Türkiye'de bir yılda yaklaşık 18 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor
Sağlık Bakanlığınca meme kanseri görülme sıklığı dünya geneli için 100 binde 46,3 iken Kuzey Avrupa ülkeleri için 92,6, Doğu Asya için 39,2, Amerika Birleşik Devletleri için 38,3 ve Türkiye için 45,6 olarak belirtiliyor.
Sağlık Bakanlığınca, Türkiye'de bir yıl içinde yaklaşık 18 bin kadına meme kanseri tanısı konulduğu belirtildi.
AA muhabirinin Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiye göre, meme kanseri, Türkiye'de ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan meme kanseri olarak öne çıkıyor.
Erkeklerde, kadınlara oranla çok daha az sıklıkla görülen meme kanseri, dünyada ve Türkiye'de en sık izlenen ilk 10 kanser arasında bulunuyor. Meme kanseri görülme sıklığı dünya geneli için 100 binde 46,3 iken Kuzey Avrupa ülkeleri için 92,6, Doğu Asya için 39,2, Amerika Birleşik Devletleri için 38,3 ve Türkiye için 45,6 olarak ifade ediliyor.
Bir yıl içinde Türkiye'de yaklaşık 18 bin kadına meme kanseri teşhisi konuluyor.
Geçmişte ileri evrede teşhis edilen meme kanserinin tedavi başarısı, Sağlık Bakanlığınca yürütülen tarama programlarıyla erken tanı sayesinde artıyor.
Türkiye'de toplum tabanlı kanser taramaları, tüm illerde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM) yapılıyor.
"Kadınlarda erkeklerden 100 kat daha fazla meme kanseri görülüyor"
Tüm kanserlerde olduğu gibi sebze ve meyveden zengin, uygun koşullarda hazırlanmış gıdaların tüketimi ile sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yerleştirilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı kiloda olma, sigara ve alkol kullanımından uzak durma ile meme kanseri riski azaltılabiliyor.
Emzirmenin meme kanserinden koruduğuna dair çok sayıda çalışma bulunduğu için tüm annelerin bebeklerini en az 2 yıl süreyle emzirmeleri öneriliyor.
Meme kanserinde yaşam şekliyle ilişkili, değiştirilebilir risk faktörleri, fazla kilolu ya da şişman (obez) olmak, yeterli fiziksel aktivite yapmamak, hiç doğum yapmamış ya da ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapmış olmak, doğum kontrol hapı ve iğnesi kullanmak, menopoz sonrası hormon tedavisi almak, alkol kullanmak olarak sıralanıyor.
Meme kanserinde değiştirilemeyecek risk faktörlerinde ise kadın olmak ilk sırada yer alıyor. Çünkü, kadınlarda erkeklerden 100 kat daha fazla meme kanseri görülüyor.
Yaş almak, belirli kalıtsal genlere, yoğun meme dokusuna ve ailede meme kanseri öyküsünün bulunması, kişinin bir memesinde kanser olması, memede iyi huylu oluşumların tespit edilmesi, erken adet (mens) görmeye başlanılması, menapoza 55 yaşından sonra girilmesi, göğüse radyoterapi alınması da diğer değiştirilemeyecek faktörler arasında gösteriliyor.
Meme kanserinde tanı ve tedavi
İlgili merkezlerde özellikle erken tanı için kendi kendine meme muayenesi (KKMM) anlatılıyor. 40-69 yaş arası kadınların ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapması ve yılda bir kez de doktora meme muayenesi için gitmeleri öneriliyor. 40-69 yaş aralığında yakınması olmayan kadınlarda meme kanserinin erken tanısı için yapılan mamografi ise 2 yılda bir çekiliyor.
Her hastanın tedavisi farklılık gösteriyor ve tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının var olup olmaması gibi birden fazla faktör rol oynuyor.
Meme kanserinde cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanıyor.