Menopoz sonrası hormon tedavileri kanser gelişimini önler mi?
Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Naki, menopoz sonrası hormon tedavilerinin kanser gelişimini önlemedeki önemini sizler için anlattı.
Kadınlık hormonu olan östrojen, temel olarak rahmin iki yanında yer alan yumurtalıklarda üretilir. Çocuğun ergenlik çağına girmesiyle, yumurtalıklar gelişerek östrojen üretmeye başlar. Kana karışan hormon memelere, kemiklere, kalın bağırsağa, idrar torbasına, cinsel organlara ve diğer dokulara gider ve oralarda etkisini gösterir.
Yumurtalıklarda üretilen diğer bir hormon da progesterondur. İki hormon birlikte kadının cinsiyet ve üreme işlevlerini düzenler. Adet dönemi içinde kanda önce östrojen hormonu seviyesi yükselir; daha sonra östrojen seviyesi azalmaya başlarken kanda progesteron seviyesi yükselir. Bu sırada yumurtlama gerçekleşir. Adetin son kısmında her iki hormonun seviyesi düşer ve gebelik için hazırlanmış olan rahim içi dokusu, kanama ile atılır. Bu şekilde kadın periyodik olarak adet görür.
Perimenopozal dönem
Kadın belirli bir yaşa geldiğinde artık yumurtlama işlevi bozulmaya başlar ve östrojen hormonu üretimi yetersizliği ortaya çıkar. Vücutta, östrojen hormonu yetersizliğine bağlı bazı değişiklikler ortaya çıkar. Bu süreç ortalama 3-4 yıl sürer. Bu sürece menopoza hazırlık evresi yani perimenopozal dönem denir.
Perimenopozal dönemde kadın hem adet görür hem de birtakım menopoz sorunları yaşar. Adetler düzensizleşir, birkaç ay kanama görülmeyebilir. Adet kanamaları zaman zaman çok azalır, bazen de aşırı artabilir. Adet görürken sıcak basmaları, aşırı terleme nöbetleri ortaya çıkabilir. Bu dönemde hormon dengesi tamamen bozulabilir; kimi zaman hormon düzeyi aşırı yükselir, kimi zaman çok düşer. Hormonlar aşırı yükseldiğinde, adet dönemlerinde memelerde hassasiyet ve ağrı gelişir. Adetle birlikte bu ağrılar azalır. Özellikle bu dönemde, her iki memede birden ortaya çıkan ağrılar, meme kanseri açısından önem taşımaz. Değişmeyen, sürekli aynı noktada ve aynı memede devam eden ağrı meme kanseri belirtisi olabilir.
Menopozla ortaya çıkan sorunlar nelerdir?
Bu dönemde, östrojen hormonu eksikliğine bağlı olarak bir dizi sorun başlar. Sıcak basmaları bazı kadınlarda tüm yaşam kalitesini alt üst edecek kadar şiddetli seyredebilir. Derideki kılcal damarların kontrolsüz olarak aşırı genişlemesi sonucu, derideki kan dolaşımının ani artışına bağlı olarak ortaya çıkar. Ani kızarma ve sıcak basması şeklinde gelişir.
Yapılan birçok araştırma, menopoz sonrası hormon kullanılmasının kan yağlarını azalttığı ve buna bağlı olarak kalp ve damar hastalıklarının daha az görüldüğünü ortaya koymaktadır. Kalp hastalıklarından korunmanın en etkili yöntemi, sağlıklı yaşam koşullarına uymaktır. Sigara içmemek, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, ideal kilo, tansiyon ve kolesterolün kontrol altında tutulması kalp hastalığına yakalanma riskini azaltabilir. Kısacası kalp hastalıklarından korunmanın temel koşulu hormon kullanmak değil, sağlıklı yaşam koşullarına uymaktır.
