Tatile çıkacaklara kritik uyarı geldi! Hayatı felç ediyor

ALİCAN YILDIRIM/alican.yildirim@gazetevatan.com

Yaz ayının gelmesiyle birlikte tatil sezonu başladı. Tatile giden vatandaşlara ise sığ sulara atlarken çok dikkatli olmaları noktasında uyarılarda bulundu. Tatile giden birçok kişinin sığ sulara atlayarak omurgasını incittiğini ifade eden uzmanlar dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Özkan Yükselmiş, omurga yaralanması ile ilgili önemli bilgiler verdi.

HAYATİ ÖNEME SAHİP 

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Özkan Yükselmiş, insan hayatı için omurganın önemine vurgu yaparak, "Omurga birbiriyle yumuşak doku, eklemler ve diskler ile bağlanan omur kemiğinden oluşur. Omurlar gövdenin dik durması, eğilmesi ve dönmesini sağlar. Bu görevleri yerine getirirken beyinle kol, bacak, gövde arasındaki emirleri beyne iletir. Bunların dışında ise mesane kontrolü, idrar - gaita tutma, cinsel fonksiyonları da yönetir. Sağlıklı bir omurga sağlık bir yaşamın habercisidir. Omurilik yaralanması oldukça ciddi bir hastalıktır. Travma sonucu oluşan omurga kırıkları yüzde 10 boyun omurlarında, yüzde 70 sırt ve bel omurlarında görülür. En sık yara alan bölge ise omurganın en hareketli olan son sırt ve ilk bel omurudur." şeklinde konuştu.

TATİLE GİDECEKLERE DENİZ VE HAVUZ UYARISI GELDİ

Havaların ısınmasıyla birlikte sığ sulara atlayarak gerçekleşen omurga yaralanmalarının arttığına dikkat çeken Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Yükselmiş, "Kemiğin üzerine taşıyabileceğinin daha ağır yük binmesi sonucu kemik kırılır. Omurga da ise oluşan kırıklar omurganın ön kısmındadır ve bunlara çökme kırıkları denir. Omurgaya binen yükün şiddetinin fazla olması omurun orta ve alt kısımları kırılabilir. Kırılan kısımlar omurilik kanalına yerleşip omurgaya zedeleyebilir. Bu tür zedelenmeler sonucu omurilik yaralanmaları meydana gelir. Diğer bir omurilik yaralama sebebi ise omurga ekleminde çıkık oluşmadır. En sık karşılaşılan neden ise trafik kazalarıdır. Yüksekten düşme, spor yaralanması, sığ denize atlama sonraki nedenlerdir. Belirtileri ise alınana darbenin şiddetine göre değişmek ile beraber omurga kırıkları, sırt – boyun ağrılar, uyuşma, karıncalanma, hareket kaybıdır. Omurga kırıklarının sıklıkla görüldüğü bölgeler ise bel omurları ve boyun omurlarıdır. Genellikle ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebilmektedir. Tedaviye geç kalınmadan zamanında yapılması oldukça kritiktir. Geç kalınmış tedaviler geri dönüşü olmayan uzun vadeli sorunlara yol açabilir." ifadelerini kullandı.

TEDAVİDE İLK 1 SAAT ÇOK ÖNEMLİ

Bu tür yaralanmalarda ilk müdahalenin çok önemli olduğuna dikkat çeken Yükselmiş, "Omurilik ve omurga yaralanmalarında ilk müdahale önem taşır. Hasta fazla hareket ettirmemeli ve uzman kişiler gelene kadar kişi yatırılmalıdır. Travma sonucu oluşan yaralanmalar daha hassastır. Tedavi sürecinin ilk 1 saatinde uygulanacak yanlış yöntemlerin geri dönüşü olmayabilir. Tedavi süresi boyunca cerrahi işlemler ile beraber rehabilitasyon seanslarının da devam etmesi gerekir. Rehabilitasyon seanslarında amaç oluşabilecek komplikasyonları önlemek ve kişinin ihtiyaçlarını tek başına gidermesini sağlamaktır. Kaybedilen kuvvet kaybı yeniden kazandırılarak kişinin kendine olan güveni yerine getirilir. Uygulanan egzersizler ise; eklem hareket açıklığı, germe, kas kuvvetlendirmedir. Kişinin ihtiyacına bağlı olarak nörofasilitasyon yöntemleri rehabilitasyon sürecini destekleyebilir. Bu yöntemler; robotik rehabilitasyon, hidroterapi, aquaterapidir." dedi.

KAS ERİMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Omurga yaralanmalarında kas erimesinin önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yapan Yükselmiş, "Rehabilitasyon yönteminin bir diğer faydası ise kas erimesinin önüne geçilmesine destek olmasıdır. Hastanın yatak içi egzersiz uygulanmasına destek olunmalı ve mümkün olan en kısa sürede dik pozisyona getirilmelidir. Omurilik yaralanmalarında rehabilitasyon ekip işidir. Ciddi merkezlerde erken dönemde başlandığında hayat kurtarıcıdır." ifadelerini kullandı.