Gazete Vatan Logo

Yumurta rezervi düşüklüğü nasıl anlaşılır?

Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı, Embriyolog Op. Dr. Öznur Dündar Akın, hamile kalma sürecini etkileyen yumurta rezervi düşüklüğü hakkında merak edilenleri sizler için cevaplıyor.

Yumurta rezervi düşüklüğü nasıl anlaşılır?

 

 

Düşük yumurta rezervi, bir kadının yumurtalıklarındaki yumurta sayısında ve mevcut yumurtaların kalitesinde azalma ile kendini gösterebilir. Bunun en önemli nedeni ileri yaş olmakla birlikte başka faktörlerden de söz edilebilir.

Bu durum genellikle 35 yaş ve üzeri kadınlarda ortaya çıkar ve bunları tespit etmek için farklı test yöntemleri kullanılabilir. Bu noktada gençlerin de yumurta eksikliği yaşayabileceğini unutmayın.

Yumurta rezervi düşüklüğünün nedenleri nelerdir?

Yaş, önemli bir etken olsa da kişinin fizyolojik yaşından daha çok metabolik durumu gibi etkenlere dikkat etmek gerekir. Çok sayıda yumurta olması durumunda dahi yumurtaların kalitesi her zaman aynı olmayabilir. Yumurtaların miktarı ve kalitesi kişiden kişiye değişir. Her ne kadar yaş ile orantılı olarak yumurta rezervlerinde azalma görülse de, genç yaşlarda da farklı sebeplerden dolayı bu durumla karşılaşmak mümkün olabilir.

Zamanla yumurta rezervlerindeki azalmanın çeşitli faktörlerden kaynaklandığı söylenmektedir. Genetik faktörler yumurta rezervinin durumunu etkiler. Ayrıca ailesinde erken menopoza giren kişilerin yumurtlama sorunları olabilir.

Haberin Devamı

Yumurta azlığına neden olan diğer durumlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle yumurtalık ameliyatı olan kadınlarda yumurta rezervinin azalması herhangi bir ameliyat geçirmemiş kadınlara göre daha sık görülmektedir.
  • Sigara içmek, stresli yaşam koşulları ve ağır çalışma koşulları da bu duruma neden olabilir. Ayrıca, aşırı kafein alımı etkili bir şekilde yumurta azalmasına neden olabilir.
  • Enfeksiyon gelişmesi, yumurtaların miktarını ve kalitesini etkilemektedir. Tiroid hastalığı, genç yaşta yumurta rezervlerinin azalmasına neden olan diğer bir etkendir.
  • İleri yaş, düşük yumurta rezervinin en temel ve bilinen nedenidir. Fazla kilo ve obezite, hormonal durumu ve genel sağlığı etkilediği için yumurta sayısında azalmaya neden olabilir.
  • Kemoterapi ve radyoterapi gibi ağır tedaviler de yumurtaların kalitesini ve miktarını etkileyebilir.
  • Çikolata kistleri ve Turner sendromu, yumurta rezervini azaltan hastalıklar arasındadır.

Yumurtaların kalitesi koruyabilir miyiz?

Fizyolojik koşulların yararlarından tamamen kaçılamasa bile bazı kilit noktalara dikkat edilerek yumurtaların kalitesi ve miktarı korunabilir. Yumurta azalması doğal olarak veya süreç içinde ortaya çıkıyorsa, yumurtaların kalitesini korumak özellikle önemlidir.

  • Stresten uzak durmak,
  • Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıkları bırakmak,
  • Düzenli spor yapmak,
  • Dengeli ve protein ağırlıklı beslenmeyi tercih etmek yumurta kalitesini koruyabilmek için dikkat edilmesi gereken noktalar arasında yer almaktadır.

Yumurta rezervi düşüklüğü tanısı nasıl koyulur?

Yumurta rezervinin az olması durumunda çeşitli belirtiler gözlemlenebilir ancak bu belirtilerin her zaman yumurta sayısında bir azalmayı göstermediğine dikkat edilmelidir. Alanında başarılı bir kadın doğum uzmanı gerekli muayeneleri ve teşhis yöntemlerini yapmalı ve tanıyı doğrulamalıdır.

Sağlıklı kadınlar, 21 ila 35 günde bir adet görür ve bu süre normal kabul edilir. İki dönem arasındaki zamanın azalması, adet kasılmalarının artması ve kanama yoğunluğunun artması, yumurta rezervlerinin azalmasının en temel ve bilinen belirtileridir.

Haberin Devamı

Tanı aşamasındaki ultrason muayenesinde kişinin yaşı ile orantılı olarak yumurta eksikliği olup olmadığı detaylı olarak incelenebilir. Yumurta rezerv seviyesinin düşük olduğundan şüpheleniliyorsa, doğrulama için kandaki belirli parametrelerin seviyesi kontrol edilmelidir. En iyi bilgiyi veren test; an AMH testidir. AMH testinin yanı sıra, kişinin FSH ve E2 düzeylerini belirlemek için çeşitli kan testleri yapılmalıdır. Bunların hepsi yumurta rezervi hakkında en doğru bilgiyi sağlar. Daha sağlıklı sonuçlar için bu işlemlerin adetin ikinci veya üçüncü gününde yapılması önemlidir.