Osteoporoz, kemiklerde kalsiyum azalması nedeniyle, kemik yapısının sağlamlığının azalması durumudur. Bu durumda kemikler daha kolay kırılabilir hale gelebilir. Birçok kadın basit bir düşme sonucu, el bileğini veya kalçasını kırabilir. Herhangi bir düşme çarpma olmadan, omurgayı oluşturan kemikler kırılabilir, bu yaşlılarda sürekli çekilen bel ağrılarının en önemli sebebini oluşturur. Menopoz ile birlikte östrojen hormonu yetersizliği ortaya çıktığında, kemik yıkımı hızlanır ve buna bağlı osteoporoz oluşur. Menopoz sonrası kullanılan östrojen hormonu, osteoporozun gelişimini yavaşlatır.
Yeterli kalsiyum alınamazsa kemik yapımı yavaşlar. Hormon kullanılsa bile egzersiz ve doğru beslenmenin ihmal edilmemesi, gerekirse destekleyici kalsiyum tabletleri ve D vitamini alınması önerilir.
Menopoz sonrası hormon kullanılması osteoporozu önler
Hormonun bu etkisi hormon kullanıldığı süre içinde geçerlidir. Hormon kullanılmaya son verildiğinde bu etki kısa sürede sona erer. Genellikle kadınlar menopoza girdikleri ilk birkaç yıl hormon kullanır ve daha sonra bırakırlar. Halbuki osteoporoza bağlı kemik kırıkları genel olarak 65 yaştan sonra ortaya çıkar.
Menopoz sonrası hormon tedavisi nedir?
Menopozun başlaması ile ortaya çıkan bu sorunların derecesi kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Menopozda, yetersiz olan hormonları yerine koyma anlamına gelen hormon replasman tedavisi (HRT) uygulanabilir. Bu amaçla östrojen veya östrojen + progesteron içeren ilaçlar kullanılabilir. Menopozla ortaya çıkan sorunların çoğu, HRT ile sona erebilir. Uzun süre tek başına östrojen alınması, rahimde kanser riskini artırabilir. Bu nedenle östrojenle birlikte progesteron hormonu da verilerek bu etki önlenebilir. Eğer ameliyatla rahim alınmışsa sadece östrojen verilebilir.
Hormon kullanılması, menopoz ile ortaya çıkan sorunları büyük ölçüde önleyebilir
Osteoporoz ve buna bağlı gelişen kemik kırılmaları önemli ölçüde azaltılabilir. Kalp ve damar hastalıklarında azalma görülebilir. Ayrıca hormon kullanılması, bir çeşit erken bunama olan Alzheimer hastalığı ve kalın barsak kanseri gelişme riskini azaltabilir.
Östrojen hormonu hap şeklinde, deriye yapıştırılan bant şeklinde, burun spreyi gibi yollarla alınabilir. Günümüzde en düşük ve en etkili doz kullanılır.
Hormon tedavileri mutlaka hekim kontrolü altında yapmalıdır. Hormon verilmeden önce çeşitli laboratuvar testleri ile vücudun çeşitli organ fonksiyonları araştırılır. Hormon kullanmadan önce mutlaka meme muayenesi yaptırmalı ve mamografi çektirilmelidir. Gelişi güzel uygulanan HRT bazen önemli sorunlara neden olabilir.
Hormon tedavisi kanser gelişimini önler mi?
Menopozda hormon tedavisi, 50 yaş üzerindeki kadınlarda, hormon replasman tedavisine bağlı meme kanseri riski karmaşık bir durumdur. Meme kanseri için artmış risk aslında, östrojen tedavisine eklenen progesteronla ve kullanım süresiyle ilişkilidir. Hormon replasman tedavisine bağlı meme kanseri riski oldukça azdır ve tedavi kesildikten sonra iyice düşmektedir. Bunun dışında endometrium kanseri (rahim iç zarı kanseri), yumurtalık kanseri, kolon kanseri gibi kanserlerin görülme riskini azaltmaktadır. Rahim kanseri riski menopozdan sonra artış göstermektedir ve menopozda kullanılan östrojen-progesteron kombinasyonu bu riski azaltmaktadır.