Pandemide okul heyecanı kaygıya yol açmasın!
İlkokul öğrencileri için pazartesi günü ilk ders zili çalacak! Daha önce hiç tecrübe etmedikleri yeni bir düzen ve tanışacakları yeni arkadaşlar için minikleri tatlı bir heyecan sardı şimdiden. Ancak çocuklar yeniliklere çok kolay adapte olsalar da, okul hayatına dair pek çok bilinmezlik nedeniyle heyecanın yerini ‘kaygı’ alabiliyor!
Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, özellikle ebeveynleriyle çok zaman geçiren, çok fazla korunan ve okul öncesi dönemde yeterince sosyalleşme deneyimi olmamış çocukların ebeveynlerinden uzak kaldıklarında dünyayı tehlikeli bir yer olarak algıladıklarına dikkat çekerek, “Ebeveynleri tarafından çok fazla korunan ve sürekli uyarılarda bulunulan çocuklarda kaygı sorunu daha fazla görülüyor. Çocukların okula kolay uyum sağlayabilmeleri için ebeveynlerin öncelikle kendi kaygılarını kontrol altına almaları gerekiyor. Gerek okul gerekse Covid-19 ile ilgili sürekli korkutan uyarılarda bulunmaktan kaçınılmalı, çocuk kendisi için yepyeni bir deneyim olan okul süreciyle ilgili motive edilmelidir” diyor. Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, okulun ilk gününde çocukların heyecanının kaygıya dönüşmemesi için ebeveynlere önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Okula hazırlanırken ‘sakin’ olun
Okulun ilk günü olağandan biraz daha erken kalkıp çocuğunuzla birlikte sakin bir hazırlık süreci geçirin. Günlük rutinin dışında çok farklı hazırlıklar yapmak çocuğunuzun kaygısını pekiştireceği için sabah normal bir gün gibi birlikte kahvaltı edin. ‘Okuldan sonra parka gideriz’ şeklinde birlikte etkinlik yapacağınızı söylemeniz, çocuğunuzu motive edecektir. Ancak dikkat! “Okula gidersen şunu vereceğim, şunu alacağım” gibi ödül dilinden uzak kalmaya özen gösterin.
Kendini ‘güvende’ hissettirin
Covid-19 pandemisi nedeniyle iki yıldır sürekli evde olan, hep aile içinde kalan, çok sınırlı zamanlarda sosyalleşen çocuklar belki de ilk kez kalabalık ortamda ve tanımadıkları başka çocuklarla beraber olacaklar. “Bu yenilik ve kalabalık ortamda hastalığın bulaşabileceği endişesi çocuklarda kaygıya neden olabilir” uyarısında bulunan Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, şöyle devam ediyor: “Okulun ilk günü çocuğa kendini güvende hissettirmek son derece önemlidir ‘Evet biz çok uzun zamandır evdeydik, hiç kalabalığa girmedik ama artık bak aşılarımızı olduk. Bir sürü tedbir aldı öğretmen abiler ablalar ve artık okula gidebiliriz, okul güvenli bir yer’ şeklindeki bir açıklama yapmak çocuk için sakinleştirici olacaktır”
Korkutan uyarılarda bulunmayın
Yeni bir mekan, hiç tecrübe etmediği bir düzen, tanımadığı çocuklar ve öğretmenler… Okul, eğitime yeni başlayan çocuklar için bir bilinmezliktir. Zaten yeni bir dönemin başlangıcı çocuk için kaygı uyandırıcı iken sorunun daha da şiddetlenmemesi için Covid-19 ile ilgili ürkütücü uyarılardan uzak kalmaya özen gösterin. Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, “Covid-19 ile ilgili gerekli uyarıların yapılması öğretmenlere bırakılmalı. Ona, ‘evet dikkat etmeni gerektirecek bazı şeyler olacaktır, öğretmenin okula gidince sana anlatacak’ şeklinde bir cümle sarf etmeniz yerinde olacaktır.
