Plastik eşyalar kısırlık ve zeka geriliğine neden oluyor!
Gündelik hayatta maruz kaldığımız birçok ürün kısırlığa hatta zeka geriliğine neden oluyor. Konu hakkında önemli açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Özlem Çakal Arslan, "Plastikteki bu kimyasallar, üreme başarısızlığı, kısırlık, zeka geriliği, doğan yavru sayısında azalma, tiroid gibi hormon bozuklukları, davranış bozuklukları, cinsiyet karakterlerinin değişimi, çift cinsiyetlilik, erkeklerde dişileşme gibi etkilere neden olabilir" dedi.
İnsanlar her gün, hayatın her alanında birçok plastik ürüne maruz kalıyor. Su şişesi, süt kutusu, plastik tabak, bardak, fatura ve hatta kağıtlarda bile insan sağlığına uzun vadede zarar veren kimyasallar bulunuyor. Başta Bisfenol A olmak üzere bu maddeler, plastiğin dayanıklılığını ve esnekliğini sağlamak ve aynı zamanda içindeki ürünün uzun süre saklanabilmesini sağlamak adına kullanılıyor. Uzmanlar, olabildiğince az plastik ürüne maruz kalmak gerektiği konusunda uyarırken, bu maddelerin hormon bozukluklarına yol açabileceğini gündeme getirdi.
Bisfenol A ve yerine kullanılan kimyasal maddelerin deniz kestaneleri üzerindeki etkilerini bir TÜBİTAK projesi ile inceleyen Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özlem Çakal Arslan, "Plastiğin küçük boyutları da dikkate alınmalı. Plastiği ne kadar az kullanırsak tüm canlıların maruz kalma oranı azalır. Plastikteki bu kimyasallar, üreme başarısızlığı, kısırlık, zeka geriliği, doğan yavru sayısında azalma, tiroid gibi hormon bozuklukları, davranış bozuklukları, cinsiyet karakterlerinin değişimi, çift cinsiyetlilik, erkeklerde dişileşme gibi etkilere neden olabilir. Kimyasallar, metabolizmadaki hormonları blokluyor veya ortadan kaldırıyor ya da onunmuş gibi davranıyor. Plastik malzemelerden uzak durmak mümkün değil ama olabildiğince az kullanılmalı" diye konuştu.
İçtiğimiz su da bile var
Projeden bahseden Doç. Dr. Arslan, "Çok popüler olan bisfenol A'nın yerine kullanılan maddelerin etkilerini tespit etmeye çalışacağız. Daha önce Bisfenol A'nın etkilerini tespit etmiştik. Bunun sonucunda, toksik olduğu, gelişim anormalliklerine, üreme sorunlarına ve kısırlığa neden olduğunu tespit etmiştik. Deniz kestanesinin embriyo gelişimi yüzde 85 oranında insanla benzerlik göstermekte.
İnsanları kobay olarak kullanmak yerine deniz kestanesini kullandık. Birçok üründe 'BPA içermez' yazısını görüyoruz. Fakat bu ürünleri BPA'sız yapamazlar, çünkü Bisfenol A'nın kullanım amacı hem dayanıklılığı artırmak hem de elastikiyeti ve ömrü artırmak. Meyve suyu ve süt ambalajlarının içindeki ürünler de kutuların içindeki kaplamalarda Bisfenol A kullanıldığı için uzun süre bozulmuyor. Plastiğin şekil alabilmesi için kullanılıyor. Medikal alanda kullanılan şırıngalar ve damar yolu açmak için kullanılan malzemelerde Bisfenol A var.
Ofislerde kullanılan CD'lerde, kalem mürekkebinde, kağıdın bile ham maddesinde bu madde var. Faturalarda ve fişlerde bile var. Son yapılan çalışmalara göre, Bisfenol A, 24 saat içinde doğaya karışıyor. Doğal ortamda sürece girmesi 96 saati buluyor. Yediğimiz marul, balık ve içtiğimiz suda bile Bisfenol A mevcut. Özellikle su damacanalarında BPA yok diyorlar fakat BPA'nın yerine dünyadaki tüm ülkelerde Bisfenol S, F, C, E kullanılmaya başlandı. Zararsız olduğu düşünülerek bu maddeler üretiliyor fakat zararları hakkında çalışmalar henüz çok yeni" dedi.
Deniz kestanesi embriyolarının iskelet sisteminde görüldü
Plastik yerine cam ürünleri öneren Doç. Dr. Arslan, "Cam ürünler en sağlıklı olanları, fakat ekonomik olarak maliyeti fazla. Ucuz olsun diye plastik tercih ediliyor. Biz 4 kimyasalla yaptığımız denemelerde, BPA yerine kullanılan bu maddelerin BPA'dan 10 kat daha toksik olduğunu gördük. Döllenmiş deniz kestanesi yumurtalarından çıkan embriyolarda iskelet sistemi anormalliklerine neden olduğunu gördük. Sperm bu maddeye maruz kaldığında döllenme bile önleniyor" diye konuştu.