Aziz Yıldırım: 1998 yılında FETÖ benden yardım istedi
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve Şekip Mosturoğlu NTV, NTVSpor ve Star'ın ortak yayınında Oğuz Haksever'in sorularını yanıtladı.
İŞTE AZİZ YILDIRIM'IN AÇIKLAMALARI:
"15 Temmuz Türkiye için çok önemli bir dönemeç noktası. O gün demokrasi için şehit olanlara rahmet diliyorum. 15 Temmuz Türkiye için bir dönüm noktasıydı. O gün demokrasi için şehit olanlara Allah'tan rahmet diliyorum. 15 Temmuz gecesi Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve bu ülkenin gerçek sahibi olan vatandaşlarımızın koymuş oldukları irade. Çok ucuz atlatılan bir darbeyi önlemiş olduk. Bu sabah başlayan 'Fırat Operasyonu'n da kazasız belasız ailelerinin yanına dönmelerini diliyorum. Bu darbenin olması beni 15 Temmuz gecesi çok şaşırtmadı. Ben bekliyordum. Ben bundan 1 yıl önce sivil ihtilal yapacaklar demiştim. Türkiye'de Fethullah Gülen gerçeğini herkes görmüş oldu. Bu konuda bir tek beyanat veren ve uğrayan sayın Cumhurbaşkanımız oldu.
"FETHULLAH GÜLEN İÇİN BANA GELDİLER"
Ben şimdi burda Fethullah Gülen ile ilgili, bu işin bana nasıl bulaştığını anlatmak istiyorum. Fenerbahçe camiası olarak bize düşen her türlü göreve varız. Türkiye'nin sorunlarını da sadece devlet değil tüm vatandaşların katılacağı eylemlerle başarabileceğimizi belirtmek isterim. 1998 yılında Fenerbahçe'ye başkan seçildim 1-2 ay içerisinde bana bir telefon geldi. O zamanki spor il müdürümüz Vedat, şuan milletvekili olan biri seninle konuşmak istiyor dedi. O kişi Zaman gazetesinden seni ziyaret etmek istiyorlar dedi ben de olur dedim. 2 kişi bana geldiler ve oturup konuştuk.
Ben spor olarak konuşacağız diye beklerken hocaefendi dişe başladılar, hocaefendi mazlumların yanında diğerlerine karşı onu metheden bir konuşma yaptılar. Ve şuna bağladılar askeri mahkemesi devam ediyorlar. Davaya bakanları tanıdığım için araya girmemi istediler ama kabul etmedim. Ben de hocaefendiyi tanımadığımı ve dostlarıma ve büyüklerime böyle bir ricada bulunamayacağımı söyledim ve orda konu kapandı. Sonra 3 Temmuz olaylarında bunların ta o dönemden geldiğini hissettik. Sonra da kendisi ile ilgili Amerika'ya gittiğini öğrendik. Bana yapılan operasyon 1998'den geliyor. 17-25 Aralık operasyonundan sonra tüm Türkiye bu FETÖ örgütünü gördü. O günden sonra ama sadece Cumhurbaşkanımız mücadele etti. Fethullah Gülen 150 ülkede çalışan bir örgütün başıdır. Aynı operasyonları oralarda da yapma gücündeler.Somali'de bunu gördüm. Fethullah Gülen, öyle kolay bir konu değildir. Öyle düşünmeyin.
"AMERİKA'NIN İÇİNDE DE YAPILANMALAR VAR"
Tehlike geçmemiştir. Zaman alacak. Türkiye'yi idare eden insanlar, 'biz yanlış yaptık' diyorlar. Gülen'in bütün bakanlıklarda aynı TSK'da olduğu gibi orda da yerleşmiş vaziyette, ele geçirmiş, FETÖ örgütü devlete sızmış gibi bir vaziyet var deniyor, ama devlet sızdı aslında bunu herkes görsün. Fethullah Gülen 1963 yılında Amerika'de Cumhurbaşkanı'nı vurdular kim vurdu kimse bilmiyor. Ama Amerika'da hükümet var cumhuriyet idare ediyor ama bunun dışında başka gruplar başka şeyler var. Biz burdan diyoruz ki arkasında Amerika var Amerika yaptı. Ama Amerika'nın arkasında da başka güçler var. Bunu onlar yapıyor. Orda da yapılanma var. Fethullah Gülen'in Amerika'da 150 tane okulu var. Ne kadar zengin olursak olalım Amerika'da o kadar okul açabilir miyiz? Bunun için iyi saptamalar yapmamız lazım. 1-2 günde konular bitmez yani. Ben aptalmışım, ben ahmakmışım demek olayları çözmez. Şu an inandırıcı olan sadece Cumhurbaşkanımız. Başbakanımız da aynı yolda. Diğer kimse inandırıcı değil.
