Mucizevi meyve! Vücudunuzu yaşlanmadan koruyun
Dr. Ömer Coşkun, mutluluk meyvesi olarak da bilinen kurt üzümünün içerdiği polisakkaritler ile güçlü antioksidanlar sayesinde, serbest radikallerin uğratacağı zararlar ve yaşlanmaya karşı vücudu koruduğunu belirtti.
Kurt üzümünün dünyadaki besin değeri en yüksek olan meyvelerden biri olduğuna dikkat çeken Dr. Coşkun, “Çok kuvvetli bir antioksidan olan bu meyve Çin’de tıp alanında 2000 yıldır kullanılıyor. Kırmızı taneleri olan kurt üzümünün kuşburnuna bir yapısı var. Bu küçük meyvenin faydalarını, hangi hastalıklara iyi geldiğini ve tarihçesini araştırdık. Çin'de tıp alanında 2000 yıldır kullanılan kurt üzümü tropikaltı iklimlerde, sürekli yeşil kalan çevrelerde yetişir. Mutluluk meyvesi olarak da bilinen kurt üzümü içerdiği polisakkaritler ve güçlü antioksidanlar sayesinde serbest radikallerin uğratacağı zararlara ve erken yaşlanmaya karşı vücudu koruyor” diye konuştu.
Dr. Coşkun, kurt üzümünün kanser önleyici bir madde olan germanium içerdiğini kaydederek, şunları aktardı: “Bu madde yeryüzünde bu güne kadar tespit edilmiş birkaç bitki türünden biridir. İçerisindeki özel polisakkaritler ve antioksidan maddeler, kansere neden olabilecek genetik değişimlerin gerçekleşmelerine engel olur. Tibetliler yüzlerce yıl kurt üzümünde yaptıkları ilacı böbrek ve karaciğer tedavisinde kullandılar. Kurt üzümü, Tibet'te kolesterolü ve kan basıncını düşürmek için kullanılıyor, ayrıca kanı temizleme özelliği de bulunuyor. Kurt üzümü, hipofiz bezinden salgılanan insan büyüme hormonu (hCG, gençlik hormonu) salınımını arttırır. hCG'nin olumlu etkileri pek çoktur. Vücut yağ oranını azaltır, uyku düzensizliklerini engeller, hafızayı güçlendirir, iyileşme hızını arttırır, cinsel istek ve gücü düzenler, vücuda daha genç ve diri görünüm kazandırır. Yüksek tansiyonu belirgin biçimde önlediği görülmüştür. İçerdiği zengin besinler sayesinde hücrelerin anomalileşme ve sonuç olarak tümör oluşturma risklerini azalttıkları gibi, hücre yıkımını da azalttıkları için daha sağlıklı ve yaşlılık etkilerinin minimum olduğu bir yaşam yaşama şansını yükseltir.”