'Solunum güçlüğü kalp yetmezliğinin belirtisi olabilir'

Kronik kalp yetmezliğinin, kalbin fonksiyonlarının olması gerektiği gibi çalışmaması sonucunda oluştuğunu, solunum güçlüğü ya da yorgunluk gibi belirtileri olduğunu kaydeden Can, mevcut durumda solunum güçlüğü çeken kişilerin bu durumu soğuk algınlığı veya Kovid-19'a bağladığını anlattı.

Can, solunum güçlüğünün sadece akciğer hastalıklarında değil, kalp yetmezliği durumunda da ortaya çıkabildiğini kaydederek, şu bilgileri verdi:

"Özellikle 65 yaş üzeri hastalarda hastaneye yatışın en önemli sebebi kalp yetmezliğidir. Bu yüzden kalp yetmezliğinin daha erken yaşlarda teşhis edilmesi hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Nefes darlığı şikayeti de kalp yetmezliği olan hastalarda sık görülen semptomlardandır. Genellikle hastalar nefes darlığının akciğer hastalığına bağlı olarak geliştiğini düşünseler de kalp kaynaklı da oluşabilmektedir. Özellikle zamanla artarak devam eden nefes darlığı durumunda kalple ilgili bir sorun olabileceği akla gelmelidir."

Kalp yetmezliğini artıran faktörler

Uzm. Dr. Can, salgın sürecinde kısa süreli dahi nefes darlığı çeken hastaların Kovid-19 testi yaptırdığını kaydederek, özellikle testi negatif çıkan yaşlı veya risk grubundaki hastaların kalp yetmezliği şüphesiyle kontrol olmalarını önerdi.

Kalp yetmezliğinde akciğer fonksiyonlarında azalma oluştuğunu ve bunun sonucunda da hava yolunda direncin arttığını kaydeden Can, kalpten çıkan kan miktarının etkilendiği kalp yetmezliğinde karbondioksit miktarında artış yaşandığını anlattı.

Can, buna bağlı olarak solunum sistemindeki kasların etkilendiğini ve sonucunda hastalarda solunum güçlüğü görüldüğünü kaydederek, "Kalp yetmezliğinde kalbin pompaladığı kanın azalması sonucu nefes alış verişine yardımcı olan kaslar da etkilenmektedir. Bu kaslara yeteri miktarda kan gitmemesi ve akciğer damarlarından dönen kanda yeteri oksijenin olmaması sonucu kaslar görevini yerine getirememektedir. Bunun sonucunda solunum güçlüğü ya da nefes darlığı dediğimiz durum oluşmaktadır." açıklamasında bulundu.

Naser Can, daha önce kalp krizi geçirilmesinin, stentlerin hasar vermesinin, kalpte ritim bozukluğuna sebep olan hastalıkların, hipertansiyon sonucu kan basıncında oluşan değişikliklerin, kalp kapaklarında darlık veya kaçak görülmesinin, grip, soğuk algınlığı, nezle gibi enfeksiyonların kalp kasını zorlamasının, aşırı alkol tüketiminin kalp yetmezliğine yatkınlığı artıran risk faktörleri arasında yer aldığını bildirdi.

Bu konulara dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Can, solunum güçlüğü, yorgunluk ve egzersiz intoleransı gibi kalp yetmezliği belirtilerinin görülmesi durumunda kardiyoloji hekimine danışılması gerektiğini vurguladı.