Kendi kaygınızı kontrol altına alın
Ya benden ayrılamazsa, okula alışamazsa?, Tek başına okulda nasıl kalacak? Çok çekingen nasıl arkadaş bulacak? Bakalım ödevlerini alıp dersi dinleyebilecek mi? Çok sinirli, diğer çocuklarla anlaşabilecek mi? Ya hastalık kaparsa, ellerini bir yere sürmez umarım! “Bazen yetişkinlerin kaygıları çocuklara da geçebiliyor. Eğer ebeveynler bu tür kaygıları çok yoğun yaşıyor ve bu tür uyarıları sürekli yapıyorlarsa, çocuk daha okula başlamadan bir sürü stresör ile karşılaşmış demektir” bilgisini veren Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, “Bu nedenle öncelikle anne ve babaların bu tip negatif ve korkutucu uyarılardan uzak kalabilmeleri için öncelikle kendi kaygılarını kontrol altında almaları şart” diyor.
Motive eden cümleler sarf edin
Okulun ilk günü çocuğunuza ‘olumlu’ ve ‘yapılandırıcı’ cümleler kurmanız son derece önemli. ‘Hani sen harfleri öğrenmeye başlamıştın ya bak artık hepsini öğrenebileceksin’, ‘ Sen parkta yeni arkadaşlarım olsun istiyordun ya okulda yeni arkadaşların olacak’ şeklinde motive eden cümleler kurarsanız, çocuğunuz okul kaygınızı daha kolay atlatacaktır.
Gerçekçi olun ama cesaretlendirin
Çocuğunuza okulda karşılayabileceği sorunlarla ilgili gerçekçi olmanız da dikkat etmeniz gereken bir başka önemli noktayı oluşturuyor. Ona bazen çeşitli zorluklarla karşılaşabileceğini söyleyin ama bunların üstesinden gelebileceği konusunda da mutlaka cesaretlendirin. Eğer mümkünse okula başlamadan önce okulu gezdirmeniz ve öğretmeniyle tanıştırmanız çocuğunuz için rahatlatıcı olabilir.
Vedalaşmadan ayrılmayın
Okulun ilk günü sıklıkla yapılan en temel hata, ağladığında ve ebeveynlerinden ayrılmak istemediğinde ‘içerde alışır’ düşüncesiyle onu yalnız bırakmak oluyor. Okulun ilk günü kendini rahat hissedinceye dek çocuğunuza eşlik edin. Eğer hazır olmazsa tek başına bırakmayın veya ona haber vermeden, vedalaşmadan okuldan ayrılmayın.
Hemen alışamadıysa, panik yapmayın!
Her çocuğun yeniliklere adaptasyon hızı farklılık gösterebiliyor. Dolayısıyla bazı çocuklar ebeveynlerinden ayrılabilmek, okula alışabilmek ya da akademik becerilerini kazanabilmek için daha uzun bir zamana ihtiyaç duyabiliyorlar. Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz, “Eğer okula hemen alışamamışsa, okulun özellikle ilk birkaç haftasının adaptasyon süresi olduğunu unutmamak, dolayısıyla ona zaman vermek gerekir. Paniklememek, suçlayıcı, yargılayıcı ifadeler kullanarak çocuğun motivasyonunu düşürmemek ve onu desteklemek çok önemlidir” diyerek şöyle devam ediyor:
“Yaşı küçük veya istemiyor diye çocuk okuldan alınmamalı, aksi halde her okula başlama girişiminde yaşından bağımsız olarak belli sorunlar yaşayacaktır Çocuğa ‘evet alışmak kolay olmayabiliyor ama sen daha önce neler yapabildin. Zorlanıyorsun ama yapabilirsin, biz de yanındayız, sana yardım edeceğiz’ şeklinde güçlendirici cümleler çocuğa iyi gelebilir”
Uzman Klinik Psikolog Neil Serem Yılmaz ancak uykuların bozulması, iştahla ilgili değişiklikler, duygu durum değişkenliği, öfke atakları, çeşitli hastalıklar, ağlama atakları, tahammülsüzlük gibi durumlarla karşılaşıldığında bir uzman desteği alınmasının faydalı olacağını belirtiyor.