Ali Koç'tan canlı yayında bomba açıklamalar
Fenerbahçe'nin başkan adaylarından Ali Koç, Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulunun ocak ayı olağan toplantısında açıklamalarda bulundu.
Koç'un sözlerinden satırbaşları:
"Sayın Yüksek Divan Kurulu Başkanı ve Üyeleri, Sayın Başkan ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Değerli Hazirun, Sevgili Fenerbahçeliler, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Şu anda ülkemizin geleceği, birlik, beraberlik ve bekası için Afrin’de, Zeytin Dalı Harekatı’nda mücadele eden askerlerimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize muvaffakiyetler diliyorum. Allah tüm askerlerimizin yardımcısı olsun. Hayatlarını kaybeden şehitlerimizin de mekanı cennet olsun, gazilere de acil şifalar diliyorum.
Kulüp üyeliğinde 25. yıllarını doldurarak Yüksek Divan Kurulu üyesi olma hakkını kazanarak aramıza katılan yeni üyelerimize Hoş geldiniz diyor, Kulübümüz ve kendileri için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kulübümüzde 40., 50., 60., 70. yıllarını dolduran değerli Yüksek Divan Kurulu Üyelerimizi tebrik ediyorum. Ne mutlu sizlere ki Fenerbahçe çatısı altında uzun yıllar geçirdiniz. Diliyorum Allah bize de bu günleri gösterir.
NEDEN ADAY OLDU?
Uzun yıllar yönetici vasfıyla iştirak ettiğim Yüksek Divan Kurulu Toplantılarımızda, kürsüye bu kez farklı bir sıfatla, Başkan adayı olarak çıkmanın heyecanını yaşıyorum. Başkan adaylığımla ilgili muhtelif iddia ve hatta iftiralardan dolayı bu noktaya nasıl geldiğimi kısaca anlatmak istiyorum.
2012 yılında bildiğiniz gibi yönetimimizden ayrıldım. O süreçten bu zamana kadar gittiğim pek çok yerde, söz konusu Fenerbahçe olunca, çok büyük bir teveccüh, sevgi ve beklentiyle karşılaştım. 2015 yılında ise, Sayın Başkanımız Aziz Yıldırım’ın Yönetim Kurulumuza girme davetine olumlu yanıt verememiştim. Başkanımız ile yaptığımız istişareler sonucunda “Zamanı geldiğinde elimi taşın altına koyacağım” demiştim. Bu açıklamamı da ilk kez sizlerin huzurunda Genel Kurulumuzda yapmıştım. Bundan sonraki süreçte oluşan şartlar ile beraber, bana göre sürdürülemez mali yapı ve genel gidişat, adaylık konusunda tahminimden önce adım atmama sebep oldu.
YARGITAY SÜRECİ
Yargıtay kararının sonucunu neden beklemediğimi soranlar oluyor. Belki şu an aramızda da aklından bu soruyu geçiren divan kurulu üyelerimiz de vardır. Bu vesile ile Yargıtay süreci ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim. Yargıtay kararının açıklanmasıyla sürecin bitmeyeceğini, sürecin bir üst mahkemesi olduğunu, olabileceğini ve bu durumda senelerce bu sürecin sürüncemede kalabileceğine inandığım için yola çıktım. Diğer bir deyişle bu dava yarın da bitebilir, 3-5 sene de sürebilir. Ancak Fenerbahçe’nin bekleyecek bu kadar vakti olmadığını düşünüyorum. Seçildiğimiz takdirde bu haklı davamıza sahip çıkacağımız ve kulübümüzün uğradığı zararların tazmini için her türlü mücadeleyi vereceğimizden hiçbir şüphemiz olmadığı gibi. Bu yolda sonuna kadar gitmek için elimizden gelen her şeyi yapacağımız hususunda müsterih olmanızı rica ederim. Başkanımızın bu görüşleri doğru karar verdiğimi gösterdi. Yargıtay süreci ile ilgili düşüncelerim böyle...
MALİ PROBLEMLER
Bugün kulübümüzün içinde bulunduğu “günü kurtarma anlayışı” neticesinde oluşan büyük finansal dengesizlik ve borç sarmalının sürdürülemez noktaya geldiğini, bu durumun mali bağımsızlığımızı tehlikeye soktuğunu gördüğüm için adaylık kararımı bu dönemde aldım. Finansal durumumuz her açıklandığında kendimizi mali anlamda, bir önceki tabloya oranla, daha sıkıntılı bir halde buluyoruz. Bizlere konsolide raporlar sunulmadığı için finansal tablonun bütününü göremiyoruz. Ama buna rağmen mevcut durumun sürdürülebilir bir durum olmanın ötesine geçtiğini düşünüyorum. En azından geçen hafta KAP’a açıklanan bağımsız denetim raporları bunu gösteriyor. Bu raporları incelemenizi özellikle rica ederim. Tüzük 37.madde İ bendi. Kaybedecek vaktimiz olmadığını inanıyorum. Yarın çok geç olabilir!
