Soğuk havada 'yüz felci riski' uyarısı!
Yrd. Doç. Dr. Fatih Mutlu, soğuk hava ve rüzgarın yüz felcine neden olabileceğini belirterek, "Şiddetli rüzgara maruz kalmamaya ve rüzgarlı havada korunaklı bir şekilde dışarı çıkmaya özen gösterilmeli" dedi.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı'nda görevli Yrd. Doç. Dr. Fatih Mutlu, soğuk hava ve rüzgarın yüz felcine neden olabileceğini belirterek, "Şiddetli rüzgara maruz kalmamaya ve rüzgarlı havada korunaklı bir şekilde dışarı çıkmaya özen gösterilmeli" dedi.
DHA'nın haberine göre; Yrd. Doç. Dr. Fatih Mutlu, diyabetik ve kronik hastalığı olanlar ile gebelerin yüz felcine yakalanma riskinin daha fazla olduğunu belirtti. Soğuk havanın tahribi ile virüslerin ödeme yol açabildiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Mutlu, "Soğuk, kulağın arkasındaki kemiğin içinde bir sıvı birikmesine sebep olur. Sinirler kulağın arkasındaki kemik kanalının içerisinde ilerlerken virüs de içeri yerleşir. Üst solunum yolu enfeksiyonu geçirilmesi veya soğuktan etkilenme durumunda virüs aktif hale geçerek ödeme sebep olur. Ödeme bağlı olarak sinir sıkışması gerçekleşir. Yüz sinirinin etrafında ödem veya enflamasyon olması sonucunda da yüz felci oluşur" diye konuştu.
DİKKAT AĞIZDA SARKMA, GÖZ KAPAĞINI KAPATAMAMA GİBİ SORUNLAR MEYDANA GELEBİLİR!
Soğuk ve rüzgarlı havada korunaklı bir şekilde dışarı çıkılması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Mutlu, şunları söyledi: "Şiddetli rüzgara maruz kalmamaya ve rüzgarlı havada korunaklı bir şekilde dışarı çıkmaya özen gösterilmeli. Araçta cam açıkken seyahat etmek yüz felcine zemin hazırlayabilir. Bununla birlikte yüz felciyle karşılaşan hastalarda ilk belirti his kaybıyla oluyor, ancak bunu önemsemeyip yüzündeki şekil bozukluğu ile gelen hastalar da var. Ağızda sarkma, göz kapağını kapatamama ve kaşını kaldıramama gibi bulgularla da karşılaşabiliyoruz."
Yüz felci tedavisinde erken tanının önemine de dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Mutlu, şöyle konuştu: "Yüz felci ileri düzeyde değilse hastalığı takip edebiliyoruz. Özellikle kullanacağımız ilaçların ciddi yan etkilerinin oluşacağını düşündüğümüz hastalarda bu durum geçerli. Diğer hastalarda ise en güncel ve kabul edilen steroid tedavisi mümkün. Steroid tedavisinin yan etkileri olmakla birlikte iyileşmeyi en iyi düzeyde sağlıyor. Tedavinin egzersiz ve fizyoterapiyle desteklenmesi iyileşmeyi hızlandırırken kalıcı hasar olasılığını azaltıyor. Fakat bu tedaviye direnç oluşursa hastanın ameliyat seçeneği de var."