Selülitlerinizi yemek yiyerek yok edin
Yiyecekleri ölçülü ve doğru tükettiğinizde size kilo aldırmayacak; aksine selülitlerinizle savaşta yanınızda yer alacaktır. Ceviz, nar ve yeşil yapraklı sebzeler yemeyi alışkanlık haline getirin
Programımdaki diyet, kilo vermek ya da kendinizi sevdiğiniz yiyeceklerden mahrum bırakmakla ilgili değil. Benim amacım; besin bakımından zengin, selülitle savaşan yiyecekleri beslenmenize eklemek. Burada yapmanızı istediğim şey günlük rutininize sağlıklı ve lezzetli çeşitli yiyecekler eklemeniz ve mümkün olduğu kadar her seferde sağlıksız yiyecekler yerine bunları tercih etmenizdir. Sağlık, sağlığı doğurur. Her türlü program, şekilsiz ve fazla kilolu bir vücutta normalde çalışması gerektiğinden daha fazla çalışmak zorunda kalacak ve daha az başarılı olacaktır. Ölçülü tüketildiği takdirde bahsi geçecek olan yiyecekler, vücudunuza kendisini onarmak ve sağlığını korumak için gerekli imkanları kilo aldırmadan verecektir. Bu diyeti uygulayan kişiler daha fazla enerjiye kavuştuklarını, daha seyrek hastalandıklarını ve daha sıkı bir cilde sahip olduklarını belirttiler. Ayrıca, daha düşük bir vücut yağ oranına ve daha yüksek bir metabolizma hızına kavuştular. Bu da rutin hareketlerine ekstra bir aktivite eklemedikleri halde programdan öncesine kıyasla, daha fazla kalori yaktıkları anlamına gelir. Muhtemelen kimseden böyle bir cümle duyacağınızı tahmin etmemişsinizdir ama selülitlerinizi yemek yiyerek yok edebilirsiniz!
LESİTİN
Lesitin, hücre duvarlarını doldurarak ve yeniden yapılandırarak dokuları onarır. Tüm organlarınızın tamamıyla suyla donatılmasına ve en yüksek seviyede çalışmasına yardımcı olur. Bunun görünüşe etkisi, selülitin yüzeye çıkamayacağı kadar güçlü olan parlak ve genç bir cilttir.
Lesitinin yiyecek kaynakları: -Yumurta -Soyalı ürünler; tofu, soya sütü ve soya peyniri -Karnabahar -Yer fıstığı ve fıstık ezmesi -Portakal -Patates -Ispanak -Aysberg marul -Domates
TEMEL YAĞ ASİTLERİ
Vücudun her organı; beyin, kalp, akciğerler, deri, kaslar, bağlar ve diğerleri doğru şekilde çalışabilmek için suya ihtiyaç duyar. Hücrelerde yeterli miktarda su olmadan organlar normal aktivitelerini gerçekleştiremez, birbirleriyle iletişim kuramaz. Bildiğiniz gibi hücre ve bağdokudaki suyun kaybı tüm vücudun sağlığını olumsuz yönde etkiler. Yaşlandıkça, bağdokumuz ve hücreler su tutma kabiliyetini kaybeder. Temel yağ asitleri ailesi sadece tüm vücuttaki nemsiz kalmış hücre ve dokulara su çekmez, aynı zamanda hücre duvarını onararak gelecekteki su kaybını da önler.
Sağlıklı yağlar: Keten tohumu yağı, zeytinyağı Kanola (kolza tohumu) yağı, ceviz yağı Tohumlar (yeraltı keten tohumu, ayçiçeği tohumu, kenevir tohumu) Yemişler (çiğ ceviz, badem, cashew, Brezilya fındığı, şamfıstığı) AMİNO ASİTLER Protein, vücudumuzun hasarlı dokularını onarmak ve günlük aktivitelerini yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu yirmi amino asitten oluşur. Protein yönünden zengin yiyecekler tükettiğimizde vücudumuz bu proteinleri parçalayarak birbirinden farklı amino asitlere dönüştürür. Et, tavuk, balık, peynir, süt, yumurta ve soyada dokuz temel amino asidin hepsinden yeterli miktarda bulunur. Yeşil yapraklı sebzeler, yemişler ve buğdayda da protein bulunur.
ANTİOKSİDANLAR
Antioksidanlar olmadan vücudumuz hastalıklar ve yaşlılık karşısında zamanından önce yenik düşer. Birçok antioksidan hasarı önlemek konusunda o kadar etkilidir ki, kanseri önlemekte dahi kullanılır. Ciltteki birçok fonksiyonlarının yanı sıra dermis ve epidermisin zayıflamasına neden olarak selülite yol açan hasarı önleme yeteneğine sahiptir. Beslenmenize yeteri kadar antioksidan ekleyerek dokularınızın parçalanmasını ve gelecekte şişkinlik ve çukura dönüşmelerini engelleyebilirsiniz. En iyi antioksidan kaynakları bitkilerdir. Orman meyveleri ve turunçgiller en zengin antioksidan kaynaklarıdır. Yine tüm sebze ve meyveler iyi birer antioksidan kaynağıdır.
ANTİOKSİDAN KAYNAĞI: NAR
Antioksidanlar arasındaki favorim polifenol ailesidir. Polifenol besin kaynakları: -Yemişler -Buğday gevrekleri -Koyu renkli meyveler, sebzeler, turunçgiller ve dut -Soya fasulyesi, soğan -Çay (özellikle yeşil çay) -Kara üzüm -Nar
KANOLA YAĞI KULLANIN
Enflamasyon azaltıcı alfa linoleik asit (ALA) sebze, fasulye, meyve, keten tohumu yağı, kanola (kolza tohumu), buğday tohumu ve ceviz yağında (çiğ ceviz de dahil) sıkıştırılmış miktarlarda olmak üzere birçok yiyecekte bulunur. Gamma linoleik asit (GLA), diğer bir enflamasyon azaltıcı besindir. Hodan yağı, çuha çiçeği yağı, Frenk üzümü yağı ve kenevir yağı gibi daha nadir bulunan yağlarda mevcuttur.
NELERDE B VİTAMİNİ VAR?
Somon, tavuk, balık Avokado, mantar, taze patates, az yağlı ya da yağsız süt ürünleri, yumurta, soya fasulyesi, fıstık ezmesi Ayçiçeği tohumu, buğday tohumu, yeşil bezelye, tam tahıllar, fasulye Az yağlı ya da yağsız süt ürünleri, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuşkonmaz, brokoli, ıspanak, Badem, domates Karpuz, muz, greyfurt Portakal suyu, şekerpancarı