"PERSONELLER FENERBAHÇE SİYASETİNE ALET EDİLMEMELİ"
Camiamızın tarihi seçimlerinden birine girerken, en büyük dileğimiz ve arzumuz, kazanmak için her yol mübah anlayışının olmadığı, kavgadan beslenmeyen, şeffaf, adil, çok sesli, katılımcı bir ortamda Fenerbahçemize yakışır, seçim süreci yaşamamız.
Seçim süreci ile ilgili üç noktaya dikkat çekmek istiyorum; Kulübümüzün personeli ile ilgili biz seçilince bütün personeli işten çıkartacağımıza dair yoğun söylentiler yapılıyor. Üzerinde yoğun baskı hisseden bordrolu personelin oy kullanmasını sakıncalı buluyorum. Personelimiz Fenerbahçe siyasetine alet edilmemeli. Ayrıca işini yapan, motivasyonu ve aidiyeti yüksek, konusuna hakim hiçbir personelin kaygı duymasına, korkmasına gerek yok. Seçildiğimiz taktirde amatör şubeleri kapatacağımız dedikodusu söyleniyor. Bu iddiaların tam aksine, seçildiğimiz takdirde tüm amatör branşlara olan destek daha da artacaktır. Mümkün olan en kısa vadede engelliler ve e-spor olarak 2 yeni amatör şube açmayı kongre üyelerimizin takdirine sunacağız. Personel işten çıkartılacaktır ve amatör şubeler kapanacaktır hikayeleri yayarak hem kulüp personelimizi hem de sporcularımızı kulüp siyasetine dahil etmek camiamızın hayrına değildir.
Seçim süreci ile ilgili olarak dile getirmek istediğim son ve çok önemli konu ise kulübe bila bedel üye yapılması ve yüksek sayıda üyelerimizin aidatlarının ödenmesi. Bila bedel derken de üye olan kişinin üyelik bedelinin başkası tarafından ödenmesini kastediyorum. Bu süreçte özellikle ve bilhassa kulüp personelinin ailelerinin hedeflenmesini az önce belirttiğim nedenlerden dolayı son derece sakıncalı buluyorum.
"MEHMET ALİ AYDINLAR'LA GÖRÜŞMEDİM"
Fenerbahçe’miz için çıktığımız bu zorlu yolda zaman zaman medyada yer alan bazı spekülatif haberlere de yanıt vermek isterim. Basında, Sayın Mehmet Ali Aydınlar ile ekibimin kısa süre önce görüştüğüne yönelik bir iddia ortaya atıldı. Bu iddia kesinlikle doğru değil. Ne şahsım ne de ekibimden herhangi bir kişi haberlerde konu edildiği gibi Sn. Mehmet Ali Aydınlar ile görüşme gerçekleştirmedi. Kendisi ile ilgili 1 Kasım 2013’te yaptığım basın toplantısında ne söylediysem, bugün yine arkasındayım ve hala aynı noktadayım. O günden bugüne belki çok şey değişti ama benim sözüm değişmedi.
Başkanlık çalışmalarım için söz konusu reklam filminin yayınlanmasına yönelik FBTV’ye ya da herhangi başka bir yayın organına girişimimiz olmadı. Dolayısıyla FBTV’den yayınlanması konusunda ret yanıtı aldığımız haberleri doğru değil. Bugün başkan adaylığımda 2015’teki kararlılığımın yanında daha fazla heyecanla ve motivasyonla karşınızdayım. Çünkü geçmişe kıyasla bu yolda bir an önce ilerleme zorunluluğumuzu ortaya koyan, bize göre çok haklı nedenlerimiz var. Başkan adayı olarak ben ve ekibim bu süreçte, adımlarımızı Fenerbahçe Spor Kulübü isminin beraberinde getirdiği yüksek sorumluluk ve bilinçle atıyor; olası her spekülatif, maksatlı yaklaşımdan özenle uzak durmaya gayret gösteriyoruz, göstermeye de devam edeceğiz. Sözlerimi bitirirken futbol takımımızın yarın çıkacağı önemli maça değinmek istiyorum. Fenerbahçemizin güzel bir skorla galip gelerek şampiyonluk yolunda önemli bir adım atacağına inanıyorum. Tribünlerde hep beraber omuz omuza vererek, bu sezonu başarılı bir şekilde bitirebileceğimize inanıyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum."