Gazete Vatan Logo

Tüp bebekte Türk mucizesi

Tüp bebek tedavisinde başarıyı yüzde 33 arttıran teknik Türk doktorlarca geliştirilerek, bilim dünyasına sunuldu. Dünyada ilk kez Türkiye’de uygulanan MACS (Manyetik hücre seçici) adı verilen yöntemle, baba adaylarının spermleri arasından kaliteli olanlarını, yani dünyaya bebek getirme yeteneği en yüksek olanları seçmek artık mümkün. Dr. Enver Kerem Dirican ve Op. Dr. Osman Denizhan Özgün tarafından klinik çalışmaları gerçekleştirilen ve yayınlanan MACS tekniği ile, tüp bebek tedavisinde embriyo oluşturma ve gebelik oranlarında yüzde 33 başarı oranı ile anne baba adaylarının bebek sahibi olmaları kolaylaşıyor.

Üremeye yardımcı tedavi yöntemlerinden tüp bebek-mikroenjeksiyon başarısını yüzde 33 oranında artıran yeni yöntem bilim dünyasına sunuldu. Dünyada ilk kez, özel bir tüp bebek merkezinde Dr. Enver Kerem Dirican ve Op. Dr. Osman Denizhan Özgün tarafından klinik çalışmaları gerçekleştirilen ve yayınlanan MACS (Manyetik hücre seçici) tekniği ile baba adaylarının spermleri arasından dünyaya bebek getirme yeteneği en yüksek olanlar seçilebiliyor. Bu kaliteli spermlerle döllendirilen yumurtalardan oluşan embriyoların ise gebelikle sonuçlanma şansı artıyor. Yöntem, dünyada tüp bebek-mikroenjeksiyon tedavisinin başarısını artıran bir teknik olarak, infertilite alanında önde gelen süreli yayınlardan biri olan "Journal of Assisted Reproduction and Genetics" dergisinde de yayınlanmak üzere onaylandı.

“BAZI SPERM HÜCRELERİ KENDİLERİNİ ÖLDÜRMEYE KODLUYORLAR”

Dr. Enver Kerem Dirican, Türkiye’de şiddetli erkek kısırlığını yaşayan yaklaşık 500 bin hastanın olduğunu söyledi. Dirican, MACS yönteminin tüp bebekte erkek kısırlığı halinde kullanılabileceğini ifade ederek şunları söyledi:

“Erkek kısırlığının tek çözüm yöntemi olan ICSI işlemini uygularken aklımızda sürekli şu soru vardı: ‘Neden aynı kriterlerle seçtiğimiz spermlerin döllediği yumurtalardan oluşan embriyoların bazıları gebelikle sonuçlanırken, bazılarında sonuç alınamıyor?’Çalışmalarımızda, spermlerin kullandığımız mikroskoplarla görülemeyen bazı özelliklerinin bulunduğunu saptadık. Bizim üzerine yoğunlaştığımız soruya da cevap teşkil edecek bu çalışmaların kanıtladığı ve bizi çok heyecanlandıran önemli bir sonuç vardı. Sperm değerleri düşük olan vakalarda spermler “hücre intiharı” diye nitelendirebileceğimiz bilimsel adı “abortive apoptosis” olan bir davranış gösteriyorlardı. Yani kendilerini yaşamaya değil öldürmeye kodluyorlardı. Neden bazı spermler bu davranışı gösteriyor sorusunun cevabı ise çok çarpıcıydı. Bir sperm hücresi, bazı genetik faktörler nedeniyle veya bazı dış etkenlere bağlı olarak hasar gördüğünde, hasarlı yapısını, oluşacak bebeğe taşımamak için kendisini öldürme eğilimi geliştiriyordu. Böylece sağlıksız döllenme ve gebeliklerin önüne geçecek doğal bir filtreleme sistemi oluşuyordu. Ekim 2007’den bu yana 122 hasta üzerinde uyguladığımız MACS yönteminin, klasik sperm seçme yöntemiyle karşılaştırıldığında, daha başarılı olduğu görüldü. MACS yöntemiyle saptanabilen ölüm sürecine girmemiş sağlıklı spermler anne adayından elde edilen yumurtalara enjekte edildiğinde ise gebelik oranlarında eskisine oranla yüzde 33’lük gibi büyük oranda bir artış sağlandı. MACS yönteminin ICSI işleminde kullanılarak gebelik oranlarını arttırması dünyada bir ilk olması açısından büyük önem taşımaktadır.”

