Altınordu'da Hüseyin 3 maç kadro dışı! Sebebi ise...
TFF 1. Lig'de Altınordu'nun 4-0 kazandığı maçta Denizlisporlu taraftarların önünde sevinen Hüseyin Atakan Üner 3 maç kadro dışı bırakıldı. Hüseyin, sezon başında Denizlispor'dan İzmir ekibine transfer olmuştu.
Türk futbol tarihinde bir ilk... TFF 1. Lig'de Denizlisporlu taraftarların önünde gol sevincini yaşayan Hüseyin Atakan Üner, Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan'ın kararıyla 3 maç kadro dışı bırakıldı.
Oyuncusunun yaptığı harekete oldukça öfkelenen Başkan Seyit Mehmet Özkan, 4-0 İzmir ekibinin üstünlüğüyle sona eren karşılaşmanın ardından konuyla ilgili "Koskocaman bir özür de Denizlispor camiasına" başlığıyla şu açıklamayı yaptı: "Hüseyin Atakan Üner'in golü attıktan sonra yaptığı büyük terbiyesizlik !.. Tecrübeli bir oyuncu yapsaydı, bugün biletini keserdim !...
Kendimizi yazmaktan, kendimizi tarif etmekten bıktık usandık artık !..
Lanet olsun şu popülizm illetine !.. Toplumlar için kanserden beter !..
Biz bu işe 50 yaşımızdan sonra bu gök kubbede bir hoş seda bırakmak için girdik diyoruz..
Biz bu işe toplumun en temiz parçası olan ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNE karınca kararınca bir katkı koymak için girdik diyoruz.
Biz öyle ki, herkesin bildiği ama kimsenin taşın altına elini koymadığı bir işe girelim, fark yaratalım istedik.
Mesela kaybolmaya yüz tutmuş Türk Sanat Müziği’ne de yatırım yapabilirdik.
Mesela rahmetli Egemen Bostancı’nın başlatmış olduğu Müzikal Tiyatrolara da yatırım yapabilirdik.. Dünya çapında bir Müzikal Tiyatro Ekibi..
Sirk du-Soleil hastasıyım mesela..
Biz kalktık popülizm bataklığının en dibindeki profesyonel futbola yatırım yaptık !..
Kimse ittirmedi, kendimiz girdik. Kendimiz ettik, kendimiz bulduk yani..
Biz herkese, 10 yılda ancak işin “Donanım” kısmını yeni bitirebildik, “Yazılım” kısmına yeni giriyoruz dememize rağmen, millet bizi arşı alaya koyuyor, bizi “kanatsız melek” konumunda görmek istiyor.
Ağaç yaşken eğiliyor beyler !.. Sonradan eğilmiyor !..
Ağaç yaşken deyince öyle 14-15 değil, 7-8 yaştan bahsediyoruz..
Bu iş hem uzun hem de kalın kahırlı bir yol !..
Zaten insanların bu işe tam anlamıyla girmemelerinin nedeni de bu !..
Hammadde İnsan.. Her insan ise başlı başına bir dünya..
Standart bir şey yok !.. Hele eğitimde geri kalmış ülkelerde hiç yok !..
Toplumda dikkat dağıtan çok unsur var, çocuk mesleğine odaklanamıyor bir türlü !..
Buradan gelelim konumuza ;
Ben misyonum gereği, A Takım maçlarımıza gitmiyorum ve izlemiyorum.
İşim U8 ila U19 Yaş Genç Takımlarımız..
Bu sabah ekibimiz vasıtasıyla bilgim oldu..
Şeytanın işi yok, dünkü Denizlispor maçında ilk golümüzü atan Hüseyin Atakan % 100 Denizlispor’dan yetişmiş bir futbolcu. Geçen sene şu anda süper ligde olan bir kulübe giderken yoldan çevirdiğimiz, 14 yaşından beri genç takım maçlarımızda bize oynarken gördüğümüz, bildiğimiz bir yetenek.. Yetiştirme bedeli olarak 375 bin lira ödedik ve Denizlispor’a ikinci satış gelirimizden % 30 vermeyi yazılı olarak taahhüt ettik.
Hüseyin Atakan’a oryantasyon eğitimi verdik, çaktırmadan yaptığımız sınavları geçti.
Ama insanoğlunun yaptığı sınavlar ile “Hayat’ın İçinden” çıkan sınavlar aynı değil işte..
Esas olan Hayat Sınavı’ndan geçmek..
Golü attıktan sonra yaptığı büyük terbiyesizlik !..
Tecrübeli bir oyuncu yapsaydı, bugün biletini keserdim !..
Dün Hüseyin Atakan, Hayat Sınavı’ndan ikmale kaldı !..
Altınordu Arması Yediemini sıfatıyla;
1. Çocuklarımız Geleceğimiz
2. İyi Birey, İyi Vatandaş, İyi Futbolcu
3. Türkiye’nin Altınordu’su
Ana Sloganlarımıza yara açan Hüseyin Atakan’ı 3 maç kadro dışı bırakıyorum.
Çevir kazı yanmasın yapmadığımızı ıspat etmek için, yani İbret’i Alem için, yani Allah’ın dışında hiç kimseye müdanamız olmadığını herkesin anlaması için, bu 3 maça Hüseyin Atakan’ın yerine bir A Takım oyuncumuz ile değil, U18 takımımızın sol açığı Berkay Görmez ile sahaya çıkacağız.
Hüseyin Atakan şimdi sözüm sana; Postacı kapıyı iki defa çalarmış.
Birinciyi çaldı, bilesin !.. İkincide ağzınla kuş tutsan nafile !..
Ben bu toprakları çok seviyorum arkadaş.. İnsanları daha iyi yaşasınlar istiyorum..
Denizlileri de çok seviyorum, Vanlıları da..
Ama bu “Popülizm” belasından nasıl kurtulacağız, işte bunu bilmiyorum !.." (Skorer)