Tıp ve sanayi dünyasından tam destek!
Gıdalardaki trans yağ miktarının sınırlandırılmasını içeren, hazırlık aşamasındaki yönetmeliğe, tıp ve sanayi dünyasından destek geldi.
Bilim insanları ve sektör temsilcileri, Tarım ve Orman Bakanlığınca hazırlığı yapılan "Trans yağ" düzenlemesine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevin Şanlıer, doğal yolla oluşan veya endüstriyel olarak üretilen trans yağların çok eski çağlardan bu yana insan beslenmesinde yer aldığını söyledi.
Şanlıer, trans yağ asidi içeriği yüksek yağların büyük çaplı ticari üretimlerinin, gelişen margarin endüstrisiyle başladığını belirtti. Gıdalarda endüstriyel olarak üretilmiş trans yağların oranının, doğal yollarla oluşan trans yağlardan çok daha fazla olduğunu vurgulayan Şanlıer, trans yağ asidi alım kaynağının sadece margarinler olmadığını ifade etti.
Prof. Dr. Şanlıer, şöyle devam etti:
"Trans yağ, turtalar, pastalar ve çörekler, kızarmış yiyecekler, mikrodalga fırına verilmeye hazır patlamış mısır, bazı bisküviler, gofretler ve unlu mamuller ile taco ve tortilla dahil besinlerin hazırlanmasında kullanılmaktadır. Ayrıca yağ ve sıvı yağlar, yarı katı yağlar, kısmen hidrojenlenmiş sıvı yağlar, bazı margarinler (özellikle endüstriyel olanlar) turta, bisküvi, çörek, pasta, poğaça ve kek gibi unlu mamüllerin hazırlanmasında kullanılmaktadır."
"Trans yağ asitleri endüstrileşmiş ülkelerde daha fazla tüketiliyor"
Günlük tüketimde trans yağ asitlerinin yüzde 2-8'inin süt ürünlerinden, yüzde 80-90'lık kısmının ise hidrojenasyon işlemleriyle oluşan trans yağ asitlerinden meydana geldiğini anlatan Şanlıer, "Trans yağ asitleri endüstrileşmiş ülkelerde daha fazla tüketilmektedir." dedi.
Prof. Dr. Şanlıer, trans yağların hastalık gelişiminden de sorumlu olduğunu vurgulayarak "Trans yağdan elde edilen toplam enerjide yüzde 2'lik bir artışın, koroner kalp hastalığı ve kalp krizine bağlı ölüm riskinde yüzde 23'lük bir artış ile ilişkili olduğu gösterilmektedir. Buna ek olarak, trans yağ tüketiminin kalp-damar, kolestrol, diyabet, Alzaymır, göğüs kanseri, doğurganlıkta bozulma ve bunun gibi diğer hastalıkların da gelişimiyle ilişkili olduğunu gösteren kanıtlar mevcuttur." diye konuştu.
"Trans yağların gıda tedarikinden çıkarılması, doğru müdahale olacak"
Şanlıer, düzenlemeyle, hayvansal yağlarda doğal olarak bulunan trans yağ hariç, gıda satış ve toplu tüketim yerlerinde son tüketiciye arz edilecek gıdalarda trans yağ içeriğinin toplam yağın 100 gramında 2 gramı geçemeyeceğini bildirdi.
Prof. Dr. Şanlıer yönetmelik için "Trans yağların gıda tedarikinden çıkarılması, koroner kalp hastalığı riskinin azaltılması ve öğünlerdeki besin öğesi kalitesinin artırılması için muhtemelen en doğru kamu sağlığı müdahalelerinden biri olacak." değerlendirmesinde bulundu.
"Halk sağlığı bakımından mutluluk verici bir gelişme"
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği (BYSD) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil de tarım ve gıda sektörünün Türkiye için kritik konular olduğunu belirterek, güvenli ve temiz gıdanın sağlık için en hassas nokta olduğunu söyledi.
Merdiven altı sıvı yağlar ya da margarinlerin halk sağlığını tehdit ettiğini vurgulayan Büyükhelvacıgil, "Yıllardan beri süregelen bu önemli konuda, devletimizin alacağı her kararın arkasındayız, destekçisiyiz." diye konuştu.
"Endüstriyel veya diğer yağlarda trans yağ bulunabilir"
Büyükhelvacıgil, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sıvı bitkisel yağ sektörü, trans yağ probleminin dışında olsa da trans yağ konusu sektörümüz tarafından da yakından takip ediliyor. Trans yağların, margarinlerdeki oranının yüzde 2'nin altına düşürülmesine ilişkin düzenlemenin yapılmasını destekliyoruz.
Sektörün yeni yürürlüğe girecek Trans Yağ Yönetmeliği'ne adapte olabileceği kanaatindeyiz. Çünkü ülkemizde uzun senelerden beri trans yağ ile mücadele devam ediyor. Türkiye'de 13 yıldan beri modern teknolojilerle üretilen margarinlerde trans yağ yüzde 1'in altındaki seviyelerde bulunuyor ve ambalajlarında 'Trans yağ içermez/yoktur' logosu yer alıyor. Bu sayede margarin kullanılan ürünlerde de trans yağ oranı düşük seviyelere çekiliyor. Bitkisel yağ sanayisinde de rafinasyon sıcaklığı düşük seviyelerde tutularak trans yağ oluşumu azaltılıyor."
Kamuoyunda trans yağ konusunda algı karmaşası olduğunu söyleyen Büyükhelvacıgil, "Trans yağ üretimi veya trans yağ ithalat ve ihracatı diye bir olgu söz konusu değil. Ancak usulüne uygun üretilmeyen endüstriyel veya diğer yağlarda trans yağ bulunabilir." ifadelerini kullandı.
"Türkiye’de üretilen bitkisel sıvı yağlarda trans yağ, binde 5'in altında"
Yemek pişirme alışkanlıklarının da trans yağ oluşumuna neden olabildiğine dikkati çeken Büyükhelvacıgil, yağın yüksek sıcaklıklara çıkması beklendikten sonra malzemeleri eklemenin, trans yağ oluşumuna neden olduğunu söyledi.
Büyükhelvacıgil, Tarım ve Orman Bakanlığı ile DSÖ'nün yüzde 1'in altındaki trans yağ oranını yok kabul ettiğini anlatarak, "Türkiye'de üretilen bitkisel sıvı yağlarda ise trans yağ, binde 5'in altında." dedi.