Baba Cavcav 40 yılda biriktirdi, oğlu 15 ayda tüketti
Gençlerbirliği'nde İlhan Cavcav'ın 40 yılda biriktirdiğini, oğlu 15 ayda bitirdi.
Süper Lig'de 1989-90 sezonundan bu yana mücadele eden Gençlerbirliği, 29 yıl sonra küme düşme potasına girdi.
Son 28 yıl boyunca Süper Lig'de aralıksız mücadele eden beş takımdan biri olan Gençlerbirliği, düşme korkusunu 2009 senesinde de yaşamıştı. Samet Aybaba'nın teknik direktörlüğünü yaptığı Gençlerbirliği, Kayserispor'a 4-0 yenilmesine rağmen Antalyaspor'un Ankaragücü'ne attığı golle ligde kalmış ve o yıldan bu yana lige veda etme endişesini hiç bu kadar yakından yaşamamıştı.
İLHAN CAVCAV'DAN SONRA TAŞLAR YERİNDEN OYNADI
Her şey 20 Ocak 2017 günü başladı. İlhan Cavcav bazı yöneticilerin de teşvikiyle başkanvekili Niyazi Akdaş'ı aramış, "İstifa et. Oğlumu başkanvekili yapacağım" demişti. Niyazi Akdaş da sadece başkanvekilliğinden değil, yönetim kurulundan da istifa etmişti. O gün kulübe gelerek bu kararını yönetim kurulu üyelerine açıklayan Cavcav, akşam eve gittikten sonra fenalaşarak ertesi gün hastaneye kaldırıldı. Tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren duayen başkan, bu kararının Gençlerbirliği'ni nasıl etkileyeceğini ise bilemezdi.
CAVCAV'IN VASİYETİ ÜZERİNE OĞLUNU BAŞKAN YAPTILAR
Duayen başkanın vefatından sonra olağanüstü toplanan Gençlerbirliği kongresinde üyeler, İlhan Cavcav'ın vasiyetini yerine getirdiler. Murat Cavcav babasının ölümünden sonra yapılan 700 yeni üyenin de katıldığı kongrede, "Gençlerin muradı olacağım" diyerek başkan seçildi. Yönetim Kurulu'nda İlhan Cavcav'ın çalıştığı isimlere ek olarak Murat Cavcav'ın fabrikasında çalışan müdürü Osman Kaçar yer alırken, yedek yönetim kurulunda arkadaşları Mete Aysal ve Murat Öngelen yer alıyordu.
"BABAMIN MİRASINA SAHİP ÇIKACAĞIM"
Kongrede yaptığı konuşma dahil basına verdiği sınırlı sayıdaki her demecinde Murat Cavcav, babasının yolundan gideceğini ifade etti. "Babam üç kıta gezdi, ben dört kıtaya gideceğim", "Altyapıya önem vereceğim" şeklinde ifadeler kullanan Murat Cavcav, transfer dönemlerinin gelmesiyle birlikte yaptığı hızlı transferlerle babasını hatırlattı. 18 Şubat 2017 tarihli kongrede açıklanan mali raporda, kulübün kasasında 56 milyon TL nakit ve iki transferden kaynaklanan 14 milyon TL olmak üzere toplam 70 milyon TL olduğu açıklandı.
BABA CAVCAV 40 YILDA BİRİKTİRDİ, OĞUL CAVCAV 15 AYDA BİTİRDİ
Duayen başkan İlhan Cavcav daha hastanedeyken son transferlerini yapmıştı. Agon Mehmeti ve Jonathan Ring gibi isimlerle sözleşme imzalayan babasının yolundan giden Murat Cavcav, Brezilya'dan Bady ve Luccas, Slovenya'dan da Velikonja transferini gerçekleştirdi. Ancak bu transferlerden Agon Mehmeti, Velikonja, Ring ve Bady 90 dakika boyunca hiç bir maçta sahada yer almadılar. Agon, Velikonja ve Ring bu sezon başında takımdan ayrılırken, Bady ise yurtdışı kampından dönüşte kadro dışı bırakılmasının ardından kiralandı. 2017 Ocak transferlerinden bir sonraki sezona da sadece Luccas kaldı.
