Uzmanlar uyarıyor! Açıkta satılan ürünlere dikkat! Kansere neden oluyor!
Sağlıklı olmak adına tüketilen bitki çayları, üretim ve saklama koşulları nedeniyle faydadan çok zarar verebiliyor. Bitki çaylarının özellikle kalitesi açısından dikkatle tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ekrem Sezik, “Açıkta satılan ürünler yerine kaliteli ve bilinen markaların poşet çayları tüketilmeli” diyor.
Son yıllarda sağlıklı beslenmeye olan ilgi, bitkisel ürünlere olan yönelimi de artırıyor. Özellikle bitki çayları, tüketicilerin hem sağlıklı olmak hem de çeşitli hastalıklardan korunmak amacıyla tercih ettiği ürünler arasında öne çıkıyor.
Bitki çaylarının bilinçli ve dikkatli tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ekrem Sezik, denetimli ve ambalajlı ürünler tercih edilmesi şartıyla, bitki çaylarının sağlığa faydalı olduğunu vurguladı. Sezik, bitki çayı tüketirken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.
“GIDA KODEKS’İNE UYGUN OLMALI”
Bitkilerin sağlığı koruyucu pek çok madde taşıdığının anlaşılmasıyla birlikte bitkisel ürünlere olan talebin de arttığını belirten Sezik, şu bilgileri verdi:
“Son zamanlarda bilhassa, antioksidanları koruyucu olarak, soğuk algınlığında rahatlatıcı veya dışkılamayı kolaylaştırıcı amaçlarla çay içme yaygınlaşmış durumda. Diğer taraftan siyah çaya alternatif olarak içilmesi de ülkemizde bitki çaylarının tüketimini oldukça artırdı. Ancak bitkisel çayları ‘otu al, kaynat iç’ olarak düşünmemek gerekir. Her üründe olduğu gibi bitkisel çaylarda da ürünün kalitesi önemlidir. Bu husus da ancak hammaddenin kaliteli, üretim tesislerinin hijyenik şartlara sahip ve ürünün analiz edilerek güvenilir olduğunun gösterilmesi ile mümkündür. İçecek olarak üretilen çayların Gıda Kodeks’lerinde istenen kalitede olması gerekir.”
“DENETİM VE ANALİZLERİ YAPILMIŞ OLMALI”
Bitkilerin ya tabiattan uygun toplama yöntemi veya iyi tarım uygulamaları ile elde edildiğini ifade eden Sezik, tüm bu süreçte gerekli olan bütün denetimlerin önemli olduğunu vurguladı. Sezik, şunları söyledi: “Hasattan sonra kurutma, gerekiyorsa parçalama yapılır. Depolama için uygun ve standart şartlar sağlanmalıdır. Bitkiler, toprak, toz, kir ile böcek ve diğer hayvan kirliliklerini taşımamalıdır. Bitkilerin, ağır metal, pestisit, herbisit, mikrobik bulaşma miktarları sınır değerler için verilen değerlerin üstünde olmamalıdır. Bitkilerde üreyebilecek veya üremiş olan mikrofungusların ürünü olan aflatoksin, okratoksin tayinleri muhakkak yapılmalıdır. Bu maddeler hayvan deneylerinde kansere sebep olmakta ve kanser yapıcı olarak kabul edilmektedir. Ayrıca radyoaktif bulaşma olup olmadığı, pirolizidin ve tropan alkaloitlerinin bulunup bulunmadığı da aranmalıdır. Bu analizler uygun değilse, tüketici çay içerken devamlı zararlı maddeleri de almış olur.”
“AÇIKTA SATILAN ÜRÜNLER RİSK YARATIYOR”
Türk halkının bitkisel ürünleri ve çayları daha çok aktar ve benzeri dükkanlardan aldığını hatırlatan Sezik, bu noktada da dikkat edilmesi gereken konular olduğunu söyledi. Sezik, şöyle konuştu:
“Aktar gibi yerlerde, açıkta satılan ürünlerin sağlığa zararlı maddeler taşıyabileceği hususunu unutmamak gerekir. Bu ürünlerin kullanılmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü açıkta satılan ürünlere elde ediliş, nakil ve bekleme sırasında hangi zararlı maddelerin bulaştığını, son kullanım tarihini, yani gıda olarak kullanılmaya uygun olup olmadığını maalesef bilmiyoruz. Aktar, baharatçı, şifalı bitkiler sarayı gibi isimler verilmiş dükkânlarda bitkiler açıkta satılmaktadır. Çuvallarda, kutularda, yatay cam dolaplarda, kavanozlarda… Yol kenarına çıkarılmış çuvallar içindeki ıhlamur, adaçayı gibi bitkilere yoldan ve geçen araçlardan bulaşanlar ihmal edilemez. Aktar dostlarım bana darılmasınlar ama ben bilinen firmaların poşet çaylarının kullanılmasını tavsiye ediyorum. Çünkü bilinen firmaların poşet çaylarında kullandıkları bitkilerin üretimlerinin sağlık şartlarına uygun olduğunu, ağır metal, herbisit, pestisit ve diğer analizlerin yapıldığını biliyorum.”
“POŞET ÇAY GÜVENLE KULLANILABİLİR”
Poşet çay yapımında kullanılan kağıtların, bir muz türü olan Abaka bitkisinin yapraklarından elde edilen liflerden üretildiğini hatırlatan Sezik, sağlığa zararlı olmadığını belirtti. Sezik, “Bu madde bildiğimiz selüloz değildir. Zararlı olabilecek herhangi bir madde taşımaz. Ayrıca demleme sırasında suya herhangi bir lif veya madde vermez. Bu husus da analizlerle gösterilmiştir. Kısacası zararlı değildir. Poşet çaylarda dikkat edilmesi gereken en önemli husus, poşetin içinde bulunan bitkilerin kalitesi ve üretildiği tesislerdir. Bilinen firmaların poşet çayları analizli ve hijyeniktir. Poşet çay alınırken üretim veya son kullanım tarihi bulunup bulunmadığına da mutlaka dikkat edilmelidir. Ihlamur, adaçayı, kuşburnu, yeşil çayın kaliteli olanları tüketmek şartıyla sağlığa yararlı olduğunu belirtmekte yarar görüyorum” diye konuştu.