“AMACIMIZ SON YILLARDA ARTAN ERKEK KISIRLIĞINI TAMAMEN ORTADAN KALDIRMAK”

Yöntemin diğer bir mimarı olan Op. Dr. Osman Denizhan Özgün ise, son 20 yıldır sperm seçimi üzerine başarısı kanıtlanmış yeni bir teknik gelişme olmadığı gibi tüp bebek tedavisinde de başarıyı bu oranda etkileyen yeni bir uygulama da geliştirilemediğini söyledi. MACS’ın bu nedenle erkek kısırlığının çözümünde ICSI-Mikroenjeksiyon’dan sonra atılmış en önemli adım olduğuna işaret eden Op. Dr. Özgün, “MACS, Dünya’da ilk kez merkezimizde gerçekleştirilmiş ve başarısı kanıtlanmıştır. Çalışmanın sonuçları uluslararası bilimsel camiada kabul görmüştür” dedi. MACS tekniğini daha da ileri noktaya taşımaya yönelik ar-ge çalışmalarının TÜBİTAK destekli olarak devam ettiğini kaydeden Op. Dr. Özgün şunları söyledi: “Bu çalışmanın ekibimize ait olması ve dünyada takdirle karşılanması bizleri motive etmekte ve yeni araştırmalara yönlendirmektedir. Amacımız gelecekte sperm yapısından kaynaklanan erkek kısırlığını tamamen ortadan kaldıracak teknikler geliştirerek insanlığın hizmetine sunmaktır. Son yıllarda yapılan araştırmalar erkek kısırlığında belirgin bir artış olduğunu gösteriyor. MACS yöntemi bugün özellikle sperm değerlerinde düşme belirlenen olgulara öneriliyor. Bunun nedeni, sperm değerlerinde düşme gözlenen olgularda, ölüm sürecine girmiş sperm oranlarının artış göstermesi. Tekniğin uygulanabilmesi için baba adayının menisinde veya testislerinde tüp bebek-mikroenjeksiyon uygulanabilecek sayıda yeterli spermin olması gerekiyor.”

YENİ YÖNTEMLE ALMANYA'DA 9 DENEMEDE SAĞLANAMAYAN GEBELİK, TÜRKİYE'DE İLK DENEMEDE GERÇEKLEŞTİ

Gülçin-Kazım Kalaycı çifti, MACS yöntemiyle gebelik elde edilen çiftlerden biri. Almanya Bilim Araştırma Merkezi'nde 2003 yılından bu yapılan 9 ayrı tüm bebek denemesinde de gebelik sağlanamadı. Almanya'nın en iyi tüp bebek merkezi sayılan merkezden umudunu kesen 8 yıllık evli çift, tedavi için Türkiye'ye geldi. MACS yöntemiyle yapılan ilk denemede gebelik sağlandı. Gülçin Kalaycı şu an üç aylık hamile.

“TABİAT SİZİN ÇOCUK SAHİBİ OLMANIZI İSTEMİYOR”

MACS yöntemiyle başarıyı yakalayan Kazım Kalaycı, Almanya'daki süreci “kabus” olarak değerlendirdi. 5 yıldır tedavi gördüklerini belirten Kalaycı, “Bir, iki üç derken tüm denemeler başarısızlıkla sonuçlandı. Tedavimizi yürüten doktor, 9'uncu denemenin de başarısızlıkla sonuçlanması üzerine, 'Tabiat sizin çocuk sahibi olmanızı istemiyor' diyerek hayallerimizi yıktı. Tabi her şey Allah'ın izniyle oluyor. Biz tedaviye devam kararı aldık” dedi. Türkiye'de uygulanan tedavi ile ilk denemede gebelik elde ettiklerini ve eşinin şu an 3 aylık hamile olduğunu ifade eden Kazım Kalaycı, ültrason resimlerini Almanya'daki doktora göstereceğini de ifade etti. Anne adayı Gülçin Kalaycı ise, Almanya'daki tedavi sırasında umutlarının kırıldığı anlar olduğunu, ancak vazgeçmeyerek tedaviye devam ettiklerini söyledi. Türkiye'deki tedavi ile umutlarının yeniden filizlendiğini ifade eden Gülçin Kalaycı, duruma hala inanamadığını da dile getirdi.

Haberin Devamı