Gazete Vatan Logo
FutbolAltın aldım fırça yedim

Altın aldım fırça yedim

"Müsabakadan sonra eşim Seher'i aradım. 'Senin yüzünden erken doğum yapıyordum' diye azarladı."

Atina'da tarih yazan, üst üste 3. olimpiyat şampiyonluğuna ulaşan Halil'in aklı fikri Ankara'da. Çünkü minik Van Hooijdonk ha doğdu, ha doğacak. 'Ölüp, ölüp diriliyorum' diyor ve başlıyor konuşmaya: "Zaten dün (önceki gün), eşim Seher, benim yüzümden neredeyse erken doğum yapıyormuş. Müsabakadan sonra kendisine telefon ettim, her kaldırıştan sonra Van Hooijdonk, Seher'i frikik atar gibi tekmeleyip durmuş. Şampiyon oldum ama eşimden de firça yedim. 'Senin yüzünden neredeyse erken doğum yapıyordum' diye kızdı. Oğlumun adını F.Bahçe'de top koşturan arkadaşların birinin adını koymayı düşünüyordum. Sonra Tunca, Meriç ya da Arda'dan herhangi birinin daha anlamlı olacağına karar verdim. Elbette Van Hooijdonk'u koymam sözkonusu değil. Ama ben onu Van Hooijdonk diye çağırabilirim."

Rüştü'yle konuştu
Röportajın tam bu anında Barcelona ve Milli Takım kalecisi Rüştü, Halil'i telefonla aradı. Halil'i kutlayan Rüştü, "2008'e de git, ben de seyirci olarak seni izlemeye geleyim" dedi. Sonra küçük bir F.Bahçe muhabbeti yapıldı, tekrar röportaja döndük.. "Medyayla her zaman aram iyidir. Bizi yıllardır adım adım izleyenler var. Ama ne yazık ki, ya Dünya şampiyonalarında ya da olimpiyatlarda bizi hatırlıyorlar. Dönerim Türkiye'ye, 1 hafta 10 gün bir rüzgâr sürer, sonra unutulur gideriz. Kesinlikle futbolcuları kıskanmıyorum. Ama onlara gösterilen ilginin en az yüzde 10'nunu hakettiğimizi düşünüyorum.

Halterde müthiş bir jenerasyon yakaladık. Yıllar önce bu takımın en küçüğü bendim. Su almaya, kola almaya bile beni gönderirlerdi, şimdi ne ilginçtir ki bu takımın en büyüğü ben oldum. Ama hepsinden hızlı ben çıktım. Onlar 10 dakikada bakkala gidip gelirken, ben 3 dakikada gidip geliyorum.

2008'de de varım
1992 Barcelona Olimpiyatlarında Naim Abi olimpiyat şampiyonu, ben de 5. olmuştum. O gün, bir teknede Türk kafilesinin yemeği vardı, Naim abi ödüllendirildi. Benim de cebime 1000 $ koydular. Bu olaydan çok etkilendim. Para beklentim yoktu. Beni çok kamçıladı bu... Şimdi de hiçbir şeyi para için yapmıyorum. Bu sporu ve ülkem adına kazanmayı seviyorum. 2008 Olimpiyatları benim için bambaşka bir anlam taşıyor. Daha buraya geldiğim gün VATAN Gazetesi'ne 2008'de yarışacağımı açıklamıştım. Altın madalyayı kazandıktan sonra bunu bir kez daha dünyaya ilân ettim. Bir sakatlık sözkonusu olmazsa 62 kiloda 4. olimpiyat madalyasını istiyorum. Öyle dönünce bir kenara çekilip dinlenmeyi de pek düşünmüyorum. Yeni kiloma alışmalıyım. Onun için Nisan ayında Almanya'da yapılacak Avrupa Şampiyonası'na da katılacağım ve 2005 Ağustos ayında Katarda yapılacak Dünya Şampiyonası'na da..."

Zafer triosu
Üst üste 3. olimpiyat şampiyonluğunu kazanan Halil Mutlu, 56 kiloda bronz alan Sedat Artuç ile birlikte Atina'da ilk kez olimpiyat altınını alan Türk bayan sporcu olarak tarihe geçen Nurcan Tayan'ı omuzlarına aldı

Haberin Devamı