Sofralardaki büyük tehlike
Türkiye'de kullanılan bu ürün kanserin de habercisi...
Gıdaların raf ömrünü uzatmak, rengini cazip kılmak ve tadını değiştirmek için kullanılan ve ürün etiketlerine ‘E’ koduyla yansıyan katkı maddelerinin bir kısmı sağlığı tehdit ediyor. Gıda Hareketi Başkanı Kemal Özer, tuz üretiminde kullanılan E536(Potasyum Ferrosiyanit) kodlu katkı maddesinin kandaki oksijen oranını düşürdüğü için ABD’de yasaklandığını ancak Türkiye’de ise kullanımın serbest olduğunu söyledi. Zehirli bir etkiye sahip olduğunu belirten Özer, “Bu maddenin iç kanama, alerjik reaksiyon hatta beyin kanamalarına bile yol açtığı biliniyor. Özellikle bebekler ve çocuklar için tehlike çok daha büyük” uyarısında bulundu.
Zararlı olduğu belirtilen bir diğer katkı maddesi ise ‘umami’ ve ‘beşinci tat’ olarak da bilinen ‘Çin tuzu’. E621 MGS (Mono Sodyum Glutamat) kodlu bu madde lezzet zenginleştirici olarak kullanılıyor ve bağımlılığa neden oluyor. Hazır çorba, cips, sucuk gibi hemen hemen her türlü gıda maddesinde kullanılan ‘Çin tuzu’nun, kanser, kalp çarpıntısı, migren ve hiperaktiviteye neden olduğu, aşırı iştah nedeniyle de obeziteyi tetiklediği belirtiliyor. Dünyanın birçok ülkesinde kullanımı yasaklanan veya sınırlandırılan ‘Çin tuzu’nun, Türkiye’deki kullanımına ilişkin bir kısıtlamanın olmaması uzmanlarca eleştiriliyor.
ÇOCUKLAR VE HAMİLELER İÇİN DAHA TEHLİKELİ
MSG’nin alkole eş değer bağımlılık yaptığını savunan Prof. Dr. Kenan Demirkol, “Türkiye’de gıda katkı maddelerini kullanan 500 bin işyeri var fakat denetlenen 400 bin işyeri. Denetleme aşamasında da çok büyük açığımız var” dedi. Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Sedat Kuru da ‘Çin tuzu’nun kullanımına ilişkin bir kısıtlama olmadığını söyledi. Kuru, “Katkı maddelerine yönelik denetimler yeterli değil. Özellikle çocuk ve hamileler için koruyucunun olup olmadığı belirtilmesi gerekiyor” dedi.