Yüksek ısıda pişirilen ette diyabet riski!
Etin yüksek ısıda uzun süreli pişirilmesi sağlık açısından zararlı. Yapılan bir araştırma, yüksek ısıda uzun süreli kavurma veya alevli ateşte ya da mangalda uzun süreli pişirmenin tip 2 şeker hastalığı riskini artırdığını ortaya koydu.
Her yıl Kurban Bayramı'nda milyonlarca küçük veya büyükbaş hayvanın kesildiğini, bunun da belirli bir sürede yoğun bir et tüketimini ve sağlık açısından getirebileceği sorunları da akla getirdiğini aktaran Prof. Dr. Yüksel Altuntaş, bu nedenle etin kesim sonrası saklanması, işlenmesi, pişirilmesi ve tüketilmesi gibi hususların sağlık kurallarına uygun olarak yapılması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Yüksel Altuntaş, kesimden sonra kurban etinin hemen buzdolabına konulmaması gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri verdi:
"Hava sıcak değilse serin bir yerde mümkünse 3-6 saat kadar bekletildikten sonra buzdolabına alınmalıdır. Bu durum etin pişirilmesini ve sindirilmesini kolaylaştırır ve de ete lezzet verir. Et tüketiminin sağlığa olan etkileri sadece etin kendisiyle ilgili değildir. Kırmızı et tüketiminden bağımsız olarak pişirme metotları da sağlık açısından çok önemli hale gelmiştir.
Etin yüksek ısıda uzun süreli pişirilmesi sağlık açısından zararlıdır. Nitekim bu yıl yapılan bir klinik araştırmada, yüksek ısıda uzun süreli kavurma veya alevli ateşte ya da mangalda uzun süreli pişirmenin tip 2 şeker hastalığı riskini artırdığı gösterilmiş, buna karşın tencere yemeği şeklinde pişirme veya haşlama ette böyle bir risk artışı görülmemiş. Yine yüksek ısıya veya ateşe doğrudan maruziyetle uzun süreli pişirmeyle etin içerisinde kanserojen madde dönüşümü olmakta ayrıca besin ve mineral kaybı artıyor."
'BİR ÖĞÜNDE 150-200 GRAMDAN FAZLA ET TÜKETMEYİN'
Sağlıklı bir et yemeği için orta ısıda ve süredeki pişirme teknikleri dışında başka faktörleri de sıralamak gerektiğine işaret eden Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Yüksel Altuntaş, "Etin domates, yeşil veya kırmızı biberle kavrulması hatta salça eklenmesi hem sindirimi kolaylaştırır hem de etin toksik etkilerini azaltabilir. Yine sebzelerle haşlanması da sağlık açısından daha uygundur. Ayrıca bir öğünde 150-200 gramdan fazla et tüketmemek gerekir" diye konuştu.
Yüksel Altuntaş, kırmızı etin bol kekik ve kırmızı pul biberle tüketilmesinin hatta probiyotik ve probiyotik özelliği olan sirke ve zeytinyağlı piyazlı salatayla birlikte alınmasının sindirimi kolaylaştırdığını ve sağlık açısından etin vereceği zararları azaltabildiğini anlatarak şöyle devam etti:
'YAĞSIZ OLANI TERCİH EDİN'
"Son yıllarda yapılan klinik araştırmalarda kırmızı etin fazla tüketilmesiyle kalın bağırsak ve pankreas kanseri arasında yakın ilişki gösterilmiştir. Bol kırmızı et tüketiminin kan kolesterol düzeyini ve de kalp damar hastalık riskini artırdığı bilinmektedir. Fakat kırmızı et sadece kolesterol demek değildir. Ayrıca kırmızı etin bağırsakta bazı özel bakterilertarafından fermentasyonu neticesinde' trimetilamin oksit' adı verilen ve ateroskleroza yol açan bazı bileşiklerin oluştuğu gösterilmiş. Bu nedenle kırmızı et tüketimi sınırlı miktarda ve yağsız olmalı. Bu anlamda kalp damar hastalığı olan veya bu riski taşıyan bireylerin dikkatli olmaları gerekir."