Virüse karşı bireysel önlemlere dikkat
Dr. Öğretim Üyesi Remzi Karşı, 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftasında corana virüsünün önemine değindi.
Kişinin hastalanıp hastaneden içeri girdikten sonraki süreç tüm birimleri ilgilendirdiğini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Remzi Karşı, “Çünkü korana neredeyse tüm organları tutabilen bir hastalık olarak biliniyor. Tüm uzmanlık alanlarını ilgilendirirken, toplumun sağlığını korumak ise yine halk sağlığı uzmanlarının önemli bir görevidir. Dolayısıyla bu 3-9 Eylül Halk Sağlığı Haftası, bu sebeple son derece önemlidir” dedi.
Toplum olarak virüse gitmememiz korunmamız gerektiğini ifade eden Karşı, “Halk sağlığı olarak yapabileceğimiz en önemli önlem budur. Bunun başında, virüsün kendi özelliğinden dolayı enfeksiyon süresi dediğimiz bir süre vardır. Mikrop vücuda girdikten sonra ne kadar süre bulaşıcı oluyorsunuz. Bu çok önemli olduğu ve korona 14 gün tespit edildiği için karantina sürelerine uyulması gerekiyor. Bir kişinin testi pozitif çıkmış ise, 14 gün süreyle kesinlikle karantinaya uyması gerekiyor ki başkalarına bulaştırmasın. Enfeksiyon süresinden daha önemlisi ise temas olarak önümüze çıkmaktadır. Teması ortadan kaldırmanın temel önlemi, kalabalıkların içerisine girmemektir. Zorunlu günlük yaşantımız içerisinde buralarda bulunacaksak, maske, mesafe ve dezenfektan kullanımına dikkat etmemiz gerekiyor. Maskemizi ne olursa olsun ağzımı kapatacak şekilde burnumuzu kapatacak şekilde kullanmalıyız. Çenemizde durmamalı. Sosyal mesafeyi de korumakla mükellefiz. Çünkü buna uyarsak, hastalık ile ne tanışırız, ne taşırız ne de başkasına bulaştırırız. Dezenfeksiyon konusunda artık bilinçlendiğimizi düşünüyorum” dedi.
Sağlık çalışanlarına gelindiğinde ise hastalar ile temas ettikleri için en büyük risk faktörü taşıdıklarını belirten Remzi Karşı, “Birçok sağlık çalışanına ya bu hastalık bulaştı, ya da kaybedildi. Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı elinden geleni yapıyor. Basın ise toplumu mümkün olduğu her ortamda uyarmaya çalışıyor. Toplum içerisindeki en tehlikeli yerler kapalı ortamlardır. AVM’ler, toplu taşıma araçları ve diğer kalabalık bölgelere bu konuda dikkat edilmelidir” diye konuştu.
Karşı son olarak şunları söyledi; “Bursa iline baktığımız zaman ise, doğu bölgesi hastalığın daha fazla olduğunu görüyoruz. Batıya göre daha fazla nüfusun olduğu ve diğer illerden gelen insanların çok olduğunu görüyoruz. Kalabalık toplum modelini görüyoruz. Doğal olarak da hastalık sayısının artmasına sebep olmaktadır. Nüfus ne kadar kalabalık ise insanlar bir birine o kadar dikkat etmelidir. Zorunlu olduğunda ise 3 kurala riayet etmelidir.”