“Osteopati tedavisinde hastalık yoktur, hasta vardır”
Osteopatinin vücudun her noktasına uygulanabileceğini ve özellikle omurga problemlerinde kullanılmakta olduğunu aktaran Fizyoterapist Arş. Gör. Fatih Özyurt, tedavi yöntemleri ve süreci hakkında dair açıklamalarda bulundu. Özyurt, “Osteopati tedavisinin temel ilkesine göre hastalık yoktur, hasta vardır. Bu nedenle osteopati yöntemleriyle hastalar sadece tedavi edilmemekte aynı zamanda bütüncül yaklaşımlarla sorunun ana kaynağı da bulunabilmektedir” diye konuştu.
Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan osteopatiyi, kas iskelet sistemi, iç organlar, omurga, vücut zarları, sinir sistemi ve dolaşım sistemi üzerinde çalışarak, sağlığın devamlılığı için ve bunların uyum içinde işleyebilmelerinin sağlanmasını hedefleyen el ile yapılan tıp tekniği olarak tanımlayan Beykent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Arş. Gör. Fatih Özyurt, tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu.
“HASTAYA BÜTÜNCÜL YAKLAŞILARAK SORUNUN ANA KAYNAĞI BULUNMALI”
Osteopatik tedavi yöntemlerine değinen Özyurt, “Osteopati tedavisinin temel ilkesine göre hastalık yoktur, hasta vardır. Bu nedenle osteopati yöntemleriyle hastalar sadece tedavi edilmemekte aynı zamanda bütüncül yaklaşımlarla sorunun ana kaynağı da bulunabilmektedir. Böylelikle hastanın problemine en iyi çözüm geliştirilmektedir. Osteopatiyi diğer tedavi yöntemlerinden ayıran en büyük özellik ise hastaya bütüncül olarak yaklaşarak ana ağrı kaynağını bulmaktır. Yani semptoma yönelik değil direkt sorunun kaynağına yönelik yapılan osteopati yöntemleriyle sorunu ortadan kaldırmaktır. Böylelikle hastanın aynı sorun ile tekrar hastaneye başvurusunu ve fazlaca ilaç kullanımını azaltmayı hedeflemektedir” dedi.
ÜÇ BAŞLIK ALTINDA OSTEOPATİK TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan osteopatik tedavi yöntemlerini genel olarak üç sistem üzerine gerçekleştirilmekte olduğunu ifade eden Özyurt, “Bunlardan birincisi paryetal osteopatidir. Parietal osteopati; kemikler, eklemler, bağlar, tendonlar, kaslar ve fasya ile ilgili problemleri çözme üzerine odaklanır. Kısıtlanmış veya kilitlenmiş eklemlerin fizyolojik hareket paterninin sağlanmasında kullandığımız parietal osteopatide manuel teknikler ön planda olduğu için hastanın osteopatiye olan güvenini arttırarak tedavinin etkinliğini arttırmaktadır. Parietal osteopatide gerilmiş, spazma girmiş yumuşak dokularda belirlenerek osteopatik yöntemlerle en uygun haline getirilmektedir. Böylelikle hastalar kısa zamanda, ilaçsız iyileşebilmektedir. Genel olarak parietal osteopati yöntemi kas, tendon gerginliklerini ve spazmlarını azaltır, kan dolaşımını ve sinirsel uyarıyı iyileştirir” diye konuştu.
Özyurt, sözlerine şöyle devam etti:
“Osteopati yöntemlerinden ikincisi olan visseral osteopati ise iç organların fonksiyonlarını düzenlemeyi hedeflemektedir. Vücudumuzda ortak uyarı alanına sahip bölgeler bulunmaktadır. Örneğin sağ omuz ağrısı, safra kesesi veya karaciğerden, sol omuz ağrısı ise mide, kalp veya dalaktan kaynaklanabilir. Bu sebeple osteopat uygun osteopatik değerlendirme yöntemleriyle bunu değerlendirerek ana sorun kaynağını bulmaktadır. Eğer sorun iç organ kaynaklı olduğu anlaşılırsa karın bölgesine yapılan uygun osteopati yöntemleriyle eklem ve kaslarda oluşan patolojik limitasyonlar ortadan kaldırılabilir.”
VÜCUTTA YARATTIĞI GERGİNLİKLER ORTADAN KALDIRILABİLİR
Üçüncü osteopatik tedavi yöntemi olan Kranial osteopatinin hassas ve hafif dokunuşlarla yapıldığını aktaran Özyurt, “Bu yöntemle germe ve gevşetme teknikleriyle stresin baş ve tüm vücutta yarattığı gerginlikler ortadan kaldırılabilir. Sadece ağrının kaldırılması değil aynı zamanda tüm vücutta iyilik hali sağlamaktadır” ifadelerini kullandı.
Genel olarak 3 başlık altında incelenen osteopatik yöntemlerin kendi içlerinde birçok tekniğin bulunduğunu ifade eden Uzman Fizyoterapist Arş. Gör. Fatih Özyurt, “Sorunun ana kaynağının bulunduğu yere ve sorunun kendisine göre farklı teknikler kullanmak mümkü. Manipulasyon, mobilizasyon, myofasyal gevşeme yöntemleri, sinir bölgesi mobilizasyon, meditasyon uygulamaları, yumuşak dokuyu gevşetmeye yönelik teknikler ve kranio sacral terapi en sık kullanılan osteopatik tekniklerdir” dedi.
“EN SIK OMURGA PROBLEMLERİNDE KULLANILIYOR”
Osteopati vücudun her yerine uygulanabileceğini ancak en sık omurga problemlerinde kullanılmakta olduğunu ifade eden Özyurt, “Omurganın patolojik olarak saydığımız faset eklem kitlenmesi, omurgayı dik durmasını sağlayan kasların spazmı ve diğer omurga problemlerinde güvenle kullanabileceğimiz yöntemler bulunmaktadır. Duruş bozuklukları, omurga ve kas- iskelet sistemi hareket fonksiyon bozuklukları, omurga disk kaymaları, kuyruk sokumu problemleri, eklem sertliği, migren, gerilim tipi baş ağrısı, uyku bozuklukları, iç organ kaynaklı kas-iskelet sitemi ağrıları gibi çeşitli ve birçok hastalıkta osteopati kullanılabilir. Osteopatinin tedavi süresi probleme, yaşa ve kişiye göre değişebilmektedir” diyerek sözlerini sonlandırdı.