Op. Dr. Mahmut Haydar Ustaoğlu'ndan kritik uyarılar: İlk bulaşma yeri ağız bölgesidir!
Özel İmperial Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Mahmut Haydar Ustaoğlu, korona virüsün ilk bulaşma yerinin burun ve ağız bölgesi olduğunu belirterek, virüsün genizde çoğalarak aşağıya doğru indiğini söyledi.
Korona virüsün her türünün viritük bir enfeksiyon olduğunu ifade eden Ustaoğlu, “Korona virüsün her türü, viritük bir enfeksiyondur ve damlacık enfeksiyonu yoluyla yayılır. İlk bulaşma yeri üst solunum yolu yani burun ağız bölgesidir. Zaten genizde çoğalır aşağıya doğru inerek hastalık yapar. Dolayısıyla korona virüsle ilgili bulgular iki türlüdür. Bir grubu KBB’ı direkt etkiler. Bunlar koku alma, tat alma bozuklukları, öksürükler, boğazda yangı, ağrı, kulakta çınlama, dolgunluk hissi zaman zaman işitme kayıplarıdır. En sık rastladığımız semptomlar bunlar. Onun dışında genel vücut enfeksiyon belirtileri vardır. Bütün griplerde ortak olan ağrılar, kas ağrıları, yorgunluk ve akciğer enfeksiyonu bulgularıdır. Covid enfeksiyonunun bizim sahamızda KBB belirtileri oldukça fazladır” dedi.
"Genellikle düzelebiliyor"
İzlenen vakaların yüzde 75-80’nde koku alma bozukluğu olduğunu, bunun da genellikle düzeldiğini belirten Dr. Ustaoğlu, “İki yıl içerisinde izlediğim vakaların yüzde 75-80’ninde koku alma bozuklukları, tat alma bozuklukları ancak daha sonra geri dönüyor. Çok az bir kısmında kalıcı hale geliyor. Yani genellikle düzelebiliyor diyebiliriz. Yaş grupları arasında pek fark görmedik ancak genellikle 40 yaş sonrasında daha çok oluyor ve belirtiler daha ağır geçiyor” diye konuştu.
"İşitme kaybı olabilir"
Özellikle kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemenin kulakta işitme kaybına yol açabileceğine dikkat çeken Ustaoğlu, bu konuda da uyarılarda bulundu. Ustaoğlu, “Biz buna akustik travma diyoruz. Normalde insan konuşması 30 desibellik şiddet seviyesinde olur. Kulaklığı taktığımız zaman genellikle bu 30 desibel seviyesini aşarsınız. Zaten bütün elektronik cihazlarda ses yüksekliğini artırdığınız takdirde vücudunuza zararlı etkileri doğabilir diye uyarılar da vardır. Ne olur? Devamlı elektronik sesin belli bir frekansta iç kulağı etkilemesiyle o frekans bölgesinde saçlı hücrelerde dökülme olur. Onlar etkilenir, ölürler ve o frekans bölgesinden devamlı bir uyarı kulak çınlamalarına yol açar. Artı kulakta işitme kaybı olabilir. Biz belli seviyenin üzerinde işitme duygusuna zarar veren bu alışkanlığın gençler tarafından terk edilmesini istiyoruz. Kulak içi kulaklık kullanıldığında ayrıca dış kulak yolu enfeksiyonları ve dış kulak yolunda tahrişler de olabilir. Her halükarda normale yakın olmak lazım” ifadelerini kullandı.
Genellikle düğün ve eğlence yerlerinde yüksek sesle müzik çalınmasının kulağı olumsuz etkilediğine dikkat çeken Ustaoğlu, “Düğünlerimizde, restoranlarımızda, eğlence yerlerimizde buna hiç dikkat edilmez. 80-90 desibellik seslerle gümbür gümbür bağırtılarla toplantılar yapılır. Kapalı alandaki ses gürültünün etkisi hemen hemen kulaklıkla olan zarara eşdeğerdir. Bu anlamda kanuni zorunluluklar yönetmenlikler var. Bu tür iş yerlerinde, eğlence sektörlerinde, düğün salonlarında kanuni zorunluluğa uymalarını tavsiye ederiz. Bireysel olarak da kulaklık kullanan genç kardeşlerimize bilhassa belli seviyenin üzerinde sesi açmamasını tavsiye ederiz” şeklinde konuştu.