Yüksek tansiyonu olanlar dikkat! Beyin kanaması riski var
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Engin Çakar, inmelerin yaklaşık yüzde 15’inin beyin kanaması nedeniyle olduğunu, diğer bir nedenin ise beyin damar tıkanıklığı olduğunu vurguluyor. Kanama veya damar tıkanıklığı nedeniyle oluşan felç tablosu benzerlik gösterse de beyin kanamasında ölüm oranları 4-5 kat daha fazla görülüyor.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Engin Çakar, beyin kanaması ve beyin kanaması sonrası iyileşme süreçleri hakkında merak edilenleri cevapladı.
Beyin kanaması, beyindeki damarlardan birinin bütünlüğünün bozulması ve kanaması olarak açıklanıyor. Bu damarın bağlı olduğu beyin bölgesi beslenemiyor ve buradaki hücreler ölmeye başlıyor. Ayrıca kanama nedeniyle çevre beyin dokuları da bası altında kalıyor ve hasarlanıyor.
Prof. Dr. Çakar, beyin kanamasına en sık neden olan faktörün yüksek tansiyon olduğunu belirtiyor; “Beyin damarlarındaki yüksek kan basıncı, damar duvarını zayıflatır ve kanama riskini artırır. Hipertansiyonu olan kişiler mutlaka bir doktora başvurmalıdır. Doktorunuzun önerdiği yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavileri ve egzersiz ile tansiyonu kontrol altına alabilir, beyin kanaması riskini azaltabilirsiniz.”
Araç içi trafik kazaları, düşme ve darp gibi durumlarda kafaya alınan darbeler de beyin kanamasına neden olabiliyor. Ayrıca bazı kişilerde bulunan çeşitli damar hastalıkları da (anevrizma, avm rüptürü) beyin kanaması riskini artırıyor.
Beyin kanaması ölüme neden oluyor mu?
Prof. Dr. Çakar, beyin kanaması geçiren hastaların, hayatını kaybedebildiğini veya komaya girebildiğini vurguluyor. Bazı durumlarda ise beyin kanaması belirtileri aniden değil günler içinde ortaya çıkıyor.
Beyin kanamasının belirtileri nelerdir?
Prof. Dr. Çakar, beyin kanamasının belirtileri arasında; ani şuur kaybı, bayılma ve düşme, daha öncekilere benzemeyen şiddetli baş ağrıları, kolda ve bacakta güçsüzlük, uyuşma ve karıncalanma hissi, sebebi açıklanamayan mide bulantısı ve kusma, konuşma bozuklukları, denge kaybı ve yürümenin bozulması, uyku hali gibi durumlar olduğunu belirtiyor ve uyarıyor; “beyin kanaması belirtileri görüldüğünde acilen en yakın hastaneye başvurulmalıdır. Beyin kanamasında dakikalar hayati önem taşır. Erken tıbbi müdahale ile hayatta kalma şansı artar ve hastada gelişebilecek fonksiyon kayıpları azaltılabilir.”
Beyin kanaması sonrası hayatta kalan hastalarda, acil tıbbi müdahaleler yapıldıktan sonra ve kişinin durumu stabil hale geldiğinde, oluşan fonksiyon kayıpları için en erken dönemde fizik tedaviye başlamak gerekiyor.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon ile felç kalmayı önlemek mümkün mü?
Prof. Dr. Çakar; “beyin kanaması geçiren kişi birkaç saat içinde hayatını kaybedebilir, yatağa bağımlı kalabilir, kısmen, tam veya tama yakın şekilde iyileşebilir. Beyin kanaması geçiren kişinin iyileşme potansiyeli kanamanın yerine, şiddetine, kişinin yaşına ve genel sağlık durumuna bağlıdır” diyor.
Hastaların iyileşme potansiyellerini açığa çıkarmak için, hastaya yoğun fizik tedavi ve robotik rehabilitasyon desteği sunulması gerektiğini belirtiyor.
Beyin kanaması nedeniyle kol - bacak hareketlerinde ve çeşitli fonksiyonlarda kayıp yaşayan hastalarda, nöro-rehabilitasyon uygulamaları ile kaybedilen fonksiyonları geri kazanmak ve hastanın felç kalmasını önlemek mümkün oluyor.
Beyin kanamasında uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri nelerdir?
Beyin kanamasında uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri; robotik rehabilitasyon, fizyoterapi, ergoterapi, konuşma - yutma terapisi ve elektrik akımı ile kasların güçlendirilmesi gibi uygulamalarını içeriyor.
Prof. Dr. Çakar, yürüme robotu ve el - kol robotu gibi robotik fizik tedavi cihazlarının kullanılmasının, iyileşme sürecini hızlandırdığını ve kapsamlı fizik tedavi ve rehabilitasyon programı ile hastanın beyninin iyileşme açısından uyarıldığının altını çiziyor.