En önemli özelliği Afrika'dan keşfettiği ucuz maliyetli futbolcuları birkaç sezon sonra İstanbul takımlarına transfer etmek olan İlhan Cavcav'ın aksine oğlu Murat Cavcav, genelde ikinci liglerden ama astronomik fiyatlara oyuncu aldı. Sezonun ikinci yarısında transferde yer açmak için sözleşmesi askıya alınan N'Diaye ile başlayan "İkinci Liglerden" transfer furyası başka isimlerle devam etti. N'diaye geçen yıl düşmekten son maçta kurtulan 1. Lig takımı Samsunspor'dan transfer edildi. Jailton da Çin 1. Ligi'nden, Manu da İngiltere Championship'ten, Diallo da Fransa 1. Ligi'nden kadroya dahil edildi.
SÖZLEŞMELER ÇELİŞKİLİ
Ancak Gençlerbirliği'ne İlhan Cavcav'dan miras ilkelerin aksine bütün bu futbolculara bonservis bedeli değil imza parası adı altında kulüp bütçesi açısından astronomik ücretler ödenmişti. İddialara göre N'diaye'ye 100 bin, Manu'ya 350 bin, Skuletic'e 300 ve Jailton'a 500 bin avro imza parası ödendi. Ayrıca bu rakamlara ek olarak adı geçen futbolculara peşinat da ödenmişti. Sadece geçen yıl yaz aylarında Gençlerbirliği kasasından yapılan bu transferlere ödenen imza ve peşinat paralarının toplamı 3 milyona yaklaşıyor. Söz konusu futbolcuların sözleşmelerindeki dengesizlikler ise bir başka tartışma konusu oldu. Çin'de Süper Lig'in bir altındaki 1. Lig'den transfer edilen Jailton, ilk yıl 500 bin euro imza, 350 bin euro peşinat, aylık da 45 bin euro olarak ilk yılında 1 miyon 350 milyon euro kazanmasına rağmen 2018-2019 futbol sezonunda Gençlerbirliği'nden yine 450 bin euro alacak.
BABASI KAZANDI, OĞLU BİTİRDİ
Gençlerbirliği kasasında kalan son para Ocak ayındaki transferlerle tükendi. Deniz Yılmaz, Sessegnon, Pogba ve Aydın Karabulut transferleriyle birlikte kasasındaki son paraları da tüketen Gençlerbirliği'nde Sessegnon'a sadece yarım sezon için 600 bin avro ödendi. Gençlerbirliği'nin bu Mayıs ayı içinde yabancı futbolcularına 1 milyon avroya yakın ödeme yapacağı belirtilirken, takımın ligden düşmesi durumunda da kulüp ekonomik bir darboğaza girme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak.
YABANCILARI GÖNDERMEK ZORUNDA
Gençlerbirliği'nde şu anda sözleşmesi askıda olan Ousmane N'Diaye ve başka takımlarda kiralık oynayan Matae ve Bady olmak üzere 17 yabancı oyuncunun kontratı bulunuyor. Bunlardan sadece Milinkoviç'in sözleşmesinin bitmesi, ligden de düşüldüğü takdirde kulübü büyük bir ekonomik problemle karşı karşıya getirecek. Gençlerbirliği 10 yabancı kuralı nedeniyle 6 futbolcuyla fesih işlemleri konusunda masaya oturacak. Son maçta sahayı beş dakika önce terkederek herkesi şaşırtan Pogba'nın sözleşmesinde bulunduğu iddia edilen "kulüp düşerse oyuncu serbest kalır" maddesinin diğer futbolcular için geçerli olup olmadığı ise merak konusu. Herhangi 6 oyuncunun sözleşmesinin en az 2 milyon gibi bir rakama fesih edilebileceği belirtilirken, Gençlerbirliği'nin uzun yıllardan sonra ilk defa "borcu olmayan kulüp" olma gururunu da kaybedeceği iddia ediliyor.
Rahmetli İlhan Cavcav'ın, "Ben ölürsem bu takımı bir yıl içinde yok ederler" sözü üzerine maddi olarak ve saha sonuçları olarak dibe vuran Gençlerbirliği'nde hayal kırıklığı yaşanıyor. Başkent ekibi Süper Lig'de kalabilmek için, kalan iki maçını kazanacak ve rakiplerinin kaybetmesini bekleyecek. Kazanılamaması halinde ise Gençlerbirliği kulüp tarihinde ikinci kez, hem de efsane başkan İlhan Cavcav'ın adının verildiği sezonda küme düşerek, camiaya ayrı bir hüzün daha yaşatmış olacak.