Türkiye’de 5-6 yıldır uyuz vakalarında artış yaşanıyor
Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Sinan Özçelik, son 5-6 yıldır Türkiye’deki uyuz vakalarında artış yaşandığını ve aile tedavisinin önemli olduğunu kaydederek, “Ailede tedaviyi uygulamayan kişiler olduğu için aylardır hatta 2 yıldır kaşınan uyuz vakaları geliyor” dedi.
Son zamanlara uyuz vakasıyla polikliniklere başvuruda bir artış yaşandığını belirten Başkent Üniversitesi Adana Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Sinan Özçelik, “Ülkemizin tüm bölgelerindeki çalışan hekim arkadaşlarla yaptığımız toplantılarda ve kongrelerde yine benzer şekilde paylaşımlar yapılıyor. Bilimsel çalışmalarda da 2017-2018 yılından bu yana ülkemizde uyuz vakalarında artış olduğu söyleniyor. Bebeklik döneminden tutun da erişkin yaş dönemine ve yaşlılara kadar tüm yaş grubundan kadın erkek farketmeksizin hastalar geliyor” ifadelerini kullandı.
“Uyuz belirtilerinin ortaya çıkması 2 ila 6 haftayı bulabiliyor”
Uyuz hastalığına sarcoptes scabiei von hominis adlı akarın yol açtığını ve tüm dünyada görülen bulaşıcı bir deri hastalığı olduğunu kaydeden Özçelik, “Çıplak gözle görülmeyen ama mikroskopla seçilebilen bu akar, deriyi istila ederek bir hastalığa yol açıyor. Derinin üst tabakalarında tünel dediğimiz lezyonlara yol açıyor ve bu tünel içerisinde yaşam döngüsünü sağlıyor. Bu durum alerjik reaksiyona yol açarak şiddetli kaşıntı oluşturuyor. İlk defa uyuzla karşılaşan kişilerde belirtilerin ortaya çıkması ortalama 2 ila 6 haftayı bulabiliyor. Daha önce uyuz geçirmiş kişilerde ise bu süre daha kısa 1 ila 4 günde hemen kendini gösterebiliyor. Bu belirtilerin görünmediği dönemlerde de bulaşıcılık riski olabiliyor” diye konuştu.
“Aylardır hatta 2 yıldır kaşınan uyuz vakaları geliyor”
Uyuzu başarılı tedavi edebilmek için bilgiler veren Doç. Dr. Sinan Özçelik, “Temelde iki şeye odaklanmak gerekiyor. Birincisi bu bir parazit ve bu paraziti, akar sayısını ortadan kaldırmak, sıfıra indirmek gerekiyor. İkincisi de bulaşıcı bir hastalık olduğundan korunmak için önlem almamız gerekiyor. Tedavide çoğunlukla sürme ilaçlar kullanıyoruz. Bu ilaçların hazırları da var. Eczanelerin veya bizim belli maddeleri karıştırarak hazırladığımız, yapma ilaç diye tabir ettiğimiz ilaçla da tedavi edebiliyoruz. Korunma için sadece uyuz olan kişi değil aynı ortamı paylaşan kişilerin hastalık belirtisi olsun olmasın mutlaka tedavi olması gerekiyor. Bizim polikliniklerimizde özellikle aile tedavisi eksik olduğu için ya da ailede tedaviyi uygulamayan kişiler olduğu için aylardır hatta 2 yıldır kaşınan uyuz vakaları geliyor” diyerek uyarıda bulundu.