmeğiyle oynuyor. Adam, işi gol atmak olmasına karşın hakemlere saldırmayı, sürekli kart görmeyi iş ediniyor... Adam ne Beşiktaş'a yakışıyor, ne de Türk Milli Takımı'na... Çünkü, adamda davranış bozukluğu var. Çünkü bu adam, bizim bildiğimiz adamlardan değil... Ligin zirvesinde iş bitti. Bırakın hesap-kitap işlerini. G.Birliği maçında izlediğimiz Beşiktaş artık "şampiyon." Forveti gol atmasa da, süper savunmasıyla son iki hafta Kartal'ın işi kolay. Ve bu başarının karşısına yazılacak tek şey var; Made in Lucescu... Gelelim maçtaki büyük skandala. Ersim Yanal, oyuncu değişikliği için Beyhan'ı kenara gönderiyor. Sonra vazgeçip yanına çağırıyor. Ancak 4. hakem, Yanal'ı dinlemiyor. Yanal kenarda bas bas bağırıyor ama Sabahattin Şahin, Beyhan'ı sahaya sokuyor. Tam o sırada da Beşiktaş'ın ikinci golü geliyor. Çünkü Gençler'in savunması eksik yakalanıyor... Acaba gözlemciler bunu gördü mü?

Terim iğneyi unutma
G.Saray direniyor, son dakikaya kadar umudunu sürdürüyor. Ne var ki, atı alan çoktan Üsküdar'ı geçti. Ankaragücü karşısındaki G.Saray yine farklıydı, yine bir hafta öncesine oranla iyiydi. Akıllar Ankara'dayken, son haftaların en başarılı takımına karşı konsantre olabilmek her babayiğidin harcı değil. Kutlamak lazım. Ü.Karan, "Bu takımın değişmez forveti benim" demişti. Ne yazık ki, O'nu geç duydular. Ümit Karan'ı unutmanın cezası ağır oldu. Şampiyonluk göz göre göre gitti. Hem de Sami Yen'de. Fatih hoca "Ateşe devam etsinler sezon sonu onlarla görüşeceğiz" demiş. Fatih hoca çuvaldızı gösterdi, umarım iğneyi unutmaz.

Kocaman bir ders!
F.Bahçe ya da yeni adıyla "Kahırbahçe" hezimetler serisini sürdürüyor, İstanbul maçında da yerle bir oldular. Teknik yönetimin de, futbolcunun da akü başka yerde. Hiç bir iddiası ve hedefi olmayan Tamer Güney'den mucize beklemek, maaşını, transfer taksidini alamayan futbolcudan maç kazanmasını istemek hayalciliğin daniskası. Teknik direktör arayışında papatya falını sürdüren yönetime Aykut Hoca "kocaman" bir ders verdi. Oğuz Çetin'den mucize bekleyen yönetimin, İstanbulspor gerçeğini yaratan Kocaman'ı da bu fala dahil etmesi gerekir. Yukarıda işlem tamam da, aşağıda neler olacak. Bursa'daki maç tam anlamıyla ölüm-kalım mücadelesiydi. Üç puanı alan Bursaspor derin bir oh çekip Altay'ı adeta kaderine terketti. Elazığspor, Kocaeli'ni deplasmanda yenerek şansını son iki haftaya taşıdı. Bu 3 takımın maçları, Beşiktaş-G.Saray derbisinden çok daha önemli aslında. Ve tabii ki MHK'nın atayacağı hakemler de.