Yaprağından kalbine tam bir şifa deposu
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, mineral ve vitamin deposu olan enginarın sağladığı yararları anlattı.
Akdeniz tipi beslenme denilen sebze ağırlık beslenme şeklinin en önemli unsurlarından biri olan enginarın faydaları saymakla bitmiyor. Mineral ve vitamin deposu olmasının yanında zengin bir lif kaynağı olan enginar, sindirim sisteminden dolaşım sistemine vücudun hemen hemen bölümüne fayda sağlıyor.
“Güçlü bir antioksidan ve lif kaynağı”
Enginarın bilinen en güçlü antioksidanlardan biri olduğuna dikkat çeken Gözde Gence, “Yapılan çalışmalar, enginarın bilinen en güçlü antioksidan kaynaklarından olan yaban mersini, kızılcık, üzüm, kivi, brokoli ve bitter çikolata gibi besinlerle yarışacak kadar iyi bir kaynak olduğunu gösteriyor. Antioksidanlar, vücudumuzun serbest radikallerle mücadele etmesinde ve özellikle yaşlılıkta ortaya çıkan hastalıklara karşı savaşmada önemli bir yardımcı. Dolayısıyla bağışıklık sistemini kuvvetlendirmeden kalp ve kanser hastalıklarından korunmaya kadar birçok konuda enginar fayda sağlıyor. Sindirim sistemimizin sağlığı ve işlevi açısından en yararlı besinlerden biri olarak gösterilen enginar güçlü bir lif kaynağı. Mide bağırsak sistemi sorunları ve kalın bağırsak kanserinden korunmak için liften zengin ürünlerle beslenmeye ağırlık vermek gerekiyor. 120 gram enginar yaklaşık 10-11 gram posa içeriyor. Düzenli tüketildiğinde de sindirim sağlığımızı geliştirmeye yardımcı oluyor. Kilo vermek isteyenler için de güzel bir alternatif. Bir orta boy haşlanmış enginar yaklaşık 64 kalori. Aynı zamanda zengin lif içeriği nedeniyle de diyet listelerine güvenle eklenilebilecek bir ürün” şeklinde konuştu.
“Hem sindirim sistemine yardım ediyor hem de kolesterolü düşürüyor”
Enginarın kullanımının az olması durumunda; bitkinin bazı işlemlerle özlerine ulaşılarak enginar yaprağı ekstresi oluşturuluyor. Enginar yaprağı ekstresinin hazımsızlık ve mideyi rahatlatıcı etkisi bulunduğunu söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, “Yapılan bir çalışmada, enginar yaprağı ekstresi takviyesi kullanımından sonra gaz ve şişkinlik şikayetlerinde tatmin edici oranda iyileşmeler görülmüş. Enginarda bulunan liflerin başlıca kaynaklarından biri olan inulin, insan vücudunda kalın bağırsaklarda fermente ediliyor ve bağırsaktaki iyi bakteri sayısının artmasına yardımcı oluyor. Kanserle mücadeledeki etkisinin yanı sıra enginarın kalp sağlığını koruyucu diyette de faydalı olduğu düşünülüyor. Enginar yapraklarının, kardiyovasküler hastalıklar ve hipertansiyon açısından önemli olan kolesterolü düşürücü etkisi bulunuyor. Bu konuda yapılan bir çalışmada da enginarın kötü kolesterolü (LDL) yüzde 20 ve toplam kolesterolü yüzde 18 düşürdüğü net bir şekilde gösterilmiş” ifadelerini kullandı.
“Beyin ve karaciğeri koruyor, kanserle savaşıyor”
Enginar K vitamini yönünden oldukça zengin bir besin. Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, alzheimer ve demansa neden olan beyin sinirleri hasarına karşı koruyucu olduğu bilinen K vitaminin yaşlı kişilerin beslenmesinde de yer almasının yarar sağlayacağını belirtti. K vitamini açısından zengin beslenme, yaşlılarda bilişsel fonksiyonları ve insan ilişkilerinde olumlu etki sağladığını dile getiren Gence, “Dikkat edilmesi gereken husus ise kan sulandırıcı kullananların K vitamini kaynaklarından olabildiğince uzak durmaları gerektiği. Diğer K vitamini kaynakları besinlerden uzak durmaları durumunda birbirine uzak günler olmak koşulu ile haftada 1-2 kez tüketilebilir” dedi.
Geçmişten bugüne enginar, hem yaprağı hem de köklerinden gelen özleri ile karaciğer sağlığı için sıkça kullanılan bir besin. Enginardaki en güçlü antioksidanlar arasında, cynarin ve siliminin karaciğer üzerinde güçlü olumlu etkileri bulunuyor. Devam eden araştırmalar, enginarın karaciğeri koruduğu gibi kan yağlarını azaltmada da yardımcı olduğunu gösteriyor.
Hücrelerin yapısını bozarak; vücudun hastalıktan ve diğer toksinlerden korunma yeteneğine zarar veren serbest radikallerle savaşmada, enginarın güçlü bir yardımcı olduğunu dile getiren Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, “Enginarın serbest radikallerden koruması ve antioksidan bileşikler içeriği sayesinde kanser hücrelerinin çoğalmasına önlemeye yardımcı olduğu gibi, hücre sağlığının korunmasında da yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.