Tıpta devrim niteliğinde buluş
3 yıl içinde uygulamaya geçecek “biyonik göz” sistemiyle görme engelliler tekrar gün ışığına kavuşacak
Retinanın iç tabakasındaki bozukluktan kaynaklanan ’sarı nokta’ ve ’tavuk karası’ hastaları “biyonik göz”le tekrar gün ışığına kavuşacak. Dünya Göz Hastanesi’nin düzenlediği “Biyonik Göz Sempozyumu”na katılan Doç. Dr. Rajat Agrawal, VATAN’ın “Argus” adı verilen “biyonik göz”le ilgili sorularını yanıtladı:
“7 yıldır Argus üzerinde çalışıyoruz. Bu süre içinde Argus 1 ve Argus 2 modellerini geliştirdik. Bu iki modeli 23 hasta üzerinde başarıyla uyguladık. Çalışmaları süren Argus 3 modelini ise 2-3 yıl içinde tüm dünyada uygulayacağız.”
Agrawal “biyonik göz”ün nasıl çalıştığını ise şöyle anlattı: “Üstünde kamera bulunan bir gözlük, bilgisayar ve gözün içine yerleştirilen biyonik gözden oluşuyor. İlk aşamada gözlüğe bir kamera yerleştiriliyor. Kameranın ucu ise bir kabloyla cep bilgisayarına bağlanıyor. Kamera gördüğü görüntüyü bilgisayara iletiyor. İşlenen bu görüntüler bir kabloyla tekrar gözlüğe iletiliyor. Gözlük görüntüyü gözün içine yerleştirilen biyonik göze yolluyor. Biyonik gözün içine yerleştirilen 16 elektrot elektrik uyarımıyla bu işlenmiş görüntüler beyne gidiyor ve böylece görüntü algılanmasına neden oluyor. Bir başka ifadeyle kameralı gözlük, bilgisayar ve biyonik göz retinanın iç takabakası işlevini üstleniyor. Argus, sarı nokta ve tavuk karası hastalarında yüzde 100 görme sağlamayacak. Ancak yüzde 10’luk bir görme sağlayacağız.”
Dünya Göz Hastanesi’nde uygulanacak
Dünya Göz Hastanesi’nden Doç. Dr. Yusuf Durlu ise “Argus 3 bittiğinde, dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’ye gelecek ve uygulama Dünya Göz Hastanesi’nde yapılacak. Metin Şentürk’e biyonik göz takacağımız söylentileri var. Bunlar kesinlikle doğru değil. Sarı nokta ve tavuk karası hastaları 3 yıl sonra biyonik gözden yararlanacak” dedi.