Uyku apnesi eşlerin arasını açıyor
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Adem Dirican, horlamayla birlikte görülen uyku apnesi hakkında bilgiler verdi.
Son yıllarda uyku apnesinden yakınanların sayısı gittikçe artıyor. Uzmanlar tarafından önemli görülen sorun ise bunun bir hastalık olarak görülmeyerek ciddiye alınmaması olarak belirtiliyor. Sıklıkla horlamayla birlikte görülen uyku apnesinin, eşlerin arasını açtığı, kalitesiz uykuya neden olarak gündüzleri direksiyon başında uyuklamalara, depresyona, cinsel isteksizliğe ve hatta ölüme bile sebep olabileceği söyleniyor.Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Adem Dirican, uyku apnesinin tedavisi ve uyku testi hakkında bilgi verdi.
“Uyku testi, hastalığın teşhisinde önemli”
Hastalık ve uyku testi hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Adem Dirican, “Boğazdaki kasların, havanın geçeceği alanı kapatacak şekilde gevşemesiyle ortaya çıkan uyku apnesi, kişinin yaşam kalitesini düşürerek günlük hayatını olumsuz etkilemektedir. Horlama, solunum durması ve yorgunluk gibi belirtiler söz konusu ise kişinin kaliteli bir uyku düzeninin bulunduğu söylenemez. Uyku testi yapılması hastalığın teşhisi ve tedavisinde önemli bir aşamadır. Test, bir gece boyunca beyin aktivitesinin ve solunumsal olayların kaydedilmesiyle yapılmaktadır. Uyku sırasında beyin dalgaları, göz hareketleri, ağız ve burundan hava akımı, horlama, kalp hızı, bacak hareketleri ve oksijen seviyeleri ölçülmektedir. Bu işlem sonucunda uyku apnesinin söz konusu olup olmadığı ve eğer varsa ne derece de şiddetli olduğu ortaya çıkar. Uyku testinin sonucuna göre de tedavi hastaya uygun bir şekilde planlanır” dedi.
Hastalığın daha çok erkeklerde görüldüğünü ifade eden Dr. Dirican, “Erkeklerin yüzde 50’si, kadınların yüzde 25’i ve çocukların yüzde 10’unda görülen uyku apnesi, çoğu zaman teşhis edilemediği için birçok sağlık sorununa da neden oluyor. Uyku apnesi tedavi edilmezse, yüksek tansiyon, kalp büyümesi, kalp atımında düzensizlik, ani kalp durması, uykuda ani ölüm, sık idrara çıkma, uykuda aşırı terleme, uykusuzluk, huzursuz uyku, diş gıcırdatması, diş eti ve çene problemleri, aşırı ve hızlı kilo alma, konsantrasyon güçlüğü, aşırı sinirlilik, depresyon ve davranış bozukluğu, cinsel isteksizlik, yetersizlik, sabah baş ağrısı ve ağız kuruluğu, mide yanması, insülin direnci ve diyabet, çocuklarda hiperaktivite, felç ve kalp krizi gibi durumlar görülebilir. Hastaya özel tedavi ile uyku apnesinin etkisini azaltabilmek için risk faktörleri arasında yer alan aşırı kilonun kontrol altına alınması gereklidir. Ayrıca solunum yollarını olumsuz etkileyen sigara ve alkol tüketimi de sonlandırılmalıdır” diye konuştu.