Obezite, birçok hastalığı miras bırakıyor
Türkiye’de erkeklerin %20’si, kadınların ise %41’i obeziteyle karşı karşıyadır. Durumun bu noktaya gelmesinde yanlış beslenme ve hareketsizliğin rolü olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdülkerim Özakay, obezite hakkında bilinmesi gerekenleri anlatıyor.
Bir kişinin kendisini obez olarak yorumlaması için vücudunun normal fonksiyonlarını engelleyecek ve sağlıklı olmasını zorlaştıracak ölçüde kilosunun olması, vücudunda yağ birikmesi gerekir. Bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranla aşırı artması olarak tanımlanan obezite, günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıyla ortaya çıkar.
Normal şartlarda yetişkin kadınlarda vücut ağırlığının %20-25’i, erkeklerde ise %15-18’i yağ kütlesinden oluşmaktadır. Bu oran kadınlarda %30, erkeklerde ise %25’e çıktığında obeziteden söz edilebilir.
‘Su içsem yarıyor’
Fazla kiloları olan insanlardan sıklıkla ‘su içsem yarıyor’ cümlesini duyarız. Ancak bu yanlış yanılgının arkasına sığınmak ne fazla kiloları açıklamak ne de fazla kilolardan kurtulmak için yeterli değildir. Obezitenin ortaya çıkmasındaki en büyük etken yanlış beslenme ve hareketsiz yaşamdır. Bu etkenlere ek olarak genetik faktörler, nörolojik, fizyolojik birçok unsurun etkili olduğu obeziteyi ortaya çıkaran nedenler;
• Aşırı beslenme,
• Yetersiz fiziksel aktivite,
• Yaş,
• Cinsiyet,
• Hormonal etkenler,
• Metabolik etkenler,
• Eğitim düzeyi,
• Sosyo-ekonomik etkenler,
• Kullanılan bazı ilaçlardır.
Obez olduğumu nasıl anlarım?
Obeziteyi belirlemek için en sık kullanılan yöntem Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterlere göre hazırlanan Vücut Kitle İndeksi’dir. Bu değer kişinin kilosunun, boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle hesaplanır. Eğer vücut kitle indeksi 18.50 - 24.99 arasında ise kişi normal kiloda sayılmaktadır. Eğer bu değer 25.00 - 29.99 arasında ise kişi Şişmanlık öncesi (Pre-obez) olarak kabul edilir. Diğer değerler ise şu şekildedir;
-Obez – 30,
-Şişman I. Derece -30.00 - 34-99,
-Şişman II. Derece - 35.00 - 39.99,
-Şişman III. Derece- 40 ve üzeri.
Obezite hangi hastalıklara yol açar?
Obezitenin birçok hastalıkla ilişkili olduğu görülmektedir. Bu hastalıklar;
-Tip 2 DiabetesMellitus( Şeker Hastalığı),
- Hipertansiyon,
-Koroner arter hastalığı,
-İnsülin direnci,
-Metabolik sendrom,
- Safra kesesi hastalıkları,
-Bazı kanser türleri,
-Solunum zorluğu,
-Felç,
-Uyku apnesi,
-Astım,
-Karaciğer yağlanması
-Menstruasyon düzensizlikleri
-Aşırı tüylenme,
-Kas-iskelet sistemi problemleri,
- Gebelikte problemler.
Obezite tedavisinde en etkili yöntem nedir?
Obezite tedavisinde en ideal tedavi yöntemi kişinin yaşı, cinsiyeti, kilosu ve varsa mevcut sağlık sorunlarına göre şekillendirilir. Obezite tedavisinde tercih edilen 5 farklı tedavi yaklaşımı vardır. Bunlar, tıbbi beslenme diyeti, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, farmakolojik tedavi ve en bilinen cerrahi yöntemlerdir.
Fazla kilosu olan herkes mide ameliyatı olamaz!
Mide ameliyatlarında ölçüt kişinin kilosu değil, vücut kitle indeksidir. Buna göre kişinin ameliyat olabilmesi için vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 kg/m2’yi aşan veya 35-40 kg/m2 arasında olan ve buna diyabet, hipertansiyon ile uyku apne sendromu gibi hastalıkların eşlik ettiği kişiler ameliyat olabilir.
Sleeve Gastrektomi ile zayıflama
Tüp mide ameliyatı olarak bilinen bu yöntemde midenin belli bir bölümü cerrahi olarak çıkarılıyor ve geriye tüp şeklinde bir mide bırakılıyor. Ameliyattan sonra küçük hacimlerde alınan yiyecekler hastada doygunluk hissi yaratıyor ve bir süre sonra bu tokluk, iştah kaybına dönüşüyor. Ayrıca midenin açlık hormonu salgılayan bölümü de çıkarıldığı için hastada açlık hissi oluşmuyor. Oldukça kolay bir operasyon olan bu yöntemde, komplikasyon oranları oldukça düşüktür. Ameliyattan sonraki birkaç yıl içinde kilo fazlasının %60 - 70’inin kaybedilmesi beklenir.