'Pandemi ile birlikte çift terapisine ilgi arttı'
Çift terapisinin, çiftlerin ilişkilerini daha iyi hale getirmesini sağlayan bir psikoterapi türü olduğunu söyleyen Dr. Özcan Kılıç Kafalı, "Çiftler bu terapiye birbirini daha iyi anlamak, birlikteliklerini güçlendirmek için başvurabilir. İlişkilerinde çeşitli nedenlere bağlı olarak problem yaşayan çiftler de sorunların çözümü için terapi seçeneğini deneyebilir. Evlilik öncesi çift terapisi, partnerlerin birbirlerinin farklılıkları konusunda uzlaşmasına yardımcı olur" dedi.
Covid-19 pandemisi ortaya çıktıktan sonra aynı ev içerisinde sorun yaşayan ve boşanan çiftlerin sayısında artış görüldüğü ortaya çıktı. Ekonomik zorluklar, sağlıkla ilgili endişeler, gelecek kaygısı, normale göre çok daha fazla beraber vakit geçirme ve sosyal hayatın kısıtlılığı gibi pek çok durum; ilişkileri olumsuz etkiliyor. Medicana Bahçelievler Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Özcan Kılıç O. Kafalı, boşanmaların geçtiğimiz yıllara göre tüm dünyada artış gösterdiğini, çift terapisine de ilginin arttığını belirterek çift terapisi hakkında açıklamalarda bulundu.
"İlişkideki sorunlara çözüm çift terapisi"
Çift terapisinin çiftlerin kendini tanımasını, aralarındaki problemleri çözmesini ve ilişkilerini daha iyi hale getirmesini sağlayan bir psikoterapi türü olduğunu söyleyen Dr. Kafalı, "Çift terapisi, romantik ilişki içerisinde olan tüm çiftler için uygundur. Sadece evli çiftlere uygulanan bir terapi değildir. Çiftler bu terapiye birbirini daha iyi anlamak, birlikteliklerini güçlendirmek için başvurabilir. Çiftler terapiye evlenmeden önce de başlayabilir. Evlilik öncesi çift terapisi, partnerlerin birbirlerinin farklılıkları konusunda uzlaşmasına yardımcı olur. İlişkilerinde çeşitli nedenlere bağlı olarak problem yaşayan çiftler de sorunların çözümü için terapi seçeneğini deneyebilir. Bu problemler; iletişim kopuklukları, çocuk yetiştirmeden madde bağımlılığına kadar çok geniş bir yelpazede olabilir. Dolayısıyla terapi, ilişkide olumsuzluğa neden olabilecek tüm durumların çözümü için çiftlere olanak tanır. Her iki partner de terapide ilişkideki problemlerin kendilerini nasıl etkilediği ve problem karşısında nasıl hissettiklerini anlatır. Böylece partnerler, sorunları birbirlerinin bakış açısıyla görebilir ve daha kolay empati yapar. Bu durum sorunların çözülmesi yolunda önemli bir adımdır" dedi.
"Pandemi süreci ilişkiler üzerinde baskı oluşturdu"
Pandemi döneminin çoğu çift üzerinde yoğun bir baskı oluşturduğunun altını çizen Dr. Kafalı, "Bu dönemde yaşanan ekonomik zorluklar, sağlıkla ilgili endişeler, gelecek kaygısı, normale göre çok daha fazla beraber vakit geçirme, sosyal hayatın kısıtlılığı gibi pek çok durum; ilişkileri olumsuz etkiledi. Pandemi nedeniyle oluşan sorunların yanı sıra eski problemler de bu dönemde alevlendi. Çoğu ülkede boşanma davası başvuruları önceki yıllara oranla büyük artış gösterdi. Stresli ve yorucu pandemi döneminde elbette ki çiftlerin sorunlar yaşaması kaçınılmazdır. Ancak bu sorunlar göz ardı edilmemeli ya da bu sorunların çözümünde ilk seçenek ayrılma olmamalıdır. Sorun yaşayan çiftler, sorunu kendi aralarında halledemiyorsa bir profesyonelden yardım almalıdır. Terapist eşliğinde yapılan çift terapileri ilişki sorunlarını gidermede oldukça etkili olabilir. Partnerler; süreç boyunca yaşadıkları zorlukları, kaygıları, değişimleri anlatır. Her iki taraf da hem kendi hem de karşı tarafın bakış açısıyla sorunları görür. Problemlerin tek taraflı değil çift taraflı olabileceğini fark edebilir. Çiftlerin boşanma, ayrılma gibi hayatlarını etkileyecek büyük bir kararı vermeden önce terapi yöntemini seçmesi daha faydalı olabilir" ifadelerini kullandı.
Çift terapisi süreci nasıl gerçekleşir?
Çift terapisinin partnerlerin ve terapistin katılımıyla gerçekleştiğini belirten Dr. Kafalı, "Terapist ile birlikte çalışmak; açık iletişim kurma, farklılıkların mantık çerçevesinde değerlendirilmesi gibi becerilerin kazanılmasına yardımcı olur. Terapide; ilişkinin iyi ve kötü tarafları konuşularak, ilişkideki sorunların kaynağına inilmeye çalışılır. Partnerler, sorunlar için birbirini suçlamak yerine sorunu çözmeye yönelik çaba göstermeyi öğrenir. Terapi sırasında ilişki problemlerini konuşmak zor olabilir. Partnerler tartışma esnasında birbirine sesini yükseltebilir, sinirlenebilir ve bunlar normaldir. Bu tarz durumlarda terapist bir hakem gibi davranarak kişilerin duygularını ve davranışlarını kontrol etmesini sağlar. Terapistler, çiftlere iletişim becerilerini güçlendirecek çeşitli ödevler verebilir. Örneğin; evde telefon, televizyon ve üçüncü kişilerden uzak bir ortamda yüz yüze konuşma seansları bir ödev olabilir. Bu ve benzeri ödevler hem günlük yaşamda hem de terapi sırasında daha sağlıklı bir iletişim kurmaya yardımcı olur" diye konuştu.
Dr. Özcan Kılıç Kafalı, çift terapisinin her zaman ilişkiyi sürdürebilme yönünde etki etmediğini belirtti. Bazı durumlarda çiftlerin farklılıklarının uzlaşılmaz olduğuna karar verebildiğini vurgulayan Dr. Kafalı, "Böyle bir durum karşısında da ilişkiyi sonlandırmak isteyebilirler. Çift terapisi bu gibi durumlarda ilişkinin daha sağlıklı bir şekilde bitirilmesini sağlayabilir. Çiftler ayrılık kararını daha olgun bir şekilde karşılayabilir ve kötü bir ayrılık yaşamamış olur" dedi.