Soluk borusu tıkanmasında hemen bunları yapın!
AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, soluk borusunun tıkanması gibi durumlarda acil müdahalenin önemine dikkati çekti. Melikoğlu, "Bu olaylarda yapılacak ilk müdahale, öncelikle acil müdahale kursu almış kişilerin birtakım manevralarla karnını ve göğsünü sıkıştırarak bunların çıkmasını sağlamaya çalışmasıdır" dedi.
Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, Diyarbakır ve Ankara'da iki çocuğun ölümüne, şırınga şeklindeki çikolatanın ucundaki tıpanın neden olduğunu söyledi. Çocukların şırınganın ucundaki kapağı düşünmeden çikolatayı emdiğini ve tıpayı yuttuğunu söyleyen Prof. Dr. Melikoğlu, "Soluk alma ile yemek borusu arasında çok kısa, ince bir mesafe var. O mesafeden direkt solunum yollarına gitmiş. Tıpanın ucunda delik olmadığı için de tamamen soluk borusunu tıkamış" dedi. Yetişkin bir insanın soluk borusunun kalınlığının küçük parmağın genişliği kadar olduğunu aktaran Prof. Dr. Melikoğlu, "4-5 yaşındaki çocukları düşünürseniz, bir de yutulan objenin çapını düşünürseniz, direkt soluk deliğini tıkamış. O dönemde yapılacak ilk müdahale, öncelikle acil müdahale kursu almış kişilerin birtakım manevralarla karnını ve göğsünü sıkıştırarak bunların çıkmasını sağlamaya çalışmasıdır" diye konuştu. Soluk borusunun girişinde ses telleri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Melikoğlu, şunları kaydetti:
"O ses telleri bu parçacığın çıkmasına izin vermeyebilir. Çok şiddetli baskı yapmak gerekir. Hemen sonrasında en yakın yerdeki sağlık kuruluşuna götürmek gerekir. Bir poliklinik, aile hekimliği polikliniği gibi yerlerde müdahale pek mümkün olmayabilir. Daha teşekküllü yerlere götürülmelidir. Orada müdahale ve bu cismin çıkartılması mümkün olur. Bu müdahalelere rağmen çıkartmak mümkün olmayabilir. Önemli olan çocukları bunlardan uzak tutmaktır. Her türlü oyuncağı ve nesneyi çocuklar ağzına götürür. Bunları ağzına götürdüğü sırada nefes aldığı anda yutabilir. Soluk yolundan sonra akciğere giden iki soluk borusu var. Buralara da gidebiliyor. Erken dönem yutmalarda ilk manevraların yapılmasıyla çıkartılması sağlanabilir. Eğer çıkartılamazsa çok acil müdahalede bulunulup, daha ileri cerrahi işlemler yapılması gerekmektedir."
ÇENGELLİ İĞNE, KURUYEMİŞ VE PİL TEHLİKESİ
Çocukların çevreyi tanımak için ellerini ve ağzını kullandığını belirten Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, ani gelişen dikkatsizlik nedeniyle ağızdan aldıkları yabancı cisimleri yutabildikleri uyarısında bulundu. Yutma sırasında bazen bu cisimlerin soluk borusuna kaçtığını aktaran Prof. Dr. Melikoğlu, "Kuruyemişler, fasulye gibi bakliyatlar, meyve ve sebze parçaları. Çocuklar yakalarına iliştirilen nazarlık, çatal iğneleri yutabiliyor. Bunlar yemek borusuna gidiyor. Bazen bu çatal iğnelerin ağzı açık kalabiliyor. Ciddi boyutta yaşamsal tehdit oluşturuyor. Zaten soluk borusu çok ince, orası tıkanınca ani solunum durması olabiliyor" dedi. Oyun yaşına gelen ve pilli oyuncaklarla oynayan çocuklarda da yutma vakalarına rastladıklarını anlatan Prof. Dr. Melikoğlu, yutulan pillerin kimyasal tepkimeyle yemek borusu, mide ve bağırsakta yanma ve delinmelere neden olduğunu söyledi.
PARMAK KALINLIĞINDA İKİ MIKTANIS YUTMUŞ
2008 yılında demir kalemtıraş yutan 4 yaşında bir çocukla yine aynı yıl içerisinde boyutları bir elin başparmağı kadar olan iki mıknatısı yutan başka bir çocuğu cerrahi operasyonla tedavi ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Melikoğlu, ailelerin dikkatini çekme konusunda ilerleme kazandıklarını söyledi. Altın yutan çocuklar dahi olduğunu aktaran Prof. Dr. Melikoğlu, "Bozuk paralar, pil, mıknatıslar var. Mesela mıknatıs yutan çocuk iki mıknatısı tek tek yutmuştu. Bağırsakta bu mıknatıslar birleşmiş ve arada kalmıştı. Operasyonla aldık. Bağırsağın delinmesine ve kangren olmasına neden olabilirdi" diye konuştu.
ÇOCUKLARIN YUTTUKLARINI BİRİKTİRDİ
Öte yandan Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, 44 yıllık hekimlik hayatında çocukların yuttuğu ve cerrahi operasyonla solunum ve sindirim sistemlerinden çıkardığı yabancı cisimleri ise Çocuk Cerrahisi polikliniği girişindeki panolarda segiliyor. Panoda 160'a yakın cisim arasında, en çok dikkati madeni para, çengelli iğneler, yorgan iğnesi, kalemtıraş, çivi, vida, pil, kuruyemiş parçaları ve iki mıknatıs çekiyor. Ailelerin duyarlılığını kazanarak ölümle sonuçlanacak bu türden olayların önüne geçmek istediklerini belirten Prof. Dr. Melikoğlu, koleksiyon sayesinde ailelerde bilinç oluşturduklarını söyledi.