"BENİ ERGENEKON'A BAĞLAMAYA ÇALIŞTILAR"
2006, 2007'den itibaren beni dinlemeye almaya çalışıyorlar. Hanefi Avcı bunu anlattı. O kabul etmiyor, yapmıyorlar. "Aziz Yıldırım NATO işi yapıyor, dinle" diyorlar. Beni 2008'den sonra dinlemeye aldılar. Devlet gayrı resmi olarak beni dinlemeye aldı, bunu gidip anlattım. Sonra evime gelip, beni neden dinlediklerini anlattılar. Günah çıkardılar. Yönetim kurulumuzun hepsi dinlendi. Eğer 2009-2010 sezonunda şampiyon olsaydık operasyonu o zaman yapacaklardı. 2009'da beni dinliyorlardı. O sezon sonunda Trabzon'la berabere kalmayıp şampiyon olsaydık, operasyonu o zaman yapacaklardı. Beni alma amaçları şike değil. Şike, teşvik bunlar bahane. Beni Ergenekon'a bağlayacaklardı. Uğraştılar ama bağlayamadılar. Benim Paşalarla tek ilgim maç. Maça geliyorlar, futbol, Fenerbahçe konuşuyoruz. Bunlar ilişkim var zannediyor. Söylentilerle beni oraya kanalize etmeye çalıştılar ama başaramadılar. Öyle olunca ellerinde şike kaldı sadece. Askeriyede var diyorlardı, duyuyordum, ama bu kadar olacağını düşünmüyordum. Neden Aziz Yıldırım? Aziz Yıldırım Fenerbahçe'nin Başkanı, Kulüpler Birliği Başkanı. Güçlü hale geliyorsunuz. Fenerbahçe'yi ele geçirdikten sonra ne yapacaktı? Belki iş adamlarını ele geçirmeye başlayacaktı. Sonra sanatçıları. Niye Fenerbahçe'yi ele geçirsin? Eee Fenerbahçe'nin değerleri var. Dışarıdan empoze eden insanları yönetime almadık.
"FUTBOLCULARIN GÖZALTINA ALINMASI YANLIŞ"
Fethullah Gülen ve örgütü, bugüne kadar benden hiç maddi bir şey istemediler. 99'da mahkeme için yardım istediler,maddi değil. En son duyduğum, 48 tane Fethullahçı general olduğu.. Baktık ki şimdi çok daha fazla varmış. Bizim 2011'de 1 milyar Dolar SPK'da değerimiz vardı. Ve de 25 milyon taraftarımız! Bunun için ele geçirmek istediler.Siyasiler, iş adamları, futbolcular, sanatçılar, her yeri ele geçirmek istediler. Bu kadar basit yani. Ben hiç bana empoze edilenleri yönetime almadım! Hep tanıdıklarımı aldım. Hepsi Atatürkçü, cumhuriyetçi insanlar! Ha 20 kişilik yönetimde 1 kişi, 2 kişi araya girmiştir. Ama 20 kişide bunun önemi yok! Bana göre futbolcuların gözaltı kararı yanlış. Bunlara operasyon yapmak yanlış"
"BUCA MAÇINDA PALTO GİYDİM VE KAZANDIK"
Geçmişe dönükse yanlış.17-25 Aralık'tan sonra yaptılarsa tamam. Bu çocukları tanıyorum ben. Tabii ne kadar ilgileri var bilmiyorum. Belki onlar da pişmanız diyecekler. Benim dediğim şu. Öncelikle büyükleri almak lazım. Önce büyükler hesap vermeli. İsim veremiyorum ama kamuoyu anlıyor. Devlet, FETÖ'nün içine girmiş durumda. Futbolda da her yerde çok insan var. Normal bunlar, şaşırmıyorum. Soruyorum buradan.. Suç duyurusu.. Hüseyin Çapkın nerede? 3 Temmuz'da bizi evimizden aldılar, şike dediler. 19 maçta olduğunu söylediler.19 maçta şike var dediler. 5 maçta kesin şike var dediler.