"Pandemi sadece durumu tanımlıyor"
DSÖ Türkiye Program Yöneticisi Prof. Dr. Ergüder, yeni tip koronovirüsün (Kovid-19) pandemi (salgın) olarak ilan edilmesine ilişkin, "Ülkelerin alacakları önlemleri değiştirmiyor. Sadece bu durumun tanımını gösteriyor." dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Program Yöneticisi Prof. Dr. Toker Ergüder, DSÖ'nün, yeni tip koronovirüsü (Kovid-19) pandemi (salgın) olarak olarak ilan etme kararına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü yeni tip koronavirüsü küresel salgın ilan etti
#İnteraktif ?- Bir bakışta koronavirüs salgını
Koronavirüs yayılma haritası
Son iki haftada Çin dışındaki yeni tip koronavirüs vaka sayısının 13 kat arttığını, virüsten etkilenen ülke sayısının da 3'e katlandığını ifade eden Ergüder, dünya genelindeki 114 ülkede 118 bin vaka bulunduğunu, virüs nedeniyle 4 bin 291 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
"Pandemi olarak adlandırılır"
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'un, vakaların artması üzerine koronavirüsü pandemi olarak açıklamasının ne anlama geldiğine ilişkin Ergüder, şu değerlendirmede bulundu:
"Ülkelerin alacağı önlemleri değiştirmiyor. Sadece bu durumun tanımını gösteriyor. Eğer bir salgın, Dünya Sağlık Örgütünün birden fazla ülkesinde görülüyorsa buna 'pandemi' deniliyor. Bu vakalar, hızlı bir şekilde artmaya başlamış, ülke sayısı da 3 kat artmışsa bu durum pandemi olarak adlandırılır. Bu, sadece durumun yeniden adlandırılmasıdır. Ne Dünya Sağlık Örgütünün aldığı önlemlerde ne de ülkelerin aldığı önlemlerde ne de durumun şiddeti konusunda bir değişiklik var."
"Kamu öncelikli acil durum ilanından bir farkı yok"
DSÖ'nün 30 Ocak'ta kamu öncelikli acil durum ilan ettiğini hatırlatan Ergüder, pandeminin de kamu öncelikli acil durum ilanından bir farkı olmadığına; alınacak önlemler arasında hiçbir değişiklik olmayacağına dikkati çekti.
Prof. Dr. Ergüder, pandeminin sadece durumun tanımını değiştirdiğinin altını çizerek şöyle devam etti:
"Aynı önlemler 30 Ocak'ta neyse şu anda da aynı. Ülkelerin dikkatini çekmek, önlemleri sıkılaştırmak, iş birliğini artırmak anlamına geliyor. Testlerin yapılması, hastaların izole edilmesi ve takip edilmesi gibi önlemleri içeriyor. Şu ana kadar neler yapılmışsa bundan sonra da onlar yapılacak. Pandemi, faaliyetlerin artırılması ya da uçuşların durdurulması, sınırların kapatılmasıyla alakalı bir durum değil. Pandemi sadece durumun bir tanımı. Eskiden epidemiydi, Çin'de görülüyordu."
Ergüder, son olarak H1N1 salgınında pandemi ilan edildiğini anımsatarak, "Pandemi ilan etmek, sadece durumu tanımlıyor. Bu sadece bir sınıflandırma ve tanımlamayla ilgilidir." dedi.
"Vakanın tespiti, Türkiye'deki durumu değiştirmiyor"
Türkiye'de ilk kez yeni tip koronavirüs vakasının tespit edilmesi ve Sağlık Bakanlığının aldığı önlemlere de değinen Ergüder, şunları kaydetti:
"Türkiye'de virüsün olduğu tahmin ediliyordu. Sadece Sağlık Bakanlığı laboratuvarlarında tespit edilmemişti. Türkiye'de ilk vaka tespit edilene kadar Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanımız tokalaşmaktan, toplantıların ve yurt dışına çıkışların iptaline, sınırların kapatılmasına kadar pek çok önlemi almaya başlamışlardı. Bugünkü vakanın tespiti, Türkiye'deki durumu da değiştirmiyor.
Vakanın çıkmasını bekliyorduk. Dünyada 114 ülkede görülürken Türkiye'de de günün birinde mutlaka çıkacaktı. Sağlık Bakanlığı bu konuda sürekli uyarılarda bulundu. Bundan sonra da vaka çıkabilir. Önemli olan hazırlıkların yapılması, el yıkama, sosyal mesafenin korunması, kalabalık ortamlara girilmemesi ve yurt dışından gelenlerin 14 gün evde kalması gibi önlemleri mutlaka almak gerekiyor."
"Endişe, sağlık sistemi zayıf olan ülkelerle ilgili"
Sağlık Bakanlığının ilk Bilim Kurulunu 22 Ocak'ta topladığını hatırlatan Ergüder, sözlerini şöyle tamamladı:
"O tarihten bu yana hem ulusal hem de uluslararası anlamda pek çok hazırlık yapıldı. Endişe, Türkiye ile ilgili değil. Daha zayıf sağlık sistemi olan ülkelerde yayılırsa durum tehlikeye gidebilir. Sevindirici durum, Çin ve Güney Kore'den iyi haberler gelmeye başladı. Vaka sayıları düşmeye başladı. Panik olmamak, hazırlıklı olmak ve iş birliği yapmak lazım. Önümüzdeki aylarda havalar ısınacak. Önümüzdeki 2 ayı iyi bir şekilde atlatabilirsek biraz daha salgının azalmasını bekliyoruz."