Prostat iyi huylu olsa da dikkat
Medicana International Ankara Hastanesi Üroloji Bölümü Doç. Dr. Gürdal İnal, erkeklerin korkulu rüyası prostat büyümesinin 40’lı yaşlarla birlikte görülmeye başladığına dikkat çekerek, “Mesanenin çalışmasını ve buna bağlı olarak da idrar yapmayı zorlaştırır. Ama durum sanıldığı kadar korkutucu değil. Prostat büyümesi çeşitli yöntemlerle tedavi edilebiliyor” dedi.
Prostat hakkında bilgi veren İnal, “Prostat mesanenin hemen altında yer alan 20 gram kadar ağırlığı olan bir dış salgı bezidir. Önemi içinde idrar yolunun (üretra) geçmesidir. Görevi meniyi sulandırmaktır. Meni kanallar vasıtasıyla üretranın bu bölümüne dökülür ve dışarı atılır. Ayrıca prostatla mesane arasında ve prostatın hemen altında idrarın dışarı akmasını engelleyen 2 tane sfinkter (büzük) vardır. Prostat büyümesi erkeklere has bir hastalıktır. Normal yaşlanma sürecinin bir parçası kabul edilir. 40’lı yaşlardaki erkeklerin yüzde 10’unda belirtiler varken, 80’li yaşlarda bu oran yüzde 90’dır. Birinci derece yakınlarında BPH olan kişilerde hastalığın görülme riski dört kat daha fazladır” ifadelerini kullandı.
Prostat büyümesinin belirtilerini sıralayan İnal, belirtilerin tıkanıklığa ve uyarılmaya bağlı olarak ikiye ayrıldığını kaydetti. İnal, “Sık idrara çıkma (günde 7-8’den fazla), sıkışma (aniden sıkışık hissetme), noktüri (geceleri idrara kalkma), inkontinans (yetişemeden idrar kaçırma), zayıf idrar akım hızı, kesik kesik işeme, idrara başlamadan önce bekleme, işeme sonrasında damlama. Bu belirtiler prostat büyüklüğüne bağlı değildir. Bazen küçük bir prostat çok fazla belirti verebilir. Büyük prostatlara bağlı olarak idrarda kan görülebilir. Bütün bu semptomlar, uluslararası semptom skoru anketi ile değerlendirilir (0-7 hafif, 8-19 orta, 20-35 ağır)” dedi.
Prostata nasıl tanı konulacağını anlatan İnal, “Hastalardan detaylı bir anamnez alınarak durum ortaya konur. Sonra fizik muayene yapılır. Parmakla yapılan prostat muayenesi sonrasında prostatın büyüklüğü, sertliği, yüzeyin dolgunluğu değerlendirilir. Laboratuar araştırmalarında idrar tetkiki yapılır. Enfeksiyon olup olmadığı değerlendirilir. Kreatinin seviyesi kanda değerlendirilir, böbreklerin durumu öğrenilmiş olur. Önceki yıllarda prostat büyüklüğüne bağlı böbrek yetmezliği sık görülürken son yıllarda azalmıştır. Hastaların PSA (prostat spesifik antijen) düzeylerine kanda bakılır. PSA prostat kanserini gösteren belirteçlerden birisidir. Üriner sistemi değerlendirmek için ultrasonografi ve intravenözpyelografi istenir ve değerlendirmesi yapılır. Ayrıca sistoskopi de yapılabilir, bize tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde yardımcı olur. Mesane fonksiyonlarını değerlendirmek için işeme testi ve ürodinamik çalışma yapılır. Bunlar hem teşhiste hem de tedavinin yararı konusunda bizi uyarır. Mesanede kalan idrar miktarı değerlendirilmedir” şeklinde konuştu.