Geçtiğimiz ay, King College London'dan araştırmacılar, hava kirliliği seviyelerinin yükseldiği günlerde insanlarda ekstra kalp durması ve felç gerçekleştiğini açıkladı.
Dizel arabalar, otobüsler, taksiler ve kamyonlar, odun ile yanan sobalar, gaz ocakları ve iç mekanlarda kullanılan mumlar tarafından üretilen yüksek miktarlarda partiküller ise hava kirliliğini oluşturan en büyük etkenler.
İnsan saçı genişliğinin 10’da 1’inden daha az bir hava kirliliği, boğazda tahrişe neden olarak astımı şiddetlendirebilir ve akciğerlere derinlemesine ulaşabilir. Ayrıca kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve hatta akciğer kanseri gibi diğer durumların gelişimini de tetikleyebilirler. Hava kirliliğine neden olan partiküller ayrıca yüksek kalp ve dolaşım hastalıkları riski ile de ilişkilendirilir.Günümüzde bilim adamları kirli hava seviyesi yükseldiğinde bizi koruyabilecek bir hap arıyorlar. Araştırmalar, B, C ve D vitaminlerinin, Omega-3 yağ asitlerinin ve hatta bazı ilaçların şehir sakinlerine koruma sağlayabileceğini gösteriyor.
Eylül ayında konu hakkında yapılan bir ABD çalışması, aspirin gibi steroid yapıda olmayan bir anti-enflamatuar ilacın (NSAID) alınmasının akciğer fonksiyonu üzerindeki etkisini yarıya indirdiğini buldu.
New York'taki Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar, NSAID'lerin hava kirliliğinin neden olduğu iltihabı azaltabileceğini söylüyorlar. Diğerleri ise, aspirinin çocuklar dahil herkes için uygun olmadığını belirtiyor.
Bunlarla birlikte, Columbia Üniversitesi tarafından 2017 yılında çıkarılan bir gazetede de B vitaminlerinin kalbi kirlenmeye karşı koruyabileceği öne sürülmüştü.
Konsantre bir partiküle maruz kalmak, kalp hızı, kalp atış hızı değişkenliği ve beyaz kan sayımı üzerinde “önemli” bir etkiye sahipken, B vitamini takviyesi (2.5 mg folik asit, 50 mg B6 ve dört hafta boyunca günde 1 mg B2 vitamini) bu duruma iyi gelebilecek öneriler arasında.
Araştırmacı Profesör Andrea Baccarelli, “Bulgularımızı doğrulamak ve hava kirliliğinin sağlık etkilerini içeren B vitaminlerini kullanarak önleyici müdahaleler geliştirmek için çalışmalara ihtiyaç var” diyor.
Bu yılın başlarında, Londra'daki Royal Free Hospital'da bir araştırma diyetisyeni olan Tara Whyand, astım ve KOAH gibi akciğer hastalıkları olan hastalarda, bazı vitamin ve bitki maddelerinin koruyucu olabileceğine dair iyi kanıtlar ortaya atmış bir araştırmayı değerlendirdi.
Değerlendirmeye göre, C vitamini ve ayrıca kurkumin bileşikleri (baharat zerdeçalında bulunan ve doğal olarak oluşan kimyasal bir bileşen), kolin (karaciğerde, ette, süt ürünlerinde ve yumurtalarda bulunan temel bir besin maddesi) ve Omega-3 yağ asitleri (balık ve bitkilerde bulunur) vücudumuzdaki antioksidan seviyelerini artırarak hava yollarımızı koruyabilir.
Mexico City'de akciğer fonksiyonlarını korumaya yardımcı olmak için günlük 250mg C vitamini ve 50mg E vitamini alan yüksek ozon seviyesine (dumanın ana bileşeni) maruz kalan astım hastalarının daha az burun iltihabı ve daha fazla antioksidan içerdiğini gösteren ayrıca bir çalışma daha yapıldı.
Londra Queen Mary Üniversitesi'nde pediatrik solunum ve çevre tıbbı profesörü Jonathan Grigg ise hava kirliliği için şu açıklamaları yapıyor: “Akciğerin yüzey alanı üzerindeki sıvı epitel tabakası, akciğerin kirli havaya karşı son savunmasıdır. Kirli havanın neden olduğu oksidatifin, stres üzerinde nötrleştirici bir etkisinin olduğuna inanıyorum. Hava kirliliğine maruz kalmamak için sıcak ve havasız alanlarda fazla bulunmamaya özen gösterin. Ayrıca, gereksiz araba yolculuklarından kaçının ve yürürken mümkünse ana yollar yerine ara sokakları kullanın. Astım hastaları ise yanlarında muhakkak bir astım önleyici ve rahatlatıcı bir ilaç bulundurmalı.”
Ayrıca faydalı besinler içeren bir Akdeniz diyeti, kalp ve akciğer hastalıklarına karşı koruduğu için bizleri hava kirliliğine karşı korumanın bir başka yolu olabilir. (Posta.com.tr)