Susuzluk cildi bozabilir
Ramazan ayında uyku ve beslenme düzeni değişirken uzmanlar susuzluğa karşı uyarıyor. Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir cilt sağlığı için beslenme önerilerinde bulunarak “İftardan sahura kadar ortalama 2 litre su tüketilmeli. Suya alternatif olarak maden suyu tercih edilebilir. Cilt sağlığı için turunçgiller, brokoli, yeşil biber, balık, karaciğer, yumurta ve baklagiller belli oranlarda tüketilmeli. Susuz kalan kişilerde, deride kuruluk, gerginlik ve kaşıntı hissi, pütürlü bir görünüm, pullanma, ince çizgiler ve çatlaklar ortaya çıkabilir” dedi.
Dermatoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Filiz Topaloğlu Demir, Ramazan ayında yanlış beslenme sonucu cilt sağlığının bozulabileceğini belirterek önemli açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Demir, Ramazan ayında oruç ile birlikte beslenme alışkanlıklarımızda, su tüketimimizde ve uyku düzenimizde ciddi değişiklikler olduğuna dikkat çekti. Cilt sağlığı için dengeli beslenmenin yanı sıra günlük yeterli miktarda su tüketimi ile düzenli bir uykunun da gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Demir “Deri sağlığı için A, C ve E vitamini gibi antioksidanlardan zengin, günlük demir, çinko, bakır ve selenyum gibi mineral ihtiyacını karşılayan gıdalar tercih edilmeli. Aynı zamanda yeterli miktarda protein ve yağ asidi içeren başta mevsim sebze ve meyveleri olmak üzere balık, kırmızı et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi hayvansal gıdalar, kuru baklagiller, badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişler dengeli bir şekilde tüketilmeli” dedi.
“İNCE ÇİZGİLERİN NEDENİ CİLT KURULUĞU OLABİLİR”
Doç. Dr. Demir, iftardan sahura kişiden kişiye değişmekle birlikte günlük ortalama 2 litre su tüketilmesi gerektiğini de belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Erişkin bireyler için önerilen 7-8 saatlik düzenli uyku periyodunun da tamamlanmasına özen gösterilmeli. Bu dönemde cildimiz susuz kaldığı için her zamankinden daha çok nemlendirilmelidir. Cilt tipimize uygun nemlendiriciler, gün içerisinde belli aralıklarla tekrarlanmalı ve gece yatmadan önce de son bir kez daha sürülmelidir. Göz çevresi ve dudaklar da unutulmamalıdır. Derinin normal görünümünü sürdürmesi için su içeriğinin yüzde 10'un üzerinde olmadır. Yüzde 10’un altında olduğu durumlarda kuru deriden bahsedilir. Susuz kalan kişilerde, deride kuruluk, gerginlik ve kaşıntı hissi, pütürlü bir görünüm, pullanma, ince çizgiler ve çatlaklar ortaya çıkabilir.”
“MADEN SUYU, YEŞİL ÇAY, YEŞİL BİBER VE KARACİĞER TÜKETİN”
Suya alternatif olarak vücudun ve derinin ihtiyacı olan mineralleri de içeren maden suyunun da tercih edilebileceğini açıklayan Doç. Dr. Demir, şunları söyledi: “Cilt sağlığı için C vitamininden zengin başta turunçgiller, brokoli, yeşil biber, kivi ve çilek gibi meyve ve sebzelerin, A vitamininden zengin balık, karaciğer, yumurta, süt ve süt ürünlerinin, A vitamininin öncül maddesi olan beta karoten zengin, havuç, domates, lahana ve taze meyvelerin, E vitaminden zengin olduğu için badem, ceviz fındık gibi kuruyemişlerle birlikte baklagillerinde belli oranlarda tüketilmesi gerekmektedir. Karbonhidrat ağırlıklı beslenmeden ve paketli gıda tüketiminden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Yeşil çayın antioksidan etkisi içerdiği polifenoller nedeniyle pek çok besin maddesinden daha fazladır. Antioksidan özelliği yanı sıra inflamasyonu (yangıyı) ve deri kanserlerini önleyici etkilileri ile deriye faydalıdır.”
“UYGULAYACAĞINIZ BÖLGEYE GÖRE NEMLENDİRİCİ SEÇİN”
Doç. Dr. Demir, cilt kuruluğunun önlenmesinde en büyük yardımcılardan birinin nemlendiriciler olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu: “Nemlendirici kullanımında ana amaç derideki ideal su miktarının korunmasıdır. Bu amaçla nemlendiricilerde kapatıcı özelliği olan maddeler (okluzivler) ile nem çekici özelliği olan maddeler (humektanlar) birlikte kullanılmaktadır. Ayrıca çok soğuk ve sıcak su ile yıkanılmaması, kirli deri temizliği hariç, günlük bakımda derinin pH değerine ( 4-6 arasında ) uygun temizleyicilerin tercih edilmesi dikkat edilmesi gereken diğer noktalardır. Normal koşullarda buharlaşmayla olan su kaybı derinin alt tabakalarından tamamlanır. Bu nedenle sağlıklı ve normal görünümlü bir cilt için nemlendiricilerin yanı yeterli miktarda su tüketilmesine özen gösterilmelidir. Kuru ve aşırı kuru cildi olanlar yağ bazlı nemlendiricileri, yağlı ve karma cildi olanlar ise su bazlı nemlendiricileri tercih etmelidir. Nemlendirici seçiminde deri tipi dışındaki önemli bir nokta ise bölgeye uygun nemlendirici seçilmesidir. Yüz ve boyuna aynı nemlendirici kullanılırken irritasyon yapabileceği için göz çevresine, bu bölgeye özel ürünler uygulanmalıdır. Hassas ve alerjik reaksiyonlara eğilimli deride koku maddesi ve koruyucuların olmadığı nemlendiriciler, sivilce oluşumuna meyilli ciltlerde ise gözenekleri tıkamayan su bazlı ürünler tercih edilmelidir.”
“BANYODAN SONRA 3 DAKİKA İÇİNDE NEMLENDİRİN”
Gündüzleri güneş koruyucu içeren ürünler tercih edilmesinin oldukça önemli olduğuna değinen Doç. Dr. Demir, sözlerini şöyle noktaladı: “Banyolardan sonra 3 dakika içinde deri hafif nemli iken tüm vücuda nemlendirici uygulanmalıdır. Karantina nedeniyle dışarı çıkamayanlar banyo sonrası vücut nemlendirmek için zeytin yağı veya ayçiçek yağı, ellerini nemlendirmek için ise bunlara ek olarak saf beyaz vazelin kullanabilir. Fakat bitkisel yağların ve vazelinin nem tutucu özellikleri olmadığı ideal nemlendiriciler olmadığı, her cilt tipinde ve her bölgede kullanılamayacağı unutulmamalıdır.”