Sekonder infertilite (ikincil kısırlık) nedir? Tedavisi var mıdır?
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, ikincil kısırlık (sekonder infertilite) nedir, tedavisi nasıldır sizler için anlattı.
İki tür kısırlık vardır; birincil ve ikincil. Birincil kısırlık, genellikle 1 yıllık denemeden sonra veya 35 yaş ve üzerindeyse 6 ay sonra hamile kalamamayı tanımlar.
İkincil kısırlık yaşayanlar ise daha önce en az bir kez başarılı bir şekilde hamile kaldıktan sonra gebe kalmakta zorlanma durumudur.
Birincil kısırlık gibi, ikincil kısırlık, hamile kalmak için gereken doğal ve biraz karmaşık sürecin herhangi bir noktasındaki bir sorun nedeniyle ortaya çıkabilir. Doğurganlığınız bir çocuğun doğumundan sonra bile değişebilir (ve erkeğinki de zamanla değişebilir). Kısırlık konularında kadınlara odaklanılsa da, kısırlık yaşayan çiftlerin yüzde 35'inde hem kadın hem de erkek faktörü var. Vakaların yüzde 8'inde bu tek başına bir erkek faktörüdür.
İkincil kısırlığa neden olan sebepler nelerdir?
Birincil ve ikincil kısırlık genellikle aynı nedenlere sahiptir. Bilinmesi gereken en önemli şey, vakaların büyük çoğunluğunda kısırlığın sizin suçunuz olmadığıdır. Bunun başa çıkmayı kolaylaştırmadığını biliyoruz, ancak başarılı bir şekilde gebe kalmanıza yardımcı olabilecek kanıta dayalı çözümler bulmak için daha güçlü hissetmenize yardımcı olabilir.
Yumurtlama bozuklukları
Kadın kısırlığının çoğu yumurtlama bozukluklarından kaynaklanır. Aslında, kısırlığa sahip kadınların yüzde 40'ı sürekli olarak yumurtlamaz. Yumurtlama ile ilgili sorunlara polikistik over sendromu (PCOS), birincil yumurtalık yetmezliği (POI), yaşlanmaya bağlı olarak azalan yumurta üretimi, hormon üretimini etkileyen tiroid veya diğer endokrin bozuklukları, kilo, beslenme ve alkol kullanımı gibi bazı yaşam tarzı faktörleri neden olabilir.
Rahim veya fallop tüpleri ile ilgili sorunlar
Yapısal problemler hamile kalma yeteneğinizi etkileyebilir. Örneğin fallop tüplerinde tıkanıklık varsa sperm ve yumurta buluşamayabilir. Rahim, implantasyonu önleyen yapısal veya doku kusuruna da sahip olabilir. Fallop tüplerini veya rahmi etkileyen bazı özel durumlar arasında endometriozis, rahim fibroidleri veya polipler, rahim yara izi, unikornuat uterus gibi uterus şeklindeki anormallik yer alabilir.
Sezaryen yara izi
Daha önceki bir hamilelikte sezaryen ile doğum yaptıysanız, rahimde istmosel adı verilen yara izi olması mümkündür. Bir istmosel, rahimde implantasyonu etkileyen iltihaplanmaya yol açabilir. Bu durumda, istmosel cerrahi bir işlemle çözüldükten sonra tüp bebek (IVF) yoluyla başarılı bir şekilde gebe kalınabilir.
Enfeksiyonlar
Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar dahil, pelvik inflamatuar hastalığa neden olabilir. Bu, fallop tüplerinin yaralanmasına ve tıkanmasına neden olabilir. Bir insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu (ve tedavileri) ayrıca servikal mukusu etkileyebilir ve doğurganlığı da azaltabilir. Enfeksiyon ne kadar erken tedavi edilirse doğurganlık o kadar az etkilenir.
Otoimmün bozukluklar
Genel olarak, otoimmün bozukluklar vücudun sağlıklı dokulara saldırmasına neden olur. Bu, üreme dokularını da içerebilir. Hashimato, lupus ve romatoid artrit gibi otoimmün bozukluklar, rahim ve plasentada iltihaplanmaya neden olarak doğurganlığı etkileyebilir ve bu bozuklukları tedavi eden ilaçlar da katkıda bulunabilir.
Yaş faktörü
Biyolojik olarak, doğurganlık kadınlar için 20 yaş civarında zirve yapar ve 30 yaşında düşmeye başlar, 40 yaşına kadar önemli oranda düşer. Bu, daha ileri yaşlarda başarılı bir hamileliğin olamayacağı anlamına gelmez. Sadece daha uzun sürebilir veya daha zorlayıcı olabilir.
Açıklanamayan nedenler de bulunmaktadır
Bu, hiçbir kadının duymak istemediği cevaptır, ancak bazen (ve ne yazık ki genellikle) doktorlar ikincil kısırlık için teşhis edilebilir bir neden bulamazlar. Testler, tedaviler ve birçok denemeden sonra, umudunu kaybetmenin kolay olabileceğini biliyoruz.
Ancak lütfen vücudunuzun değişebileceğini, yeni tıbbi yöntemlerin ortaya çıkabileceğini ve umudunuzu hemen kaybetmemeniz gerektiğini unutmayın. Bu nedenle, gebe kalma yolculuğunuz boyunca hiçbir eksik bırakmamak için doktorunuzla birlikte çabalamaya devam edin.
İkincil kısırlık tedavileri
İnfertilite tedavisi öncelikle nedenini belirlemekle başlar. Bu nedenle doktorunuz bazı testler önerebilir. Bu testler hormon seviyelerinize bakmak için kan testleri, yumurtlama testleri, pelvik muayene, fallop tüplerinizi görüntülemek için röntgen, transvajinal ultrason, rahim ve rahim ağzınızı görmek için diğer testleri istenebilir. Sebebini öğrendikten sonra doktorunuz gebe kalma olasılığınızı artırmak için bir tedavi planı geliştirebilir.
İlaçlar genellikle hormonları normalleştirmek için kullanılır. Diğer zamanlarda, yumurtlamayı uyarmaya yardımcı olmak için doğurganlığı artıran ilaçlar önerilir.
Bazı durumlarda ameliyat gerekebilir
Rahim fibroidleri, rahim yara izi veya ileri endometriozis gibi sorunları tedavi edebilen birkaç etkili cerrahi prosedür vardır. Bu prosedürlerin çoğu minimal invaziv olarak gerçekleştirilir.
Histeroskopi, polipler ve endometriozis gibi uterus anormalliklerini teşhis ve tedavi etmek için kullanılır. Laparoskopi, diğer önlemler başarısız olduğunda infertiliteyi teşhis etmeye yardımcı olan bir yöntemdir ve histeroskopi ile etkili bir tedavi olarak kullanılabilir.
Yardımcı üreme yöntemlerinden destek alınabilir. En yaygın iki tanesi intrauterin tohumlama (IUI) ve IVF'dir. IUI ile sperm toplanır ve daha sonra yumurtlama zamanında uterusa yerleştirilir. Tüp bebekte spermin yanı sıra kadının yumurtaları da toplanır. Laboratuvarda yumurta, embriyolara dönüştüğü sperm ile döllenir. Daha sonra bir embriyo (veya birden fazla) kadının rahmine implante edilir.